|
||
Fethullah ın Cinleri | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Fethullah Gülen’in, bu başarısız darbeyi, cinleri de kullanarak yaptırdığı söyleniyor. Ayrıca, Gülen’in Sabah Namazını Kudüs’teki Mescid-i Aksa’da, Öğle Namazını Mekke’de Kabe’de, İkindiyi de Medine’deki Mescid-i Nebevi de kıldığı söyleniyormuş. Şu keramete bakın. Müritleri, şimdi Kodeste. Merhum Süleyman Demirel, pek sık söylerdi. “Şeyh uçmaz, müritleri uçurur.” Derdi. Müritleri, Fethullah Güleni de uçurdular. Kudüsten Mekke’ye, oradan Medine’ye, hem de birkaç saat içinde. Söylenenlere bakılırsa, Gülen bu hızlı yer değiştirmeyi, cinleri vasıtasıyla yapıyormuş. Çünkü, onun da özel cinleri varmış. Tıpkı, Hz.Süleymanın olduğu gibi. Ancak, Hz.Süleyman bir Peygamberdi. Fethullah Gülen ise, kapağı attığı Amerika’dan, Türkiye’de darbe yaptırmaya kalkma kerametinden başka bir özelliğe sahip değil. CİNLER VAR MIDIR? Kur’an-ı Kerim 56. Zariyat Suresi’nde Yüce Yaradan aynen; “Ben, İnsanları ve Cinleri, bana ibadet etsinler diye yarattım.” Diye buyuruyor. Enam Suresi 100. ayet ve toplam 42 ayette de Cin’lerden söz edilirken, kimilerinin cinleri Allah a ortak koşmak istediği, oysa onları da Allah’ın yarattığına vurgu yapılıyor. Sebe Suresi 14. ayette de, Hz.Süleyman’ın Mescid-i Aksa’yı Cinlere yaptırdığı ve ölümünün de o sırada olduğu anlatılıyor. Demek oluyor ki, adına Cin denilen bu görülmeyen varlıklar vardır ve Allah onları insanlardan önce yaratmıştır. Fethullah Gülen gibi kimilerinin, görünmedikleri halde, onları gördüklerini, onlara emir komuta ettiklerini, onlarla evlendiklerini, onlarla dostluk ve arkadaşlık ettiklerini söyleyenler de vardır. Bu gibiler onlara Cin değil, “Üç harfli” diyorlar. İddia o ki, Amerika’da bulunan ve kendi adını taşıyan Cemaatin Lideri Fethullah Gülen de, cinlerle çok yakın temasta imiş. Gülen’in, 15 Temmuz darbe girişiminde cinlerden büyük ölçüde yardım aldığı (!) daha doğrusu alamadığı, olayın neticesinden anlaşılıyor. Çünkü, darbe için ayaklandırdığı kişilerin bir kısmı şimdi kodeste. Ötekileri de yakalanmayı bekliyor. AMERİKA, GÜLENİ VERİR Mİ? Kimilerine göre, vermesi lazım. Devlet, iadesi için Amerika’ya başvurmuş bile. Benim kanaatim o ki, Amerika Fethullah Gülen’i vermez. Verecek olsaydı, 17-25 Aralık olayından sonra, Türk hükümeti tarafından düşman ilan edilen Fethullah Gülen verilir ve gereği yapılırdı. Ne var ki, Amerika dostluk ilişkilerini ayakta tutmak, böylece Türk hükümetini hoşnut etmek için, Gülen’i sınır dışı eder, ancak Türkiye’ye değil, güvenli bir ülkeye gönderebilir. Taksim Manifestosu CHP, kimi AKP’lilerin katılımıyla geçtiğimiz Pazar günü Taksim’de muhteşem bir miting düzenledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, mitingde 10 maddelik bir “Manifesto” takdim etti. Manifesto, gemi mallarının listesi değil, siyasal ve toplumsal bir bildiri anlamına geliyordu. Bu manifesto, çok anlamlıydı. İktidarın bunu mutlaka ciddiye alması gerekir. Öncelikle, toplumsal barış için buna uymak şart gibi geliyor. CHP liderinin, Cumhurbaşkanı’nın Sarayına gidecek olması, toplumun barışık olması ve ülkenin geleceği için çok yararlı olacak. CHP lideri, tükürdüğünü yalasa bile. Tayyip Bey’in Huyu, Değişir mi? Bu başarısız darbe girişiminin, iktidara ve özellikle Cumhurbaşkanı’na önemli bir ders olması gerekir. Tarafsız olmasına ve öyle kalması gerekmesine rağmen, halkı bölmeye devam eden Tayyip Bey’in artık bölücü değil, “Birleştirici” olması lazım. Fazlaca ve her konuda konuşmak yerine, biraz dinlenmesi lazım. Bunu yapar mı? Derseniz, elbette yapar. Yapmazsa, bir daha arkasında böyle destekleyici bir kitleyi bulamaz. MİT Başkanı ve Komutanlar Gider mi? Yani, görevlerini sürdürür mü? Demek istiyorum. Başka bir söylemle, “Gitmeleri lazım.” Cumhurbaşkanı, “Dere geçerken, at değiştirilmez” diyor. Dere geçildiğine ve bu atlar da görevlerini yapamadığına göre, bunların artık gitmesi gerekir. Enişteye bundan sonra ne iş düşer, onu bilemeyiz. Yalaka Bildiriler, İlanlar Ulusal gazetelere dikkat ediniz. Gün geçmiyor ki, tam sayfa olarak darbeyi kınayan ve devlete bağlılık bildirileri yayınlanmasın. Bunlar, güzel mesajlar, güzel ilanlar. Ne var ki, bu tür ilanlar 27 Mayıs ve 12 Eylül darbesinden sonra da yayınlanmıştı. Şimdi ise, pek çoğaldı. Ancak, şunu iyi bilmek lazım. Maazallah darbe başarılı olsaydı, böyle ilanlarda hep darbeciler övülecekti. Bu ilanları daha çok, iktidardan nemalanan ve kurdukları avanta çarkının bozulmasını istemeyenler veriyor. Hükümetin bunlara karşı da duyarlı olması gerekir. Gün gelir de, bunlar için de “Aldatıldık” ya da “Bizi aldattılar.” dememesi için, şimdiden uyarmak gerekiyor. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.