Bir horoz yaşlanınca sahibi tarafından kesilmek istenmiş. Bunu anlayan horoz da çiftlikten gizlice kaçmış. Yolda yaşlı bir köpekle karşılaşmış. Meğer köpeğin kaderide aynıymış. Yaşlandığı için sahibi tarafından kovulduğunu anlatmış. Böylece bu iki hayvan arkadaş olmuışlar. Az gitmişler uz gitmişler. Gece olmuş bir ağaca sığınmışlar. Horoz ağacın dallarından birine tünerken köpekte ağacın kovuğuna girmiş. İkiside yatmış uyumuş. Sabah olunca ilk olarak horoz uyanmış. Keyifle ötmüş sonra “ Üüürüüüü üüüü...” Bu sesim duyan tilki duru mu ? hemen ağacın altına gelmiş. Ağaca çıkamayacağını anlayınca horozu ağaçtan indirmenin yollarını düşünmüş. Ve başlamış dil dökmeye. “ benim canım dayıcığım” demiş. “yıllardır seni arıyordum. Hasretinden yandım kavruldum. Biliyor musun sevgili dayıcığım? Sana büyük bir miras kaldı. Paranı vermek için yıllarca aradım durdum seni. Çok şükür şimdi buldum işte. Ben çıkabilsem yukarı hemen boynuna sarılırdım. İn aşağıda emanetini vereyim. Böylece bu borçtan kurtulmuş olayım.“ Horoz yaşlılığın verdiği tecrübeye sahipmiş. Hele aptal hiç değilmiş. “ Sevgili yeğenim...” diye seslenmiş ağaçtan. “ahh bir bilsem ne kadar heyecanlandım. Ne çok özlediğimi hissettim. Dur hemen geleyim yanına, sarılayım boynuna. Haa birşeyi unuttum. Kovukta bir arkadaşım daha var. Hemen seslen ona da söyleyelim geldiğini. Tilki buna çok sevinmiş. Avı bir iken şimdi iki olacakmış. Hemen başını kovuktan içeri sokmuş. Bunu gören köpek fırlamış. Yakaladığı tilkiyi hırpalarken horozda kıs kıs gülüyormuş.
Atasözü: Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden (çıkarır), tatlı söz (dil) yılanı deliğinden (ininden) çıkarır. Açıklama: Onur kırıcı, sert, kötü sözler insanı öfkelendirir; sabrını taşırır, çileden çıkarır, hoş olmayan davranışlara sürükler. Bunun aksine yumuşak, tatlı, hoş sözler de öfkeli, geçimsiz, saldırgan insanları yatıştırabilir; zarar vermelerinin önüne geçip onları doğru yola sokabilir.
|