Moved Permanently

Buyer, “Başkan Çoban 35 yıldır mağdur edebiyatı yapıyor. Barış’tan söz ediyor. Her şeye burnunu sokuyor. Delege seçilecek o karışıyor, İlçe başkanı seçimine, belediye başkanı seçimine o karışıyor, böyle barış olmaz. 35 yıldır mağdur edebiyatı yapıyorsun, o zaman barışı sağlayacaksan dürüst olacaksın” dedi.

Üyelerinin 3’te birinin oy kullanmadığı Cumhuriyet Halk Partisi Saray İlçe Kongresi’nde söz alan Buyer, parti olarak zor günler geçirilen dönemde parti aleyhine çalışan Nazmi Çoban’ın partiye geldiğinde partililerin  bağırlarına taş basarak susmayı tercih ettiklerini belirtti. Buyer kongrede yaptığı konuşmada, “Başkan Çoban her seçime burnunu sokuyor” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Saray İlçe kongresi 22 Kasım Pazar günü Belediye Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. 22 Kasım Pazar günü gerçekleştirilen kongreye İlhan Buyer’ın konuşması ile yönetim ve il delege listesine alınan ve alınmayan isimler damga vurdu. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Milletvekili adayları ile birlikte saha çalışmasına katılan partililerin liste dışı kaldığı seçimde hazırlanan liste partililerin tepkisine neden oldu. 185 delege ile yapılan seçimde oy kullanmayan delegelerin çokluğu ise gözlerden kaçmadı.

ALTAYOĞLU DİVAN BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİ
22 Kasım Pazar günü Belediye Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen CHP Saray İlçe Kongresi Divan Başkanlığı’nın oluşturulması ile başladı. Divan Başkanlığı’na Hayrabolu Belediye Başkanı Fehmi Altayoğlu getirilirken Divan üyeliklerine Abdül Taşyasan ve Ece Ecevit getirildi. Divan Başkanlığı’nın oluşturulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile kongre başladı.  Konuşmalara geçilmeden önce verilen önergenin oylanarak kabul edilmesi ile seçimin liste şeklinde yapılması kabul edildi.

DELEGELERİN 3’TE 1 OYKULLANMADI
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen delege seçimleri sonucu ilçe kongresinde oy kullanacak 185 delege belirlenmişti. 185 delege ile gerçekleştirilen kongrede delegelerin 63 tanesinin oy kullanmaması dikkatlerden kaçmadı.  Hazırlanan yönetim ve il delege listeleri ile büyük tepkilerin oluştuğu kongrede 65 delegenin  yaşanan liste sorunu nedeniyle mi oyunu kullanmadığı ise merak konusu.

ÇOBAN, “TEKİRDAĞ GENELİNDE EN BAŞARILI 4. İLÇE OLDUK”
Divan Başkanı Fehmi Altayoğlu’nun kongrenin partiye hayırlı olmasını dilediği konuşmanın ardından kürsüye Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban geldi.  Başkan Çoban konuşmasında, “. Saray, Cumhuriyet Halk Parti tarihinde çok önemli bir kritere sahip, az önce Divan Başkanımızda bahsetti 30 yılı aşkın bir süreye doğru gidiyoruz. 6. dönemde de Saray Cumhuriyet Halk Partisi ile Sosyal demokrat yerel yönetim anlayışıyla yönetilme ısrarına devam ediyor. Göreve geldiğimizden bu yana  31 Mart seçimleriyle birlikte yoğun bir çalışmanın içinde olduk. Kadınlarımız, ilçe örgütlerimiz, ilçe başkanımız, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte 1 Kasım seçimlerinde Saray’da birlikteliğimizin gücüyle Tekirdağ'da en başarılı 4. İlçe olduk ve yüzde 10 civarında oyumuzu arttırdık. Değerli arkadaşlarım, geçen 2014 seçimlerinde göreve geldiğimizde var olan meclis üyelerimizle birlikte , ilçe örgütlerimizle birlikte sarayın tarihsel kararlarına imza attık .  Su borularımız, kanalizasyonlarımız çok kötü durumdaydı ve böylesine riskli bir kararı aldık ama Sarayın geleceği için aldık” dedi.

