|
||
Sevgi Sofrası | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: Hepsi oturmuşlar yerlerine. derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da 'derviş kaşıkları' denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş sofradakilere, "bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz." diye bir de şart koymuş. Peki!" deyip içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine, "şimdi.." demiş ermiş: Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. "işte!" demiş ermiş ve eklemiş: Ne kadar doğru ya da ne kadar abartılmış bilmiyorum ama okunmaya değer şöyle bir hikaye var: Savaşta yaralanmış bir arkadaşını bir süre misafir etmek istediğinden bahseder. Babası "tabi ki" der ve peşine hemen sorar ne rahatsızlığı var diye.Oğul arkadaşının bir mayında yaralandığını ve bir kolu ile bir bacağını kaybettiğini söyler. Baba hemen burun kıvırır, hayatlarını ona göre şekillendiremeyeceklerinden bahseder. Oğul arkadaşının kimsesiz olduğu için gidecek bir yeri olmadığından, en azından bir iş bulana kadar kendileriyle kalmasını ister. Baba buna rağmen uzun süreli misafir edemeyeceklerini oğula anlatmaya çalışır. Çocuk sinirlenir ve telefonu babasının yüzüne kapar ve babasını bir daha aramaz. Ailesi onu ve arkadaşını bulmak için aramadık yer bırakmaz ama oğullarının izini bulamaz. Baba bir gün, günlük gazetesini alır ve acı haberi alır. Savaş sonrası depresyonu aldayamayan oğlunun evlerinin çok yakınındaki bir binadan atlayıp intihar ettiğini öğrenir. Eşiyle birlikte oğullarını almaya giderler. Oğulun bir kolu ve bir bacağı yoktur. BİRAZ ONDAN BİRAZ BUNDAN
|
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.