Moved Permanently

        Değerli Okuyucularım; marifetlerini(!) bu sütunlarda bir bir sıraladığım SAVAŞ KORUCUOĞLU adındaki Belediye çalışanı, bana bir mektup yazmış. Belediyedeki “foya”larını ortaya çıkardığım için aklınca bana, bol bol hakaret etmek istemiş.

Aslında, Savaş Korucuoğlu'nun mektubuna cevap vermek istemezdim, ama onun gibi kendini bilmez kişilere, haddini bildirmekte yarar var.

Ben, Tekin Sönmez olarak, 14 yıldan beri Saray'da yaşıyorum. Saray'lı değilim, ama Savaş Korucuoğlu gibi zavallılardan çok daha Saray’lı olduğumu, kendisine hatırlatmak istiyorum. Aslında, böyle cümleler kullanmak istemiyordum. Ancak, Savaş Korucuoğlu ve onun gibi zavallıların beni daha iyi tanımalarını istediğim için, bu cümleleri kullanmak zorunda kaldım.

Ben, bu haddini bilmeyen kişiyi, yaklaşık 10 yıldan beri tanıyorum. Tanıştığım dönemlerde Bilgisayar İşletmeciliği yaptığını hatırlıyorum. Hatta o dönemlerde, benim bir Bilgisayar işim olmuştu ve bu işi ona yaptırmıştım.

Benim bildiğim ve tanıdığım o Savaş Korucuoğlu meğer zavallı, beceriksiz, basiretsiz ve başkalarının gölgesinde yaşayan biriymiş. Hatta, yaşadığı ortama da ihanet edecek kadar ikiyüzlü’nün biri imiş.

Korucuoğlu Belediyenin gölgesinde mi, yoksa Belediyeye iş yapan taşeron firmanın gölgesinde mi yaşıyor? Yaptığım araştırmada, maaşı firmadan alıyormuş. Kendisini de başkanlık danışmanı olarak anlatıyormuş. Saray Belediyesi’nin kimlerin yönettiğini böylelikle hem ben hem de Saray halkı öğrenmiş oldu.

Savaş Korucuoğlu’nun, Saray Belediyesi’nde Başkanlık Danışmanı olduğu söyleniyor ve böyle biliniyor. Yani, halen ve resmen Saray Belediyesi çalışanı konumunda. İlginçtir ki, maaşını Belediye’ye iş yapan bir taşeron firmadan istiyor ve alıyor. Hem de, ne maaş! Saray Belediye Başkanı da, bu yolsuz duruma çanak tutuyor, göz yumuyor ya da bilinçli olarak onay veriyor.

     Değerli okuyucularım; Bu zat, eğer Belediye Başkanlık Danışmanı, dolayısıyla bir Belediye çalışanı ise, Belediye’ye iş yapan ve Belediye’ den kazanç sağlayan bu taşeron firmadan, hangi sıfatla ve neden para istiyor ve alıyor? Bir kamu kurumu ya da kuruluşunun personeli, denetlediği bir firmadan nasıl para alabilir? Alırsa, bunun adına ne denir? Böyle bir uygulama, devletin başka hangi kurumunda  ya da hangi Belediye de var?

Şimdi, soruyorum. Belediyenin yönetiminden, çalışanların denetiminden ve gelir ve giderlerinden sorumlu olan Saray Belediye Başkanı, bu durumu bilmiyor mu? Bildiği kesin olduğuna göre, bu açık yolsuzluğa, acaba  neden göz yumuyor?

 Okuyucularımın hatırlayacağı üzere,12 Ekim 2015 tarihindeki yazımda,bu Savaş Korucuoğlu denilen zat hakkında, bildiklerimin ve duyduklarımın sadece bir kısmını  yazmıştım. Yine de bir kısmını yazacağım. Gerisi, şimdilik bende kalsın.

Korucuoğlu bu yazıma, hiçbir doğru ve tutarlı yanı olmayan bir cevap verdi. Elbette verebilir. Kendini savunmak, onun hakkıdır. Lakin, gerçekleri karalayarak ve iftara atarak değil.

