Değerli okuyucularım, bugünkü, köşemde, "Politik Fıkraları" sizlerle paylaşmak istiyorum. Fıkralar şöyle: "Köyün birinde bir mezar soyguncusu varmış. Cenaze gömüldükten bir gün sonra mezara bir gidilirmişki, mezar soyulmuş. Bütün ziynet eşyaları çalınmış. Köylü bu mezar soyguncusunu bilirmiş bilmesine de bir türlü yakalayamazmış. Gel zaman git zaman bu böyle sürüp giderken mezar soyguncusu ölüm döşeğine düşmüş ve oğlunu çağırarak: -Bak oğlum. Ben bu güne kadar sizin rızkınızı mezar soyarak çıkardım. Şimdi ölüp gidiyorum. Arkamdan tüm köylü bayram yapacak. Bir kişi bile 'Allah rahmet eylesin' demeyecek. 'ohbee öldü de kurtulduk' diyecekler, diye itirafta bulunmuş. Bu olay oğlanın çok gücüne gitmiş. Babasına: -Baba sana söz veriyorum herkes arkandan rahmet okuyacak demiş. Ve derken mezarcı ölmüş. Bütün köylü bayramda. Birkaç gün sonra köyde gene bir cenaze. Ama köylünün içi rahat. Cenaze tüm ziynetiyle beraber gömülmüş. Bir gün sonra mezarlığa gidildiğinde odane!!! Mezar gene soyulmuş ve eskisinden farklı olarak cenazenin kıçına koca bir kazık çakılmış. Köylüler bunu görünce: -Yahu Allah Rahmet eylesin A.. efendide mezar soyardı ama hiç olmazsa kazık çakmazdı. Demişler. Şimdiki siyasetçilere duyurulurr!!
******
TEMEL'İN FIKRALARI
Genç akepelinin biri, Karadeniz'de propoganda gezisindeymiş. Bir kahvede efendi efendi icraatlarını anlatırken, arkadan temel dede çapkın çapkın sormuş: - Uy uşağum, sizin ha böyle karı-kız ayağınız var midur? Genç akepeli utanarak: - Estafirullah amca, zina günahtır, biz harama uçkur çözmeyiz. demiş ve konuşmasına devam etmiş. Temel dede bu kez halden anlar bir edayla: - Uy uşağum, siz rakı içey musunuz, esrar çekey misunuz? Genç akepeli hemen itiraz etmiş: - Hayır amca; sarhoşluk veren her şey hem günahtır, hem mekruhtur, biz asla içmeyiz... Biraz daha zaman geçmiş, genç akepeli konuşurken Temel dede yine sormuş: - Uşağum, siz kumar oynay misunuz? Genç akepeli yine itiraz etmiş: - Asla amca, kumardan gelen para haramdır, biz asla oynamayız. Bunun üzerine Temel dede dayanamayıp patlamış: - Ula pokyiyenin oğli! karı- kıza citmeysinuz, esrar-içki içmeysinuz, kumar da oynamaysınuz; ne masrafınız var ki bu kadar çalaysınuz?!
******
AKILLI EŞEK
Milletvekilinin biri bir köyu gezerken, bağlı olduğu değirmeni döndüren bir eşek görmüş. Yanındaki köylüye sormuş; Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ? Efendim, demiş köylü, o zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum. Müdahale edince tekrar harekete başlıyor. Akıllıca ,demiş vekil peki eşek olduğu yerde durupta başını sağa sola sallarsa nereden anlayacaksın durduğunu? Anlayamam ama, ne gezer efendim sizin gibi akıllı eşek buralarda
******
DEMOKRASİ
Çocuk akşam eve gelmiş ve babasına sormuş: - Baba hayat bilgisi dersinde yönetimleri işliyoruz, bana demokrasiyi anlatır mısın?
Babası: - Anlatmasına anlatırım yavrum ama senin bazı tanımları bilmen gerekiyor, demiş. Bak şimdi benim fabrikam var ve eve para getiriyorum, ben kapitalistim. Paranın nasıl harcanacağına annen karar verir, o hükümet. Hepimiz senin için yaşıyoruz, sen halksın. Beşikteki kardeşin, gelecek. Hizmetçimiz ise işçi sınıfı. Sen bunları öğren. Ben sabah sana demokrasiyi anlatırım, demiş.
-Gece çocuk uyanmış bir bakmış ki küçük kardeşi altını pisletmiş ve durmadan ağlıyor. Hemen anne ve babasının odasına gitmiş. Annesi horul horul uyuyor. Uyandırmaya çalışmış ama başaramamış. Babası yatakta değil, geçerken hizmetçinin odasına bir bakmış ki hizmetçiyle babası sevişiyor. Çaresiz dönüp yatmış. Ertesi sabah babası: - Gel oğlum sana demokrasiyi anlatayım, demiş.
Çocuk: - Gerek yok baba, ben artık biliyorum! yanıtını vermiş ve anlatmış; kapitalistler işçi sınıfını becerirken hükümet uyuyor, halk endişeli, gelecek ise b...k içinde!..." Kaynak:Politik fıkralar.com Kalın sağlıcakla. |