|
||
Hainler Mezarlığı ! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
İstanbul’da, şimdi böyle bir Mezarlık açılmış. İlk mevta, darbeye katılan bir Yüzbaşı olmuş. Suçu ve günahı ne olursa olsun, İslam Dini’nde böyle bir ayrımcılık yok. Hainler Mezarlığı açmak yerine, Hainler Hapishanesi açsalar, daha iyi olurdu. Ulema, ölen bir kişi için, “Şeytan bile, ondan elini çekmiştir.” Diyor. Diyor, ama bizdeki kimi öfkeliler, yüce dinimizin ölüye gösterilen bu nezaketi yerine, bazen kin ve intikamı öne geçiriyor. Olay, İstanbul’da yaşanıyor. 15 Temmuz ayaklanmasında, bir Muhtarı öldüren ve daha sonra kendisi de öldürülen bir Yüzbaşı ve herhalde ötekileri için, Belediye bir Mezarlık açmış. Adına da “Hainler Mezarlığı” demiş. Dikilen tabelasında, öyle yazıyor. Mezarlık, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın emri ile, Pendik’teki, toprağı az taşlık bir alana kurulmuş. Burası, daha önce sahipsiz sokak köpeklerinin toplandığı bir alanmış. İSLAM DİNİNE AYKIRI Darbeyi, lanetlemeyen yok. Bu, çok kötü bir eylem oldu. Başarılı olsaydı, ülkenin hali berbattı. Öncelikle halkın karşı koyması ve öteki güçlerin yardımı ile şükürler olsun ki, bu belalı eylem savuşturuldu. Katılanlara verilecek ceza, bundan sonra bu şekilde hareket etmek isteyenlere büyük ders olacaktır ve olmalıdır. Ne var ki, suçu ve günahı ne olursa olsun, bir ölüye ceza verilemez. İslam Dini, bunu kabul etmez. Ölülerin hak ettikleri cezayı, Yüce Yaradan verir. Bizde, ölüm cezası olmasa da, ölen bir suçlu en büyük ceza ile cezalandırılmış demektir. Darbe girişimi sırasında, bir Yüzbaşı’nın bir Muhtarı öldürdüğü, sonra da kendisinin öldürüldüğü bildiriliyor. Darbeye karşı koyan Muhtarın başka bir suçu olmadığına göre, haksız yere öldürüldüğü anlaşılıyor. Burada, Muhtarı öldüren Yüzbaşı haksızdır ve suçludur. Ancak, daha sonra kendisi de öldürülmüştür. Yani, en ağır ceza ile cezalandırılmıştır. O, bir “Hain” olsa bile (ki, öyledir) onun için, dünyada verilebilecek başka bir ceza kalmamıştır. Bu durumda, o ve onun gibiler için özel mezarlık yapmak ve adına “Hainler Mezarlığı” demek, uygun olmamıştır. Mezarlığı yapanların, mezarlığın içine kimseyi sokmadıkları ve dua okumalarına bile izin vermedikleri bildiriliyor. İslam Dini’ni ve dinin kurallarını çok iyi bilen ve de muhafazakar olarak tanınan iktidarın bir Belediye Başkanının bu şekilde davranması, katiyen doğru bulunmuyor. Kapatılan Üniversiteler 18 adet ve hepsi, Vakıf yani Özel Üniversitelerden ibaret. Bunlar, Altın Koza (Adana), Orhangazi (Bursa), Canik (Samsun), Selahaddin Eyyubi (Diyarbakır), Fatih (İstanbul), Melikşah (Kayseri), Mevlana (Konya), Şifa (İzmir), Turgut Özal (Ankara), Zirve (Gaziantep), Kanuni (Adana), İzmir (İzmir), Murad-ı Hüdavendigar (İstanbul), (Gediz (İzmir) ve Süleyman Şah (İstanbul) Üniversiteleri. Bu Üniversiteler, FETÖ Terör Örgütü yararına çalıştıkları için kapatılmışlar. Elde kesin deliller varsa, kapatılmaları uygundur. Ne var ki, buralarda okuyan onbinlerce öğrenciyi başka Üniversitelere kaydırmak, pek kolay olmayacaktır. Gittikleri Üniversitelerin öğrenci kadroları şişeceğinden, öğretimin ve araştırmaların kalitesi de düşecektir. Ümit ederim ki, bu büyük sıkıntı, iyi bir çalışma ile ortadan kaldırılsın. Sıçanları yakalım derken, Samanlığı yakmayalım. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.