ÇOBAN, “İÇ ÇEKİŞMELERİMİZİ BIRAKMAK ZORUNDAYIZ”
Konuşmasına devam eden Başkan Çoban, “En zor dönemden çıktık inanın ben Belediye Başkanı Adayı olurken, meclis üyelerimizle şunu dedik Saray halkına, "Ayağınıza, paçanıza çamur bulacak ama alnımıza kara çamur bulaşmayacak." ve bunun sözünü verdik Saray halkına ve 31 Mart seçimlerinde Çamuru çiğneye çiğneye sandığa geldik onurluca dürüstçe başta partililerimiz  kadınlarımız  yüreklice partimize sahip çıktı. Şimdi değerli arkadaşlarım ben özellikle şunu vurgulamak istiyorum bir abiniz bir kardeşiniz olarak söylemek istiyorum. Ülkemizin gerçekten hükümlülüğü tehlikede, ülkemizin birliği tehlikede, halkımızın hükümlülüğü tehlikede ve Türkiye uluslararası politikalarla emperyalist güçlerle orta doğu bataklığına doğru sürükleniyor. Cumhuriyetimiz tehlikede, Laik yaşamımız tehlikede, Sosyal yaşamımız tehlikede ben özellikle bu dönemde biz Cumhuriyet Halk Partililer önümüzde dönem daha zorlu geçecek. Biz ilçelerimizde Tekirdağ da aldığımız sonuçlar bizlere belki bi teselli olur ama keşke ülkemizde aynı başarıyı yakalayabilseydik. Bize düşen ki görev şu : Yani 40 yıldır mücadele içindeyim solu bedelini ödemiş bir abinizim, kardeşinizim, öğretmenlik hakları solcu olduğum için elinden alınmış bir abinizim, Eşim, ben, çocuklarımız bunun bedelini ödemiş benim gibi olan çok insan var.  Ama bizim bireysel kayıplarımız önemli değil ülkemizin kayıpları çok oldu ve Türkiye giderek demokrasiden, hukuktan, yargıdan uzaklaşıyor. Sivil bir diktatörlüğe doğru gidiyor. Bize düşen görev şuanda şu: Biz artık kendi iç çekişmelerimizi bırakmak zorundayız. Bakın Cumhuriyet Halk partisi nasıl iktidar olur. Söyliyim, eğer Cumhuriyet Halk Partililer, bizim iktidarımız için çalışsalardı 1. parti olurduk. Ama Cumhuriyet Halk Partililer de partide iktidar olmak istiyor. Biz ülkede iktidar olmalıyız arkadaşlar. Ve yine bu önümüzdeki süreçte sen-ben kavgasını bırakmak zorundayız. Ülke altımızdan kayıyor. Orta çağ karanlığına doğru sürükleniyor. Burada bulunan bütün delegeler burada şuanda Cumhuriyetin kurtuluş savaşını gerçekleştiren, ülkeyi kurtaran, Cumhuriyeti kuran, demokrasiyi getiren, ve Cumhuriyet Halk Partisini kuran Mustafa Kemal'i temsil ediyoruz hep birlikte. Ve tarihsel görevlerimiz var , bize bu ülkeyi bırakanlara, Cumhuriyeti kuranlara ve Cumhuriyet Halk Partisi kuranlara selam olsun. Işıklar içinde yatsınlar ve onların bize bıraktıkları bu görevi gelecekte aydınlık için çocuklarımıza teslim edeceğiz. Ve tekrar söylüyorum buradan çıkarken birlik,barış,kardeşlik içinde çıkmak zorundayız. Sen-ben kavgasına artık bu ülkede tahammülüm yok. Ve ne kaybettiysek CHP nin kendi iç sorunlarından kaybettik. Genel başkanımız çalışmadı mı, koşturmadı mı? Örgütlerimiz, insanlarımız koşturmadı mı? Sorgulayacağız, partimizde nerede eksiklik var? Ama biz parti içinde çalışma ve danışma toplantılarını sık sık yapmalıyız. Bunları yapmazsak partililerimiz nerde konuşuyor, kahve köşelerinde konuşuyor, sokakta konuşuyor. Partinin sorunlarının tartışma yeri partinin kendi iç üyesinde yapacağı çalışmalardır. Evet, en büyük eksiklerimizden biride şunu görüyorum arkadaşlar ,bakın 2 tane kanadı var kuş kanatlarıyla yükseliyor bizim kanatlarımız eksik, kadınlarımız ve gençlerimizi patimize katmalıyız ve iktidara öyle yürümeliyiz. Ben burada ilçe kongremizin Saray'ımıza ,Tekirdağ ilimize, ülkemize ve demokrasimize hayırlı olsun dileklerimle bir kez daha söylüyorum.

