|
||
Başkanlık Oltası | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
İktidar, Tayyip Bey’in emri üzerine oltayı attı. Muhalefet partileri oltayı gördüler, ama daha yutmadılar. Keşke, görmezden gelselerdi. Tayyip Bey, şu sıralarda Başkanlıkla yatıp, Başkanlıkla kalkıyor. Onun, tek derdi var. Hiç kimseye sormadan kendi bildiği gibi, tamamen kendi iradesiyle bu ülkeyi yönetmek. Yönetimine karşı gelenleri, ağır biçimde cezalandırarak, Türkiye’yi medeni dünyaya değil, çağın gerisinde kalan Osmanlı zihniyetine taşımak. Önce Dışişleri Bakanı, daha sonra da Başbakan yaptığı Ahmet Davutoğlu ise, bulunduğu makam ortadan kalkma riskine rağmen, diyet borcunu ödemeye çalışıyor. Buruya kadar her şey normal de, muhalefet partilerinin ve özellikle CHP’nin bu harekete teşne olması ve 12 Eylül Anayasasına karşı gibi görünüp, iktidarın isteklerine boyu eğer gibi davranması anlaşılır gibi değil. MECLİS BAŞKANI ÇAĞIRIYOR Cumhurbaşkanı tarafından aday gösterilen ve seçilen Meclis Başkanı da, diyet borcunu ödeyebilmek için yeni Anayasanın yapılması ve Başkanlığın böylece yeni Anayasaya konması için çırpınıyor. Bir “Uzlaşma ve Yeni Anayasa Hazırlama Komisyonu” kurulması için muhalefet partilerine yazdığı mektuba karşılık muhalefet, tam kadro ile katılıyor. Muhalefet sanki bilmiyor ki, iktidarın yegane niyeti yeni Anayasa yapmak değil, onu bahane edip Türkiye’ye Başkanlık Sistemini getirmek. ACABA GETİREBİLİRLER Mİ? Bal gibi getirirler. CHP, kabul etmese bile büyük ihtimalle MHP, eskiden olduğu gibi, iktidara destek çıkacaktır. Çıkmadığı takdirde, “Seni, Başkan yaptırmayacağız.” diyen HDP, bu sözünden çark edip, iktidara katılacaktır. Yeni hazırlanacak ve Başkanlığı da kapsayacak olan Anayasa, HDP’nin katılımıyla ve 330 üstündeki oyla Meclisten geçecek ve Halkoyuna sunulacaktır. Bu yılın sonuna doğru yapılacak bir Halkoylaması ile, yeni Anayasa kabul edilecek ve Başkanlık Sistemi böylece yürürlüğe girmiş olacaktır. “Olur mu?” derseniz, olur. “Onun, bilmem neresinin kılı olayım, isterse onun zevcesi olayım, benim liderim Allah’ın bütün vasıflarını taşıyor.” diyenlerin kafasında olanlar % 50’yi geçince, Başkanlık bal gibi olur. PEKİ, SONRA NE OLUR? Hazırlanacak yeni Anayasa ile, şimdiki Anayasanın ilk üç maddesi kaldırılırsa, “Türklük” kavramı tarih olur. Türkiye’nin ana diline yeni bir anadil daha eklenir. “Laiklik” kavramı da Türklük gibi tarih olur. Diyanet İşleri Başkanı “Şeyhülislam” Bakanlar “Nazır”, Cami kubbeleri “Mihver”, minareler “Süngümüz” olur, ama aynı kafada olup, Allah’ın lütfettiği petrolle Araplar kendini kurtarırken, bizi hiç kimse ve hiçbir şey kurtaramaz. “Daha sonra neler olur?” derseniz, HDP verdiği desteğin karşılığını almak ister ve alır. Başkanlık Sistemiyle, Türkiye zaten zorunlu olarak “Eyalet”lere bölünecek, 3-4 vilayet bir Eyalet teşkil edecektir. Doğu ve Güneydoğu Bölgemizde de teşkil edilecek olan bu Eyaletler, ötekileri gibi yönetimde bağımsız, yani iç işlerinde serbest olacaklar ve o günü bekleyeceklerdir. Fazla sürmeden o gün gelecek ve kast ettiğimiz o Eyaletler tamamen bağımsızlıklarını ilan edecekler ve yeni Kürt Devleti böylece kurulmuş olacaktır. İhtimal o ki, güneyimizde ve Irak’ın kuzeyinde kurulmuş olan Kürt Devletine de iltihak edebilirler. Hangi durumda olursa olsun, Türkiye bölünmüş ve üniter yapısını kaybetmiş olur. “Kalan topraklar bize yeter.” diyenler iktidarlarını sürdürürken, “Vatan, Millet, Sakarya, Türklük, Bağımsızlık, Laiklik ve Bayrak ” gibi, göğsümüz kabararak söylediğimiz kavramların ve kazanılmış hakların hepsi geçmişte kalır ve hikaye olur. İyi mi? |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.