Moved Permanently

     Ve, onlara  (sözde) soykırım yaptığımızı,  Alman Meclisi de kabul etti. Kabul etmeyenlerin sayısı, artık çok azaldı.

     Ermeni konusunu, bütün halkımız biliyor. Onların ne kadar kinci ve böylece haksız olduğunu da biliyor. 100 seneden beri bize attıkları iftiralar, bir türlü bitmiyor.

       İşin özeti şu;  Devlet-i Osmaniye denilen Osmanlı Devleti’nin himayesinde uzun yıllar, başta İstanbul olmak üzere yurdumuzun muhtelif yerlerinde yaşayan ve Türk halkından büyük himaye ve yardım gören Ermeniler, askere bile alınmadılar.

       Yapılan savaşlarda Türkler telef olurken, onlar ticaretlerini yapıp, çok rahat bir hayat yaşadılar ve her biri zengin oldular.

     Buna karşın azan Ermeniler, komiteler kurup, hep Türklerin aleyhine çalıştılar.

     Birinci dünya savaşına Almanların zorla soktuğu Osmanlı, savaş gailesi ile uğraşırken, Ermeniler hiç boş durmadı ve başta Ruslar olmak üzere, düşmanlarımızla işbirliği yaptılar.

      Milletin başına büyük bela olan bu millet, Almanların da teklifi ile son çare olarak, tehcir (bulundukları yerden başka yerlere nakil)  edildiler.

       Tehcirde, sıkıntılar oldu. Hatta, hem Türklerden, hem de Ermenilerden ölenler bile oldu.

        Birinci Dünya Savaşı’nda dostumuz olan Almanlar, bütün bunları unutmuş gibi, hep Ermenilerden yana oldular.

       İşte, iki gün önce Alman Meclisi’nde alınan “Soykırım” kararı da, bunların en sonuncusudur.

                                 ERMENİLER, NE İSTİYOR?

     Ermeniler, dünyanın birçok ülkesinde lobiler oluşturarak haklı olduklarını, büyük zulme uğradıklarını, birçok ülkenin Meclisinden karar aldıklarını ve son olarak da Alman Meclisi’nden karar alarak haklılıklarını kanıtladıklarını ve bunların sonucu olarak da, Türklerin mağduriyetlerini(!) gidermelerini istiyorlar.

     Ermeniler, isteklerini 4 T dedikleri 4 noktada topluyorlar.

1.    TEHCİR: Bu zorunlu göçte çok can kaybettiklerini ve maddi zarara uğradıklarını,

2.    TOPRAK:  Doğu Anadolu bölgesinin Ağrı dahil, bir kısmının kendilerine verilmesini,

3.    TAZMİNAT: Toprak verilmediği ya da mağduriyetleri tam giderilmediği takdirde, Türk hükümetinin kendilerine tazminat ödemesini,

4.    TANINMA: Kendilerinin bütün haklarının tanınmasını ve böylece haklı olduklarının kanıtlanmasını istiyorlar.

Bu şımarık millet, geçen yıl Tayyip Erdoğan’ın, özür diler gibi kendilerine taziyede bulunması üzerine iyice azdılar.

     Halen, ülkemizde 70 bin Ermeni sürekli, bir o kadarı da geçici çalışmak ve iş bulmak için barınıyor.

    Ermenistan’da kimi günlerde, Türk Bayrağını özellikle parçalıyor ve yakıyorlar.

     İki gün önce Alman Meclisi’nin aldığı karara, Cem Özdemir adlı bir soytarı Türk Vekil de katıldı ve aleyhimize oy kullandı. Cem Özdemir adlı soytarı,  hiç utanmadan yakasında, Ermeni rozeti taşıyordu.

                             NEDEN BU HALE DÜŞTÜK?

        Ermenilerin düşmanlığı öteden beri vardı, ama bu iktidar zamanında iyice azdı. Yalnız Ermeni düşmanlığı değil, yabancı ülke düşmanımız da pek çok.

     İç siyasette başarısız olan bu iktidar, dış siyasette ise çok daha başarısız.

     Bizim Almanya’daki Büyükelçimizi geri çekmişler. Almanların çok umurunda. Böyle siyaset olmaz.

      Ülke daha batmadı. İyice batınca, aklımız başımıza gelir inşallah!

       Damlalar Gurubu’nu İzlediniz mi?

      Öğreticiliğini tanınmış Müzik Adamı, hemşerimiz Süleyman Erdegül’ün yaptığı  “Damlalar Gurubu”, 2 Haziran Perşembe akşamı güzel bir konser verdiler.

      Dinleti olarak adlandırılan konser, ilçemiz Cumhuriyet İlkokulu’nun bahçesinde yapıldı.

      Sazların seslendirdiği enstrümantal parçalarla başlayan konserde, solo şarkılar da söylendi ve çok beğeni topladı.

     Konserin, benim ilgimi çeken tarafı ise, öğrencilerin tamamının nota bilmesi ve notalara bakarak aletlerini çalmalarıydı.

     Süleyman Erdegül’ün başarılı yanı da, işte buydu. Öğrencilerine, kulak bilgisi ve duyarlılığı yanında  nota, usul ve makam öğretiyor ve bunu sazlarla icra ettirebiliyordu.

     Kendisini ve öğrencilerini kutluyorum.