|
||
Zalim Padişah Hikayesi | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Değerli okuyucularım, herkesin bir hikayesi var. Yaşanmış hikayeler, sözlerindeki düşünceyi doğrularcasına hakkında bilinenlerde ve yazılanlarda birer değerdir. Zalimlik bir padişah için yaşam biçimidir. İşte padişahın zalimliği de böyledir. Çok zalim bir padişah varmış. Çevresindekilere işkence etmek, onca büyük bir zevk veriyormuş. Bir gün kuyumcubaşısını çağırttı: Sonra:
- İmkanı yok, dedi, yapamam. Şu halde yarın sabah öleceğim. Onun için bu akşam, şöyle oturalım, birbirimizi son defa doya doya görelim. Karısı karşıladı: - Hayır, olmaz. Otur, çalış. Ne kadar yapabilirsen... Padişah bu. Saati saatine uymaz. Bakarsın yarın cayar. Fakat sen hiçbirşey hazırlamazsan olmaz. Bunun üzerine kuyumcubaşı oturdu. Sabaha kadar ancak oniki tane çivi hazırlayabildi. Daha bunlar işlenecekti. Sabahleyin kuyumcunun oğlu, koşa koşa odaya girdi: - Aman babacığım, bu tarafa doğru atlılar at sürüyorlar. Adamcağız, artık ölüm saatinin geldiğini anladı, karısı ve çocuklarıyla helallaşmaya başladı. Derken, sokak kapısı vuruldu. Süvarilerden biri: - Hey kuyumcubaşı, çabuk aç, diye bağırdı. Kapı açıldı, deminki süvari: - Çabuk, diye devam etti. Padişahımız dün gece birdenbire öldü. Hemen oturup, tabuta çakılmak üzere oniki tane altın çivi hazırlayacaksın. Kuyumcu, akşamdan hazırladığı oniki çiviyi verdi. Kalın sağlıcakla. OKUYUCU YORUMU: Haksızlığa baş kaldırı, sonuçta özgürlüğe dayandığı için daha çok fakir ve kölelerin bir işlevi olmuştur. Yani onlar tarafından benimsenmiştir. Eğer amaç özgürlüğün bir kenara itilip, zenginleri misyon sahiplerinin yağlamak ve bu nokta itibariyle maddi çıkar, mevki sağlamaksa, ya da can korkusuna dayanıyorsa, sonuçta bunun kimseye yararı olmaz.
|
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.