Moved Permanently

      Çünkü, halk sağlığından sorumlu bir Sağlık Bakanlığı, bu durumlara düşmez.

     Değerli okuyucularım; Sahtekarlığın ve halkı dolandırmanın alasını, bu iktidar döneminde gördük. Filvaki, daha önce de sahtecilikler yapılırdı, ancak onlar pek seyrek ve kimi vatandaşlara yapılırdı. Halkın tamamı, hedef alınmazdı.

     Mesela, meşhur dolandırıcı Sülün Osman, Galata Köprüsü’nü ya da Galata Kulesi’ni saflardan bir kişiye satar ve sadece onun canını yakardı.

    Sülün, kısa sürede yakalanır ve çarptıkları kendisinden alınırdı. Dolandırıcı Raki de (Güney Zobu) öyleydi. Bunlar, bu güne kıyasla çok az kişinin canını yakarlardı.

    Şimdi ise, dolandırıcılar kol geziyor. Ruhsatı kapan kimi TV kanalları, normal TV yayını yerine, mal pazarlaması ve açıkça bunun ticaretini yapıyorlar.

     Bu kanallarda, çeşitli ve işe yaramaz tapon mallar pazarlanırken, daha çok hiçbir derde deva olmayan, sahte ilaçları pazarlıyorlar.

     Öyle ki, halkın cehaletini gözetip, nabzını iyi tutarak, iyi bir anlatımla kimi safları inandırıyorlar.

     Sağlığa hiçbir faydası olmayan, hatta zararları olan maddeleri ambalajlayıp, kargo ile kapınıza kadar gönderiyorlar. Çok defa alıcıdan kargo parasını bile alıyorlar.

     Öyle yaldızlı ve inandırıcı laflar ediyorlar ki, “Beğenmezsen, iade et ve parasının iki katını verelim.” diyenler de var.

     Kimileri de, ilaçlarının Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı olduğunu da, yalan yere söylüyorlar.

     “O halde, Eczanelerde neden sattırmıyorsunuz?” dendiğinde, “Biz, ilacı, vatandaşın ayağına kadar gönderiyoruz.” diyerek, daha çok inandırma ve kandırma yoluna gidiyorlar.

      Bu günlerde, daha çok ağrı kesici ilaçlar ve ötekileri satılıyor. Alanlarla konuştum. “Zerre kadar faydasını görmedik.” Diyorlar. “O halde, iade edin.” dediğimde, “30-40 lira için tekrar uğraşmak istemiyorum.” Diyerek, bu sahtekarları daha çok teşvik etmiş oluyorlar.

                                 ÇÖREK OTU VE ARDIÇ YAĞI

       Yine son günlerde, bu iki maddeden yapılmış ilaçlar çok revaçta. Yaptıkları her ilacın içine, bu iki maddeyi koymayı ihmal etmiyorlar.

    Biraz daha ileri giderek, Çörek otunun ve yağının, Hz. Peygamberin de çokça kullandığı ve tavsiye ettiğini belirtiyorlar.

     Hepsinden önemlisi, Cumhurbaşkanı’na danışmanlık yapan bir Profesörün de, uydurma bitkisel ilaçları halka tavsiye ettiği görülüyor.

     Profesör diye onan inanıp bu ilaçları alanların da, hiçbir şifa görmedikleri ve alenen dolandırıldıkları anlaşılıyor.

                            NAMAZ KILDIRAN SECCADE

     “Eğer, Namaz kılmasını bilmiyorsanız ve öğrenmek istiyorsanız, bu seccadeyi alın.” Diyorlar. Seccade, kıbleyi de gösteriyor. 60 liradan satılıyor, yanında bir de tespih hediye ediyorlar.

      5 liralık bir seccadeni ucuna, 3 liralık bir pusula eklemişler. Çünkü, pusulanın bir ucu daima kuzeyi gösterdiği için, diğer tarafı güneyi yani Kabe’nin yönünü gösteriyor. Yanına iki liralık bir tespih de koyunca, işte size 10 lira maliyetli bir seccade.

      Ama, onlar bunu 60 liraya satıyorlar. Ayrıca, kargo parasını ödemeniz şartıyla, evinize kadar gönderiyorlar. Ne kazançlı ticaret değil mi?

                                  SAĞLIK BAKANLIĞI NEREDE?

      Bildiğiniz gibi, hükümetin içinde bir de Sağlık Bakanlığı var. Şu “Menzil Tarikatı”nın egemen olduğu Bakanlık.

      Halk sağlığının sağlanması ve korunması için, hastanelerden hekimlere, ilaçlardan öteki sağlık ürünlerine kadar bakmaya ve denetlemeye yetkili ve görevli bir Bakanlık.

      Ancak, bir dini tarikatın etkisine ve yönetimine giren bu Bakanlığın, görevini gereği gibi yaptığı ve halk sağlığına  çok faydalı olduğu söylenemez.

      Hastaneleri bile gereği gibi denetimi altına alamayan ve özellikle Özel Hastanelerin halkı soymalarına seyirci kalan bu Bakanlık, ilaç denetimini de gereği gibi yapmıyor.

      İşte, halk sağlığını tehdit eden bu sahte ilaçlar, bu Bakanlığın denetimsizliği yüzünden, piyasada serbestçe satılıyor ve halkımız bundan büyük zarar görüyor.

                             YETKİLİLER, TELEVİZYON  SEYRETSİN!

      Adları bile halkımız tarafından pek bilinmeyen ancak, devletin (RTÜK’ün) denetiminde olan kimi TV kanalları, günün 24 saatinde bol bol sahte ilaç reklamları ve satışı yapıyorlar.

     Başka ürünler pazarlayanlar da var. Onların da, ilgili Bakanlıklar yani devlet tarafından denetlenmesi gerekiyor. Ancak, kimsenin aldırış ettiği yok.

     AKP iktidara geldiği zaman, sağlık alanında büyük vaatlerde bulundu. Vaatlerinin çoğunda da başarılı oldu. Ancak, elde ettiği başarı, bu gibi denetimsizlikler ve ilgisizliklerle kaybolup gitti.

     Halk, o eski günleri aramaya başladı. Anladık, çoğu ilaçlar sahte.  O sebeple şimdi, gerçek bir Sağlık Bakanlığı aranıyor.