Moved Permanently

Değerli okuyucularım; Muhalefet partisi olarak bildiğimiz, ancak iktidarın ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramayan muhalefet partilerimiz, şimdi Kongre yolunda.

        Ana Muhalefet Partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi, 16-17 Ocak 2016 günü Kurultaya gidiyor. Kurultay’da değişen bir şey olur mu? derseniz, hayır.

Kemal Kılıçdaroğlu, yine Genel Başkan seçilecek. Oysa, geçen zaman içinde, Kılıçdaroğlu’nu başarılı bulmak mümkün değil. Nöbet değişimi, CHP için her halde hayırlı olacaktır.

Şimdi, sadece Parti Meclisi değişecek ya da Genel Başkanın belirlediği yeni isimler görev alacaklar, hepsi okadar.

         CHP, bu son dönemde ülkeye ve halka ne kattı? derseniz, hiçbir şey. Çünkü, Ana Muhalefet Partisi olmalarına rağmen, iktidar tarafından hiç ciddiye alınmadılar ve hiçbir sözünü geçiremediler.

         Bu günlerde, yeni bir hata daha yapıyorlar. İktidarın yeni Anayasa yapımına çanak tutuyorlar. Çünkü, iktidarın bir-tek niyeti var. Yeni Anayasa yapmak değil, onu bahaneedip, Başkanlık Sistemi’ni Türkiye’ye getirmek.

      Korkarız ki, CHP bu oyuna alet olacak ve bu sistem ülkemize gelecek.

       MHP’ye gelince, Devlet Bahçeli partide lider olarak artık istenmiyor.

      Keyfi olarak partidenattığı Sinan Ogan’la, Meral Akşener onun gitmesi içinelinden geleni yapıyorlar.

    Koray Aydın’la, Süleyman Sazak da boş durmuyorlar. Devlet Bahçeli ile MHP’nin iktidar olamayacağını, onun da zaten böyle bir niyetinin olmadığını cümle alem biliyor.

    Ben, ülkücü gençliğin ve MHP’ye oy verenlerin buna neden seyirci kaldığını, her gün merak ediyorum.

     İşin aslına bakarsanız, muhalefet Milletvekilleri de, iktidar Vekilleri gibi ballı maaşlarını alıyor ve devletin her türlü imkanından yararlanıyorlar.

     İktidar olma sorumluluğundan kaçtıkları da göz önüne alınırsa, neden muhalefet yapmadıkları ve iktidar olmak için çalışmadıkları kolayca anlaşılıyor.

HDP YE GELİNCE

       Bu parti de Muhalefet Partisi olmakla beraber, onun tek amacı var. PKK’ya siyasi destek vermek ve Kürtlere özgürlük adıyla ülkeyi bölüp, Bağımsız Kürdistan Devleti’ni kurmak.

        Çözüm Süreci’ni rafa kaldırıp, terör örgütü ile ciddi bir mücadeleye giren iktidar, Doğu ve Güneydoğu Bölgemizde büyük başarı sağladı.

       Her gün ölen Asker ve Polis cenazeleri gelmekle birlikte, teröristlere büyük darbeler vuruluyor.

       Hükümetin yaptığı açıklamalara bakılırsa, terörün kökü kazınıyor.

       Hükümet, bu konuda kararlı davranıp da, ciddi bir başarı sağlarsa, ülke selamete erecektir.

       Ayrıca, istedikleri ve bekledikleri bölünme de olmayacak, düşmanlarımızın sevinci kursaklarında kalacaktır.

    HDP KAPATILIR MI?

     Cumhurbaşkanı, “Hayır” diyor. Çünkü, onun mensup olduğu partinin de, bir zamanlar kapatılması istenmişti.

Üstelik, HDP kapatılırsa, birkaç gün içinde başka bir ad altında yenisini kurarlar.

     O halde, bu bir çare değil. Ancak, HDP’lileri Meclisten çıkarmak, yani onların dokunulmazlıklarını kaldırmak önemli bir tedbir ve yaptırım olur.

     Bir parti lideri, Rusya’ya gidip de, kendi hükümetini Ruslara şikayet eder ve Ruslarla işbirliği yaparsa, onun bu Mecliste artık işi olamaz.

       Öte yandan, HDP’li Belediye Başkanlarının hemen hepsinin, Belediyenin başta araçları olmak üzere her türlü imkanlarını bölücü örgütün emrine tahsis etmesi yanlış ve şaşılacak bir olay,

       O kazılan hendeklerin ve açılan çukurların bu araçlarla kazıldığı, bu Belediyelerin ayrıca teröristlere sıcak yemek yolladığı ve onları beslediği de doğru ise, bu daha çok şaşırtıcıdır.

        Bu durumda, hükümetin bu Belediyeleri sıkı biçimde denetleyip, gerekiyorsa Başkanlarını değiştirmeli ya da Kayyuma devretmelidir.

       Besle Kargayı, oysun gözünü diye, boşuna dememişler.