Moved Permanently

 Bir hekim dostuma, vücut yorgunluğundan, uyuşukluk ve hantallığından söz edince, gözleri parladı. “Pharmaton’u(okunuşu Farmaton) hiç denedin mi?” dedi. “Haberim bile yok”deyince, “Hemen al ve kullan.” dedi.

     Ürün hakkında, uzunca bir açıklama yaptı. “O, bir ilaç değil, bir vitamin kompleksi ve hiçbir yan etkisi olmayan, ancak faydası sayılamayacak kadar çok ve büyük olan bir preparat.” dedi.

      Bu yazıyı yazarken, benim muradım okuyucularıma bir ilacı ya da sıradan bir tıbbi ürünü değil, bu faydalı ürünü tanıtmaktan ibaret olunca, kullanan dostlarım;“Bunu, okuyucularınıza da tanıtın. Vücut hantallığından, yorgunluk ve uyuşukluktan yakınan herkes kullansın ve rahatlasın.”dediklerinde bu görüşe katılarak, ürünü size tanıtmak ve anlatmak istedim.

                       BİR HAFTADA, ETKİSİNİ GÖSTERDİ

    Kapsül, sabah kahvaltısıyla birlikte, biraz su ile alınıyor. Çikolata tadında ve görünümünde.

    Piyasaya, 30 ve 60’lık kutular halinde sürülmüş. Kimi bünyelerde, hafif derecede nadiren mide bulantısı yapsa da, bu durum çabuk kayboluyor. Başkaca hiçbir yan etkisi olmayan ürün, ilk kullandıktan en geç bir hafta sonra farkını gösteriyor. Ve, kullanana önemli bir rahatlık, zindelik verdiği gibi, bütün yorgunluğu üstünüzden alıyor.

     Sağlık Bakanlığı’nca onaylı olan kapsül, ihtiyaçları olmadığı cihetle, 12 yaşın altındaki çocuklara verilmiyor. Zayıf bünyeli insanların, mikroplardan ve dış etkilerden korunmasını sağlıyor. Bitkisel kaynaklı A. B, C, D ve E vitaminlerinden oluşan kapsül, kullananın performansını, gün boyu yüksek tutuyor.

    Boehrİngerİngelheim adlı bir Alman ilaç firmasının ürettiği kapsül, ayni firmanın Türkiye temsilciliği tarafından piyasaya sürülüyor.

     İştah açıyor, ancak kilo yapmıyor.

     Kimi insanlar, sabah yataktan kalktıklarında bile kendilerini yorgun hissederken, Pharmaton’u kullananlar, bunu da hissetmiyor.

     Deneyin ve bunun farkını görün. Duanız yeter.

          Tayyip Bey’in Diploması

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Bey ile, İstanbul’dan tanışırız. Bendeniz İstanbul Milli Eğitim Müdürü iken, o da İstanbul Belediye Başkanıydı.

     Bir Müdür Yardımcım, İstanbul İmam-Hatip Lisesi’nde onun Arapça öğretmeniydi.

      Cumhurbaşkanı’nın, Üniversite ya da Yüksekokul mezunu olup olmadığı, hala tartışmalı. Kesin olan durum açığa çıkmadıkça, bu tartışma süreceğe benziyor.

      Yüksek Seçim Kurulu’na ibraz ettiği ve bu kurulun açıkladığı Noter onaylı diploma fotokopisine göre, Marmara Üniversitesi’nin 4 yıllık İktisat Bölümü’nden mezun olduğu görülüyor.

       Meraklılar, Bilgi Edinme Kanunu’na dayanarak, bu Üniversite’ye başvuruyor ve arşivden bilgi istiyor. Ancak, mahkeme kararı olduğu için arşiv açılamıyor ve onun kayıtlarına bakılamıyor. Bu,çok şaşırtıcı bir durum.

      Neden mahkeme kararı var? Tayyip Bey’in trafik cezası varmış da, ondan açılamıyormuş. Trafik Cezası olmayan mı var?

       Bu defa, Ankara C. Başsavcılığı bir açıklama yapıyor ve onun İstanbul Üniversitesi mezunu olduğunu söylüyor. Bu çelişki, daha da şaşırtıcı.

       Gerçek olan şu ki, Tayyip Bey askerliğini Yd. Sb. olarak yaptığına göre, an az iki yıllık bir Yüksekokul diploması var demektir. Yani, Cumhurbaşkanı yüksek tahsilli.

      Anayasa’nın 101’nci maddesi, Cumhurbaşkanı seçilecek olanın “Yükseköğrenim” görmüş olmasını şart koşuyor. “Bu öğrenim, 4 yıllık olmalı.” demiyor.

     Tayyip Bey de yüksek öğrenimli olduğuna göre, “Cumhurbaşkanı seçilmesinde, bir sakatlık yok.” demektir.

    O, belki de, 2 yıllık yüksek öğrenimli olmak yerine, 4 yıllık olmayı kendisine daha çok yakıştırdığı için, böyle yanlış bilgiler ortaya çıkmış ya da işin bu kadar büyüyebileceği düşünülmeden, gerçek dışı bir beyan öne sürülmüş olabilir.

      Onun Cumhurbaşkanlığı sağlamdır, o sebeple hiç korkmamalı. Ancak, doğruları söylemenin de bir fazilet olduğu, unutulmamalıdır.