ÇETİN, “ÜLKEMİZ TERÖR BATAĞINA SAPLANMIŞ DURUMDA”
Başkan Çoban’ın ardından kürsüye gelen CHP Tekirdağ İl Başkanı Şeref Çetin 7 Haziran seçimlerinin ardından ülkenin saplandığı terör batağına dikkat çekti. Çetin konuşmasında, “Ülkemiz 7 Haziran seçimlerinin ardından terör batağına saplandı ve bu dünyaya da yayılmak üzere. Bunun sebeplerini hepimiz biliyoruz. 7 Haziranda bir seçim yaptık. 7 Hazirandan 1 Kasım seçimlerine kadar çok vatandaşımızı kaybettik. Maalesef iktidar patisi oylarını arttırarak tek başına iktidar oldu. Nasıl oldu? Halkı tehdit ederek oldu. Bundan sonra bize düşen CHP olarak birlik beraberlik içinde partimizi iktidara taşımak için çalışmaktır. Ama biz maalesef birbirimizi eleştirmekten rakibimizi eleştiremiyoruz. Artık birbirimizle uğraşmayı bırakalım. Dönem Birbirimizle uğraşacak dönem değil. Bu kongreler süreci çok kırıcı geçiyor. Bunlara gerek yok. Elbette birbirmize rakip olacağız ama bunun ölçüsünü kaçırıyoruz. Özellikle sosyal medyada kendi başkanlarımızı acımasızca eleştiriyoruz. İl kongrelerimizde bittikten sonra ilçelerde barışma ve danışma toplantıları yapılacak. Orada parti içi meselelerimizi tartışırız. Ancak bunların dışarıda sosyal medyada tartışmayı bırakalım. Biz kavga ederek halkımızdan puan kaybediyoruz” ifadelerine yer verdi.

DURDURULAN KONGRELER İÇİN YENİ TAKVİM GÖNDERİLECEK
Ertelenen kongrelerle ilgilide açıklamalarda bulunan Çetin, “Saray ilçemizde İl genelinde çok başarılı olmuştur. Ben öncelikle burada görev yapan İlçe başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Başarının sınırı yoktur. Bundan sonraki dönemde Saray ilçemizin oyunu daha da arttıracağından şüphem yoktur. Bugün Saraydayız, önümüzdeki hafta ilk üç ilçemizde var, 5. Haftasında da kongrelerimiz devam edecek ve ilçe kongrelerimiz bitiyor. Çerkezköy, Çorlu ve Süleymanpaşa ilçemizin ilçe kongreleri genel merkezimiz tarafından durdurulmuş, onların kongreleri daha sonra gönderilecek olan bir takvimle yapılacaktır. Bunu da belirtmek istiyorum.

ALBAYRAK, “BÜYÜKYONCALI  SARAY’DAN AYRILAMAZ O KONU KAPANDI”
CHP İl Başkanı Şeref Çetin’in ardından kürsüye gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak konuşmasına Muratlı kongresini kazanan Ufuk genç’i tebrik ederek başladı. Yineden gündeme gelen Büyükyoncalı konusunda önemli açıklamalarda bulunan Başkan Albayrak konuşmasında, “Cumhuriyet Halk Partisi’nde görev alanlar çıtayı yukarı taşımak zorundadır. Son dönemde katıldığım kongrelerde gördüğüm bir eksikliği sizlerle paylaşmak istiyorum. Kongre başlıyor, konuşmacılar söz aldığı bölümde herkes dışarı sigara içmeye ve kulis yapmaya çıkıyor. Kimse kimseyi dinlemiyor.  Birbirimiz dinleyelim ve yanlışlarımızı tenkit edelim. Kongreler bunun için teşkilatlar için oldukça önemlidir. Saray gurur duyacağımız bir ilçe. 6 dönemdir CHP’ye ve Atatürk’ün ilkelerine sahip çıkan bir ilçedir. Saray’ın gelişimi için 50 bin sınırına gelen nüfusunu mutlaka 50 bin üzerine çıkarmalıyız. 30 Mart’tan sonra Büyükşehir olduk. Geldikten sonra gördük ki Saray’ın birçok sorunu var.  Altyapı, içme suyu, üst yapı gibi … Ama bir şey daha var.  Saray Büyükyoncalı ile bir bütündür, ayrılamaz. O konu kapanmıştır. Devam eden bir süreç olabilir ancak İç İşleri Bakanlığı kararımızı onaylamıştır. Artık hizmet zamanıdır Büyükyoncalı kaybettiği yılların hizmetini bizimle birlikte alacak.  AK Parti’nin Karaağaç Mahallesi’nde yıllardır yapmadığı kanalizasyon sorununu Büyükşehir Belediyesi olarak 10 trilyon harcayarak yapacağız. Mahalle ortasından akan kanalizasyonu ortadan kaldıracağız. 30 Mart 2019 da genel ve yerel seçimler bir arada yapılacak. Artan nüfusumuzla birlikte vekil sayımız yediye çıkacak. AK Parti 7 Hazirandan 1 Kasım seçimlerinde stratejisini değiştirdi. Propagandalarını yerel yönetimler üzerinden yürüttüler. Adamlar seçimi kazanıyor ilk açıklamaları yerel yönetimleri de alacağız oluyor. Siz önce Kapaklı Saray yolunu yapın. Önümüzdeki seçimlerde hedefimiz yerelde 12 – 0, milletvekilli seçiminde 7 – 0” dedi.

