|
||
Bastır Meral Akşener! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
MHP’de gergin olan ipler, artık koptu. Yaptırılmayan kongre, Devlet Bahçeli’yi, siyasetten silip, süpürdü. Ama üzülmesin, Tayyip Bey ona Sarayında bir “Evrak Memurluğu” verebilir. Geleceği, yine garantili delmektir. Şimdi, herkesin merak ettiği bir soru var. “Bir parti, nasıl batırılır?” Cevabı ise, çok kolay. “Başında, Devlet Bahçeli gibi biri olursa, çok kolay batırılır.” İktidarın yandaşı ve yalakası haline gelen ve onu düştüğü çukurdan kurtarmak için sürekli çabalayan Devlet Bahçeli, nihayet partisini batırdı. Mahkeme kararıyla 15 Mayıs Pazar günü yapılması gereken kongreyi, salt Devlet Bahçeli’yi korumak için yaptırmayan iktidar, Bahçeli’nin böylece işini bitirdi. Dikkat ediniz, sadece Devlet Bahçeli’nin işini bitirdi. Partisi, yalpalamış olsa da, işi henüz bitmedi ve o yine güçlenecek. Meral Akşener’in olası liderliğinde, iktidarın en yakın ve sağlam bir alternatifi olacak. Dönen dolapları hatırlayalım. Bu güne kadar iktidarın eteğinden ayrılmayan Devlet Bahçeli, bir kitle partisi olan ve idealleri bulunan Milliyetçi Hareket Partisi’ni kullanarak, partinin başında kalabilmek için iktidara hep destek oldu. Onun bir muhalefet partisi lideri olduğunu anlamak, bir türlü mümkün olmadı. Bir dönem partisini barajın altında bıraktırıp, ülkücüleri hayal kırıklığına uğratan Bahçeli, partisi tekrar Meclise girince, iktidarın sağlam bir dostu haline geldi. Umutlarını yitirmeyen ülkücülerse, 7 Haziran seçimlerinde onu yine desteklediler ve tam 80 Milletvekilini Meclise yolladılar. Devlet Bahçeli, ülkücüleri bir kere daha hayal kırıklığına uğratıp, çoğunluk muhalefette olduğu halde, Meclis Başkanlığını yine iktidara verdirdi. Ülkücüler, aptal olmadıklarını gösterip Bahçeliye bir ders vermek zorunda kaldılar ve 1 Kasım seçimlerinde, Milletvekili sayısını yarıya düşürdüler. Bu durumdan da ders almayan Bahçeli, nasıl bir muhalefet anlayışında ise, iktidara desteğini sürdürdü ve bunu açıkça da söyledi. Söyledi, ama gerçek MHP’lilerin bu aymazlığa artık tahammülü kalmadı. Kendisini azıcıkta olsa eleştirenleri parti dışına iten Bahçeli, partinin ağır toplarından sayılan Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ’ı; “Dur bakalım ey Bahçeli!” deme noktasına getirdi ve bayraklar açıldı. BAHÇELİ’Yİ GÖTÜRMEK İÇİN KONGRE Devlet Bahçeli, partinin başında biraz daha kalabilmek ve iktidara destek verebilmek için, “Olağan kongre 18 Mart 2018 de” deyince, ipe iyice un serdi, ama muhalifler bunu yutmadılar. “Kongre hemen” dediler ve Mahkemeye başvurdular. Mahkeme haklı bir karar verdi ve “Kongre yapılsın” dedi. Kongreyi yaptıracak olan Kayyumları da seçti. Kayyumlar, 15 Mayıs Pazar gününü işaret ettiler. Ancak, Bahçeli Yargıtay’a gitti. Yargıtay kararı beklenirken, hiç ilgisi olmayan Tosya ve Gemerek ilçelerinin mahkemeleri; “Kongre yapılamaz.” diye karar alınca, herkes şaşırdı. Söylenen o ki, kararlar yukarıdan gelmiş, bu mahkemelere sadece yazıp imzalamak kalmıştı. Sözüm ona, kararları veren hakimlerin, yakında terfi edeceklerinden hiç kuşkunuz olmasın. Çünkü, yargıyı elinde bulundurduğunu itiraf eden iktidarın, bu kararı aldırdığını, 9 yaşındaki İlkokul çocukları da biliyordu. Hata anlaşılınca, Tosya Mahkemesi’nin kararı kaldırıldı. Bu kere, Ankara 25. İcra Müdürlüğü “siyasete müdahale eder gibi” kongreyi yaptırmamak için harekete geçti. Ankara 3.İcra Mahkemesi, bunu da önledi. Önledi, ama olay tam bir Arap saçına döndü. Her alanda yargıya müdahale eden iktidar, bu konuda da adaleti yere serdi. Bu arada, polisi elinde bulunduran Ankara Valiliği de, ne hikmetse kongreyi yaptırmamak için elinden geleni yaptı. Çevik Kuvvet Polislerini ve Toma’ları kongrenin kapısına dayadı. Böyle bir olay, şimdiye kadar hiç görülmemişti. YARGITAY BEKLENECEK Görünen o ki, 15 Mayıs Pazar günü yapılamayan Kongre, Yargıtay adil bir karar verirse, her halükarda yapılacak. Adayların dördü de Genel Başkanlık için bilenmiş durumda. Devlet Bahçeli’nin suyu ısındı değil, çoktan kaynadı ve taştı bile. Bana sorarsanız, hepsi birbirinden değerli olan Genel Başkan adaylarından Meral Akşener’in, bu yarışta ipi göğüsleyeceği anlaşılıyor. O zaten, Devlet Bahçeli gibi iktidardan korkmuyor ve kaçmıyor. “Ben, Başbakan olacağım.” diyor. Zaten, her siyasi partinin ve liderinin amacı, iktidar olmaktır. Öyle, Bahçeli gibi iktidara stepne olmak değil. Daha önce İçişleri Bakanlığı yapan ve bir bayan Başbakan’la çalışan Meral Akşener, bir zamanların “Demir Leydisi” diye anılan İngiliz Başbakanı Margaret Thıcır gibi, azimli ve kararlı görünüyor. Yeniden şekillenecek olan Milliyetçi Hareket Partisi, ülkemizin geleceği için herkese umut verecek. Ne var ki, Meral Akşener partinin lideri olduğu takdirde, partiyi bu açmaza sürükleyen ve yapılan hatalara destek veren Bahçeli’nin sağ kolları Semih Yalçın ve Celal Adan gibilerini partide tutmaya devam ederse, onun da akıbeti Bahçeli gibi olacak ve bağlanan bütün umutları ortadan kaldıracaktır. Bendeniz şahsen, Meral Hanım’ın adımlarını doğru ve dikkatli atacağını ve bu acı günleri tarihe gömeceğini umut ediyorum. İktidar partisinin bütün amacı, yapacağı bir erken seçime MHP’yi Devlet Bahçeli ile sokturup, barajın altında bıraktırmak. Böylece, onun oylarının kendi hesabına yazılmasını sağlamak. Ülkücüler, bu numarayı yutmamalı. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.