Belediyenin çalışmaları, Saray’da durmuş vaziyette. Yollar ve öncelikli işler yapılmayı beklerken, vatandaş Belediyenin hizmetlerini artık görmek istiyor.

    Değerli Okuyucularım, 1930’lu yıllarda Tekirdağ’da Valilik  yapan, 1960’lı yıllarda da İstanbul Belediye Başkanı olan merhum Haşim İşcan’dan defalarca duymuştum. Haşim Bey, “Yollar, Belediyelerin aynasıdır.” diyordu.

 Yani, “Belediye hizmetlerini, öncelikle yollarda aramak lazım gelir. ” demek istiyordu.

   Bu olguyu, Haşim İşcan keşfetmemişti. Halk zaten bunu biliyor ve bu hizmetleri sadece ve her zaman Belediyelerden bekliyordu.

    İlçemiz halkının da, Belediyeden çok beklentileri vardı ve bunların başında öncelikle hep şehir içi yolları geliyordu.

    Hatırlayalım, gelmiş geçmiş Belediye Başkanları ve Başkan adaylarının seçim öncesi açıkladıkları programlarda yolların yapımı, vaatlerin hep başında geliyordu.

    6 dönemden beri, Belediyeyi elinde bulunduran Cumhuriyet Halk Partisi’nin, halkın kendisine gösterdiği bu yakınlığı ve verdiği krediyi çok iyi kullandığı söylenemez.

      Yine, gelmiş geçmiş Belediye Başkanlarının, rutin iş ve hizmetlerle oyalanmak yerine, kalıcı eserler ve hizmetler üreterek halkı çok memnun ettikleri de söylenemez.

      İki dönemden beri Belediyeyi yöneten hemşerimiz Nazmi Çoban’ın, büyük bir hizmet aşkı ile çalıştığını, ancak Saray halkının kendisinden beklediklerini verdiği de söylenemez.

                                        AKSAKLIK NEREDE?

    Halkın ittifak ettiği birinci aksaklık, Belediyenin siyaseten muhalif bir partinin elinde olması.

    Halka ve bana sorarsanız, ülkeyi yağmalayan ve yolsuzlukları uluslar arası boyutlara  ulaşan bu iktidara, Belediyenin verilmemesi doğaldır.

    Ancak iktidarın gücünü, ilçemizde halka zulmetmek ve hizmetleri kısmak için kullananlara karşı, seçilen Belediyenin de, daha duyarlı ve daha atak olması gerekiyor.

      İlimizin Büyükşehir kapsamına alınması ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da muhalefet partisinden olması bir avantaj iken, Belediyemiz ne yazık ki bu avantajı da çok iyi kullanamıyor.

                                     YOLLAR, HANİ BİTECEKTİ?

    Daha önce yapılan açıklamalara ve edinilen bilgilere göre, şehir içi yollarının 2015 yılı sonunda bitirileceği, 2016 baharına yolları mamur ve temiz bir Saray ile girileceği söylenmesine rağmen, öyle olmadı.

     Bu senenin de yarısına yakın bir süresi geçmiş olmasına rağmen, çalışmalardan hala  “tık” yok.

    Birbirini tutmayan bilgilere göre, Saray Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında anlaşmazlık olduğu, o sebeple Saray’a ayrılan payların çok küçüldüğü, işlerin sürüncemeye bırakılması noktasına getirildiği, bu arada Büyükşehir’in de malzeme temininde sıkıntı çektiği, aslında gecikmelerin iki Belediye arasındaki güvensizlikten kaynaklandığı, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, söz verdiği halde kimi sözlerini tutmadığı, icraatçı personel arasında da anlaşmazlık ve uyumsuzluk olduğu, Belediyelerin bürokrasisinin iyi çalışmadığı ve daha pek çok olumsuz durumlar ve iddialar sıralanıyor.

      Bendeniz, bu iddialara katılıp katılmamakta tereddütlüyüm. Çünkü, aynı siyasi partinin mensubu olan iki Belediye arasında hizmete yönelik ilişkilerde, ciddi bir rahatsızlık olduğunu pek duymadım ve çok da görmedim

     Ancak, durumun öyle olmadığı ısrarla ifade ediliyor. O sebepledir ki, iki Belediyenin de ellerini tez tutup halkın beklentilerine artık cevap vermeleri gerekiyor.

     Tanıdığım kadarıyla, bürokrasiden gelen ve bürokrasinin işlemesini çok iyi bilen Başkan Kadir Albayrak, gayretli ve sevecen haliyle verdiği sözlerini tutacağı gibi, planlanan bütün işleri de yapacak güçte ve yetenektedir.

     Geriye Nazmi Çoban’ın gayreti kalıyor ki,  onun gayretinden de hiç bir kuşkum yok.

      Ne var ki, Saray Belediyesi personeli arasında bir uyumsuzluk ve iş üretmede gevşeklik olduğu, her zaman söyleniyor. Bunun doğru olup olmadığını, ilk görüşmemizde Başkana sormak istiyorum.

                  ŞİMDİ TEKRAR SORUYORUM, YOLLAR NE ZAMAN?

    Saray’ın şehir içi yolları, halkı artık bıktırdı ve çok kızdırıyor. En büyük hata, öncelikle ana yolların  yapımının geciktirilmesinde görülüyor.      

     Eğer, ana yollara öncelik verilse ve şehir içi kısmen de olsa düzene girseydi, yakınmalar bu boyutta olmayacaktı.

     Ses  yayın cihazından her gün çeşitli yayınlar yapan Belediyenin, bu iş ve hizmetlerden ve gecikmelerden halkı bilgilendirecek yayın yapmaması da, ayrı bir kusur olarak görülüyor.

    Şehir içi yollarının yapımının gecikmesi yalnız araçlara değil, yayalara  da büyük zarar veriyor.

    Yağmurlu havalarda çamurlanan, güneşli havalardaysa toz üreten yollar, şehir dışından gelen yabancılar için ayrıca, kötü bir görüntü veriyor.

    Bu yazımın, yapıcı bir “eleştiri” olarak kabul edilmesini diliyorum. Aslında, Belediyenin önemli ve göz dolduran, yadsınamayacak başka hizmetleri de var.

    Onları da, kimi önerilerle birlikte, başka bir yazımda anlatmaya çalışacağım.

    İktidar için halkın yarısının; “Çalıyorlar, ama çalışıyorlar.” demesine karşılık, halkın tamamının Saray ve Büyükşehir Belediyesi için; “Çalmıyorlar, ama yine de çalışıyorlar!” diyeceğini umut ediyorum.