YAŞAR, “GEÇMİŞİ DEĞİŞTİREMEYİZ. AMA GELECEĞİN NASIL OLACAĞINA KARAR VEREBİLİRİZ”
Protokol konuşmalarının ardından söz almak isteyen delegelere söz verildi.  Ali Osman Yaşar ve İlhan Uyar söz alarak parti hakkında görüşlerini dile getirdiler.  Eski İlçe Başkanı Ali Osman Yaşar yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Konuşmalarımda sürekli siyasi görevlerin bir bayrak yarışı şeklinde algılanması gerektiğini düşünüyordum. Bana üç kez ilçe başkanlığı görevini uygun gören, görmeyen tüm partililerime ve birlikte görev yapmış olduğum yönetim kurulu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. İlçe başkanı adayı arkadaşıma da şimdiden başarılar diliyorum.  Hepimiz görüyoruz ve biliyoruz ki hem komşularımızla, hem de içimizde büyük bir huzursuzluk var. İşte bu nedenle her bir kurum ve siyasi partiler enerjilerini kendi içinde harcamaktan kurtulmalıdır. Hepimiz enerjimizi ülkenin geleceğine harcamalıyız. Hayatta ne istediğine dair hiçbir fikri olmayan, ama son derece başarılı bir insan gördünüz mü? Kurumlar da böyledir. Geleceğe yönelik her bir kurumun hedefleri olmalıdır. Yoksa başarı kendi kendine gelmez.  Benim kuşağımın en büyük keşfi; tutum ve davranışlarını değiştirirlerse yaşamlarının değişeceğine inanıyor olmalarıdır. Onun için her şey bizimle başlıyor. Geçmişi değiştiremeyiz. Ama geleceğin nasıl olacağına karar verebiliriz. Bu kongre bizi bir eylesin, bu kongre bizi iri eylesin.”

BUYER, “PARTİMİZİN SORUNLARI GENEL MERKEZDEN BAŞLIYOR”
Kongrenin en dikkat çeken beğenilen konuşması delege İlhan Buyer’den geldi. Buyer konuşmasında parti içinde yerelde ve genelde yaşanan sorunlara ve hatalara dikkat çekti. İlhan Buyer konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Her kongre sürecinde veya danışma kurulu sürecinde çok şeyler konuşuluyor. Ancak bu şeyler genellikle baktığımızda önemli bir ürünün ayakta geçinemeyen çok popülist şeyler söyleniyor. Değerli icra konusu olmayan, kendi kendimizi pohpohlamaktan öte gitmeyen şeyler oluyor. Gerçekleri pek konuşmak istemiyoruz. Ama burada da kendi kendimizi anlatıyoruz. Eleştiri yapacağımız şeyler var. Bunları düzgün bir şekilde eleştirmiyoruz. Veya geçmişte düz eleştiri yapanlar bugün en ufak şeye acımasızca davranıyorlar. Partimizin sorunları bizden önce genel merkezden başlıyor. Genel merkezin politikaları güven vermediği için son 6 seçimi %26-%28'lerde seyreden oylar maalesef şuan %25'lerde. 6 seçim geçmiş hala durumumuz iyi diye övünmenin hiçbir anlamı yok. Demek ki bazı şeylerde sıkıntı var. Genel merkezde güven yok, genel başkanımız çok iyi çok dürüst bir insan olabilir, ancak söylemleri, parti unsuruna uymayan bazı çıkışları, bazı tavırları toplumda kabul değil. Bir örnek veriyim; 2015 Haziran seçimleri öncesi , televizyonda haber bülteni izliyorum, belki de kasıtlı olarak çıkardılar. Haber Türk'te genel başkanla röportaj yapılıyor. Spiker soruyor:

