|
||
Amerika Kimden Yana? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
PYD’den yana. Bütün ısrarımıza rağmen, PYD’yi “Bir Terör Örgütü” olarak görmüyor. PYD’ye, silah ve para yardımı yapıyor. O silahlarsa, PKK’ya gidiyor ve namluları bize dönüyor. Değerli okuyucularım, Amerika gibi dostu olanın, düşmana ihtiyacı olmadığını bir kere daha anladık. NATO’ya girdiğimiz 1952 yılından beri Amerika’yı, “kadim” dostumuz ve bulunduğumuz bölgede en büyük güvencemiz gibi gördük. 1960 yılından sonra, böyle olmadığı ve Amerika’nın “güvenilir” olmadığı, çeşitli davranışlarıyla ortaya çıktı. Nasıl mı? derseniz, ilk örnek “Kıbrıs Olayı”da karşımıza çıktı. 1960’lı yılların başında, İsviçre’de ve İngiltere’de yapılan anlaşmalara rağmen, Kıbrıs’ta rahat durmayan Rumlar, çok sayıda soydaşımızı öldürdüler ve yurtlarını talan ettiler. Dönemin, Türkiye Başbakanı İsmet İnönü müdahale etmeye kalkınca, “Kullanacağınız silahlar NATO’nundur ve onları kullandırmayız.” diyen Amerikan Başkanı Johnson, Amerika’nın dostluğunun derecesini böylece göstermiş oldu. GÜVENİMİZİ, HİÇ BOZMADIK! Müdahale olmadı. Türkiye’de büyük sokak hareketleri ve büyük mitingler oldu, ama Amerika’ya karşı güvenimizi hiç bozmadık. O güven, bu güne kadar devam etti ve halen devam ediyor. Ne var ki, son zamanlarda Amerika, bardağı iyice taşırdı. Amerikan sözcüleri yaptıkları açıklamalarda, PKK’nın Suriye’de faaliyet gösteren kolu olan PYD adlı örgütü, “Terör Örgütü Olarak Görmediklerini” söylediler ve bunda ısrar ettiler. Bu yetmiyormuş gibi, Amerika Savunma Bakanı yaptığı açıklamada; “Türkiye ile her konuda anlaşamadıklarını” yani “Uyum içinde olmadıklarını” söyledi. Oysa, PKK’nın Suriye’deki varlığı olan PYD, tam bir Terör Örgütü’dür ve PKK’dan hiçbir farkı yoktur. Amerika, bu söylemde bulunmakla kalmıyor ve PYD’ye açıkça silah, mühimmat ve para yardımı yapıyor ve bunu hiç gizlemiyor. CUMHURBAŞKANI, HAKLI Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Ey Amerika! Sen, onların mı, yoksa bizim ortağımız mısın?” diyerek, doğru bir tespitte bulunuyor. Bulunuyor, ama Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş durumda. Taşlar, yerinden oynamış, Amerika, Suriye konusunda Rusya ile anlaşarak, PYD’ye arka çıkmış. Ortadoğu’da, güvenilen hiçbir yanımız ve söz hakkımız kalmamış. Yakın bir geçmişe kadar, PYD’yi terör örgütü olarak görmeyen ve lideri Salih Müslim’i, karşılayıp ağırlayan Türkiye’nin, şimdi PYD’den yakınmaya hakkı olamazdı. Çelişkilerle dolu bir dış siyaset, bizi inanılmaz ve güvenilmez hale getirdiği gibi, işte bu günler geldi çattı. Ve, şimdi “Ey Amerika” demenin hiç bir faydası kalmadı. BUNDAN SONRA, NE OLUR? Bunu bilmek için “falcı” olmaya gerek yok. Amerika, bizimle “dost” olduğunu söylemeye devam edecektir. Biz de, bu “pembe yalan”a inanmaya devam edeceğiz. Türkiye’ye, bundan sonra olabilecek bir dış saldırıya karşı NATO, kılını kıpırdatmayacak, çünkü Amerika buna izin vermeyecektir. Rusya’nın Türk düşmanlığı devam edecek ve Ortadoğu’da bundan böyle sözümüz hiç, ama hiç geçmeyecektir. Türkiye, Amerika’dan vazgeçmeyeceğine göre, Amerika’nın güdümünden hiçbir zaman kurtulamayacaktır. İşin kötü tarafı, Yunanlılar Ege Denizi’ndeki adalarımızı bir bir işgal ederken, Kıbrıs Türk kesimi de, Anavatandan koparılma eğilimindedir. Yani, Ege’de toprak kaybederken, Kıbrıs toprağı da elimizden gitme durumundadır. Toprağımıza göz dikenler sadece buralarda değil, Doğu ve Güneydoğu bölgemizde de, aynı sorun mevcuttur. Tayyip Bey’in, bu sorunları artık Muhtarlarla çözmesi mümkün değildir. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.