|
||
Suriye den Çek Elini | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Bu sözü, dış politika yazarı olan ve Ortadoğu’yu çok iyi bilen Hüsnü Mahalli söylüyor. Mahalli; “Türkiye elini çektiği takdirde, sorun bir ayda çözülür.” diyor. Değerli okuyucularım; Daha önce de bu sütunlarda yazmıştım. Başka yayın organlarında yazıp, söylemeyen de kalmadı. Bizim, Suriye ile işimiz ne? Suriye düşmanlığımız, neden? Durduk yere bu düşmanlık niye? Milyonlarca insanı, yerinden yurdundan etmenin bize ne faydası var? O insanları, neden ülkemize çekip, milyarlarca dolarlık masraf yapıyoruz? Çok mu zenginiz? İç huzurumuzu, bu sebeple neden bozduruyoruz? Siz şimdi; “Amerika, öyle istedi.” diyebilirsiniz. Peki, Amerika sözünden neden caydı. O kadar insanın yerini yurdunu terk etmesine karşı, onların barınması için neden yardım yapmıyor? Vaktiyle, Fransızların, Suriye’ye bıraktığı Hatay’ı geri aldık. Tıpış tıpış geri verdiler. O topraklarda barınan Bölücü Örgüt liderini, isteğimiz ve biraz da tehdidimiz üzerine ülkelerinden çıkardılar. Çok sayıda soydaşımız, o topraklarda yaşıyordu. Ciddi ölçekte sınır ticaretimiz vardı. Her iki tarafın halkı, bu karşılıklı ticaretten, son derece memnumdular. AMERİKA, NİYE KIVIRDI? Şimdi, şu sorulara cevap veriniz. NATO’ya girdiğimizden beri dost bildiğimiz Amerika, Kıbrıs’ta attığı kazığı, şimdi de Suriye konusunda mı atmak istiyor? Birbirlerine ezeli düşmanlar olan Amerika ve Rusya, iyi ilişkiler içine girerken, biz durduk yere Rusya ile neden düşman olduk? Böylece, durduk yere Rusya ile her yıl olan 20 milyar doların üstündeki ticaretimizi neden bitirdik ya da bitmesine sebep olduk? 5 milyondan fazla turistin, Rusya’dan her yıl Türkiye’ye gelmesini neden önledik? Madem ki sonradan özür diler duruma düşecektik de, onların uçağını büyük bir mesele yapıp, neden düşürdük? Biz nasıl Müslümanız ki, komşumuz Müslüman İran’la bile, düşmanlık içindeyiz? Amerika istiyor diye, bizim düşmanımız olup, iki yüzlü hareket eden Kuzey Iraklı Barzani ile bu dostluk ve güven neden? Petrol zengini diye ve hediyelerle Türkiye’yi ziyaret ediyorlar diye, bir sapık tarikata mensup Suudi Arabistan’a, bu kadar neden güveniyoruz. Katar denilen o küçük Arap ülkesinin, zenginliğinden başka ne özelliği var ki, aramızdan su sızmıyor? Kötü işlerde ön sıralarda olup, hatalı dış politikada ve komşu olan ve olmayan ülkeleri neden bu kadar kırıyor ve düşman sahibi oluyoruz? Bizi, yanlarına almayacakları %100 belli iken, Avrupa’ya neden bu kadar bel bağlıyoruz? Ülkemiz, dış borç içinde yüzerken, bundan sonra kimden borç isteyebileceğiz? Ve, badema bu borçları nasıl ödeyeceğiz? Sorulara devam edelim. Yolsuzluk ve hırsızlıklar, ülkenin gündeminden hiç düşmediği halde, bunlara neden göz yumuluyor? Yolsuzluk ve hırsızlıkları önlemek için 3628 numaralı bir kanun varken ve yürürlükte iken, bu kanun neden hiç kimseye uygulanmıyor? Bölücü Örgütle, madem ki böyle mücadele edecektiniz, işin başında bu mücadeleyi neden yapmadınız? Neden kanun tanımıyorsunuz? Adaleti neden yerle bir ettiniz? Hakim güvencesini ve tarafsızlığını, neden ortadan kaldırdınız? HSYK denilen kurumu, tarafsız olması gerekirken neden kendi isteğinize göre çalıştırıyorsunuz? Yolsuzluk yapan ve suçüstü yapılan Bakanları, görevden aldığınız ve tekrar aday yapmadığınız halde, haklarında neden soruşturma açmıyorsunuz? Onları, Yüce Divan’a neden göndermiyorsunuz? |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.