"Dersim olayları hakkında, Seyit Rıza hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye soruyor. Bu dersim olayları sırasında çok yanlış yapıldığını söylüyor Sayın Başkan. Seyit Rıza'nın da bu bölgenin sevilen ve sayılan bi adam olduğunu söylüyor. Ben şaşırdım. Seyit Rıza denilen adam 1925'teki Şehit Sayit ayaklanması gibi Kürt İslam ayaklanması yapan bir adam. Cumhuriyetin değerlerine her şeye karşı çıkan bir adam. Buna karşın sen bölgenin sevilen ve sayılan bir adam ifadesini nasıl kullanırsın? O zaman Apo'da bölgenin sevilen sayılan adamı. Eğer bakarsan Cumhuriyeti oda istemiyordu, buda istemiyor. Bu devlete isyan ediyor.  CHP'nin başındaki adamın böyle bir açıklama yapması kabul edilebilir mi? Bu mümkün değil. Sonra genel merkeze ve milletvekilliğine seçilen kişilerle yapılan hataları görüyorsunuz. Sürekli basınla eleştiri yapılan bir sürü insanlar var. Onları milletvekili yapıyorsunuz. Adamı alıyorsun Diyarbakır'dan, PKK'nın avukatlığını yapmış adamı İstanbul'a getiriyorsun Milletvekili yapıyorsun. Eğer gücü varsa partiye katkısı varsa gitsin Diyarbakır'dan Milletvekili seçilsin bende ona saygı duyayım. Şapka çıkartayım. Bunun dışında yıllarca CHP'ye hakaret eden adamı kalkıyorsun Genel Başkan Yardımcısı yapıyorsun. Niye İstanbul'dan veya başka bir şehirden yapıyorsun. Savcı Yurtseven, bu partiye Atatürk Cumhuriyetine değer veren gibi insanları dışlıyorsunuz. Bu olmaz. Böyle bir partinin güçlenmesi mümkün değil. Güçlenen bu ulustaki bütün insanları küstürüyorsunuz. Sonra biz niye artış yapamıyoruz. Zaten Güneydoğu Kürtçülüğün arasına sıkışmış. Buda 4 faktör edilir. Güçten anlarlar. Bunların hiçbiri bizde olmadığına göre bizim Güneydoğudan oy alma şansımız yok. Yani partinin gereğinden fazla enerjisini harcamasının anlamı yok. O bölgede popülist söylemler yaparak batıyı,güneyi, kuzeyi yüceltmenin de bir anlamı yok. Bir şey yaptığımızda sonuç bu oldu. Maalesef  bu yanlışlıklar devam ettiği sürece ve yakında kurultay var.”

“DELEGE SİSTEMİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Delege sisteminin yanlışlığına da değinen Buyer, “Bu kurultayda genel başkanlığa aday olan herkesin ortak bir tavrı olmadığı sürece gerçekten kimseye güven olmaz. Biliyorsunuz kurultay delegeleri o ilin çıkardığı milletvekili sayısının 2 katı arttı. Bizim kurultay delegemiz 15 tane. Kırklareli'nin 8, Edirne'den 8  dolayısıyla Trakya'dan 31 tane kurultay delegesi var. Ama Diyarbakır'dan  milletvekili sayısı 0 , aldığı oy oranı 0 ile 1 arası ama kurultay delegesi 32 tane. Böyle bir durumda genel merkezin politikalarına oy veren insanlar mı yön verecek, bu şekilde oy vermeyen insanlar mı yön verecek? Bunun neresi demokrasi. Önce demokrasi kültürünü buradan başlatacağız. Tüzükte kesinlikle kurultayda bu konuda değişiklikler olmalı. İl başkanları, İl yönetimleri bu konuyu çok incelemeli. Kurultaya girecek tüm delegelere bunları anlatmalı.  Genel merkezin politikalarını orası belirleyecek, bu nasıl hak, bu nasıl adalet? Şimdi bunları konuşmamız gerekiyor. Bunlar çok önemli şeyler bence.

