Değerli okuyucularım. Dünya da ve Türkiye'de de bu böyledir. İnsanın kendisine dayatılan yaşamı, sorgusuzca kabuledendir. Koyun ise, kendisine dayatılan yasamı ve sistemi sorgusuzca kabullenendir. Bazen kimi insanlara koyun diyoruz. Çünkü insanlar ortaçağda yazılmış hikayeler ve masallar bunu doğruluyor. Buna inanan insanlardan da nefret ediyorlar.
Değerli okuyucularım. Araştırmacı Yazar Aslıhan Altuğ'un kaleme aldığı, "Koyun Kime Denir?" başlıklı yazısı beni çok etkiledi. Bu güzel ve anlamlı yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım sizlerde okuduğunda çok beğinirsiniz. İyi okumalar. Yazı şöyle: "Pek çoğumuz yaşamlarımızın başkalarınca sömürülmesini bilinçsizce ya savunuruz ya da ‘’amaan naapiim’’ diyerek oluruna bırakır ve içimizde sebep olan tatsızlıklara katlanırız. Bir çok insan da yaşamlarından çıkarıp atması gereken yanlış yönlendirilmiş, zorla kabul ettirilmiş, kendi istek ve arzularına ters düşen davranış kalıplarını ve alışkanlıklarını yaşam tarzı olarak bilir. Bunların herbiri kendimizi sömürerek veya başkaları tarafından kullanılmışlık ve güdülmüş duygusu ile bizi koyun olmaya aday yapar.
Sömürü sonunda ortaya çıkan problemler o kadar yaygındır ki, hergün gazete sayfalarında konu olurlar. Yine gazetelerde birçok köşe sömürünün zenginliğini gözler önüne sermek ve yakınan insanlara yardım etmek için hazırlanır. Yeryüzünde yaşayan insan neslinin her ferdinin bir diğerini kontrol edebilmek için bıkıp usanmadan girişimlerde bulunduğunu farketsek bile, kendi irademiz ve daha iyi olduğuna inandığımız değerlere aykırı yönetildiğini düşünenlerden olsak da, ezgiyi beğenmiyorsak kavalı hala çoban üflüyor demektir. Eğer yaşam tarzın içine sinmiyorsa, doyum bulamıyorsan, başka bir şey veya başka birileri tarafından yönlendiriliyorsun demektir. Güdüp sömürmenin sonsuz sayıda yolu Koyun olmanın da belli başlı özellikleri vardır ve yasalara aykırı düşmesi gerekmez.
* Koyunların en temel özelliği mevcut olan fiziksel, duygusal ve düşünsel eylemlerini seçeneklerini, yeteneklerini, kararlarını başkasının idaresine bırakmaları ve yönelendirmeye açık olmalarıdır. * Koyunların bir başka özelliği yaşamlarını dikta yönetimi altında tutanların arzuları doğrultusunda sürdürmeleridir. Yapmak istemediklerini yaparken dişlerini sıkarak katlanmak zorunda kalırlar. * Zorunlu şeyleri yapmaya yönlerdirildikleri için gereksiz taviz verirler. * Koyunların genel özelliği kendi güçlerini göz ardı etmeleridir. Baskı altında tutulmaya ve itilip kakılmaya rıza gösterirler çünkü kendilerini yeterince zeki ve güçlü hissetmezler. En yakın çözüm de kontrolü daha ‘’akıllı’’ veya ‘’güçlü’’ zannetikleri birilerine bırakmaktır. Bunu yapmak kendi yaşamını savunmanın risklerini almaktan çok daha kolaydır. * Koyunlar konfor alanını tercih ederler. Başkaları düşünsün onlar uygulasın mantığı ile tembelleşirler. Kafalarını karıştıracağı için sorgulamadan korkarlar ve böylece bu zahmete katlanmazlar. * Koyunsal bireyleri gerçek koyundan ayıran bir özelliği daha vardır. Başkalarının sırtından yaşadıkları için verimli değillerdir. Ne süt verebilirler, ne de yün., Şans yüzüne gülmüyor, felek kahpe ise, çaresiz, yalnız, kanadı kırık, dermansız, bıkkın ve yılgınsan, içinden kopup gelen sese kulaklarını tıkıyorsan, kim olduğunu ne istediğini unuttuysan, bir insan olarak beklentilerini başkalarına bırakıyorsan, kader utansın diyerek kendini aciz beceriksiz hissediyorsan, yapılan yanlışlara ‘’bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’’mantığı ile karşı gelmiyorsan, yapılan haksızlıklara göz yumuyorsan ve bütün bunlar karşısında umudunu yitirdiysen o zaman boynuna bir çıngırak asılmasına hazır ol.
Koyun olmayan köyde çoban barınmaz. Hayatını kendin yönetmeye kararlı, mutlu ve sağlıklı olmayı, tüm yeteneklerini kullanabilmeyi gerçek kapasitene güvenmeyi ve başkalarını sömürebilmek için yutturmaca ideallere kapılmadan erdemlerinle ve aklınla özgür bir yaşam sürdürmek için harekete geçersen insan, başkalarına bırakırsan koyun olursun." Kalın sağlıcakla.
|