“NAZMİ ÇOBAN CHP'NİN ALEYHİNE ÇALIŞTI”
Saray’da yaşanan gelişmelere de değinen Buyer önemli açıklamalarda bulundu. Belediye Başkanı Nazmi Çoban’ın her seçime müdahil olduğunu belirten Buyer, “Diğer yandan söyleyeceğim bazı şeyler daha var, Az önce Nazmi Başkan çıktı baya popülist şeyler söyledi. Neden popülist diyorum çünkü kendine pek uymayan şeyler. Keşke uysa keşke o primler sağlansa. Ama o birlikteliğin olması için davulun hep ona çalması gerekmiyor. Bu parti burada yıllarca çok zor günler yaşarken, Nazmi Çoban CHP'nin aleyhine çalıştı,  buna rağmen, herşeye rağmen insanlar bağrına taş basıp Nazmi Çoban'ın partiye gelmesine ses çıkarmadılar. Ama bugün herşey her toprak onun elinde olsun istiyor. İnsanlar bu partiye en zor günlerinde sahip çıktılar, şimdi birliktelik beraberlik sağlanıyor. E o günde sana söylediler bunu. Ama bundan sonra herkes kurallara uysun. O zaman geçmişi de kenara bırakalım.  Ama geçmiş bilinmeli. Eğer topluluklar geçmişlerini bilmezse geleceklerine sağlıklı yön veremez.

“35 YILDIR MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYORSUN”
Başkan Çoban’ın 35 yıldır mağdur edebiyatı yaptığını belirten Buyer konuşmasına şu ifadelerle devam etti; “Barış sağlanmadığı sürece kendisi bunu yapmalı. Her şeye burnunu sokmamalı, Delege seçilecek o karışıyor, İlçe başkanı seçimine, belediye başkanı seçimine o karışıyor böyle barış olmaz. 35 yıldır mağdur edebiyatı yapıyorsun, o zaman barışı sağlayacaksak, bu güzergayi sağlayacaksak bundan sonra  dikkat etmemiz gerekiyor. Buradan çıktıktan sonra bütün popülist sözler unutuluyor, herkes kafasına göre iş yapıyor. Çok laf söyleyecek şeylerim var fakat güzellikler hoş şeyler söylemek istemiyorum. Ama bunlarında konuşulması gerekiyor, ciddi bir şekilde tartışılması gerekiyor, herkesin ona göre kendini değerlendirmesi gerekiyor. Eğer yanlış bir şey söylenecekse adım atılacaksa, benim kendi adıma söyleyeceğim 10 şeyim var. Ben bu konuda rahatım. Hayatımda şimdiye kadar en ufak bir çıkar için kimseye ödün vermedim. Ama bazı şeyleri doğru düzgün ortaya koyacaksak, Atatürkçülük adına, Cumhuriyet adına, devrimcilik adına koyacaksak gerçekten herkes bunun fedakarlığını adam gibi yapmalı. Bunu yapmayacaksak, bu salondan çıktıktan sonra herkes kendi kafasına göre her şey benim elimde olacak diyorsa, o zaman görülecek hesabımız var" dedi.

LİSTE DIŞI BIRAKILAN İSİMLER DİKKAT ÇEKTİ
22 Kasım Pazar günü Belediye Kültür ve Sanat Merkezi’nde tek liste ile gerçekleştirilen kongre büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. 1 Kasım ve 7 Haziran seçimlerinde Milletvekili adayları ile saha çalışmasına katılan partililerin  liste dışı bırakılırken seçim döneminde parti çalışmaları yerine kahvede oyun oynamayı tercih eden meclis üyelerinin listeye alınması tartışma yarattı.  Listenin belli olmasının ardından partililer arasında yapılan konuşmalarda oluşturulan listelerde Belediye Başkanı Nazmi Çoban etkisi olduğu ve İlçe Başkanı Demir Ali Demirel ile Başkan Çoban’ın birlikte çalıştıkları konuşuldu. Listelerin oluşturulmasında yapılan seçimlerin önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacağa benziyor.

İŞTE SONUÇLAR
22 Kasım Pazar günü iğneleyici konuşmalar ve liste tartışmaları arasında gerçekleştirilen kongrede 185 delegeden 122 tanesi oy kullanırken 63 delege oy kullanmadı.  İmza listelerine göre kongreye katılan 150 delegeden sadece 122 tanesinin oy kullanması ise yaşanan liste sıkıntısında dolayımı kaynaklandığı merak konusu. 122 delegenin oy kullandığı kongrede 7 delegede boş oy kullanırken 5 adette geçersiz oy kullanıldı. 185 delegenin bulunda CHP Saray İlçe Teşkilatında 110 oy alan Demir Ali Demirel ve yönetimi yeniden başkanlığa seçildi.