Çamura batan bir kişinin kendini temizlemenin yolu, karşısındakilere çamur bulaştırmakla olmaz. İşte Savaş Korucuoğlu, saplandığı bu bataktan kurtulmak için, batağın çamurunu şimdi başkalarının üstüne atmaya çalışıyor.

Ey Korucuoğlu !  O çamurun içinde çırpındıkça batıyorsun. Senin yerinde olsam, başkalarına kir bulaştırmak yerine, yaptığım o yanlış işleri bırakır ve yaptıklarıma tövbe ederim. Çünkü, yaptığın hataların hiç birini inkar etmekle ya da başkalarını suçlamakla temizleyemezsin. Seni ancak, biraz pişmanlık, biraz da tövbe düzlüğe çıkarabilir. Pişman ol ve yola gel. Ayıplarını da itiraf et ve bu milletten özür dile. Tabii, vicdanın buna elveriyorsa!

      Senin hakkındaki bu satırları üzülerek yazıyorum, ama ne yazık ki doğruları yazıyorum. Çünkü, sen bunları fazlasıyla hak ettin.

Şunu da belirtmekte yarar görüyorum. 12 Ekim 2015 tarihli yazımda, hakkındaki bütün yazdıklarım, Saraylı vatandaşlar tarafından çok isabetli karşılandı. Okuyucularım, seni biraz daha yakından tanıdılar ve “Bu kişi hakkında, az bile yazmışsınız.” Dediler.

      Değerli Okuyucularım; Bu kişinin, bu derece yanlış işler yaptığını ve batağa saplandığını, doğrusu ben de tam olarak bilmiyordum. Biraz kurcalayınca, her şey ortaya çıkıverdi.

Şimdi, asıl konuya gelelim.

Bu, Savaş Korucuoğlu denilen zat, bana açık bir mektup yazmış.

Öncelikle, bu mektubu Korucuoğlu’nun yazılmasını istediğini, ancak kendisinin yazmadığını belirtmek istiyorum. Bu sipariş mektubu, velev ki kendisi yazmış olsa bile, birilerinden yardım aldığı kesin. Ona destek verenleri de biliyorum. Önümüzdeki günlerde, şıracılara şahitlik yapan bu bozacıları da, böylece görebileceğiz.

Şimdi, gelelim o mektupta döktürdüğü incilere.

*Bay Korucuoğlu benim için; “Gazeteci değil, tetikçisin” Diyor.

BAY KORUCUOĞLU; BENİM TETİKÇİ OLUP OLMADIĞIMI, SARAY HALKI ÇOK İYİ BİLİYOR. DEMEK Kİ,  BİR TEK SEN BİLMİYORMUŞSUN. BEN, TETİKÇİ FİLAN DEĞİLİM, GAZETECİYİM ve BASIN KARTI SAHİBİYİM. AYNI ZAMANDA ANADOLU AJANS, SARAY TEMSİLCİSİ OLARAKTA GÖREVİMİ YAPMAKTAYIM. ÖNCE, BUNU İYİ ÖĞREN.

*Bay Korucuoğlu benim için;“Saray halkı adına konuşma yetkisini nereden alıyorsunuz bilemiyorum, ama Saray halkının bu kadar cahil, kaba, insanlıktan nasibini almamış bir dille konuşmayacağını bilecek kadar Saraylı olduğumu bilmenizi isterim.” Diyor.

 BAY KORUCUOĞLU; BEN, BİR KAMU KURUMUNU KENDİME SİPER EDİP, AVANTA PEŞİNDE HİÇ KOŞMADIM. BU MEMLEKETTE, YILLARDAN BERİ HEP GAZETECİLİK YAPTIM VE HALA YAPIYORUM. ŞUNU DA HATIRLATMAK İSTİYORUM. 2009 YILINDA, BÜYÜKYONCALI’DA “TRİLYONLUK VURGUN” BAŞLIKLI HABERİMİ ANADOLU AJANSI’NA SERVİS YAPTIM. YAPTIĞIM HABER NEDENİYLE DEVLETİN RESMİ HABER AJANSI OLAN ANADOLU AJANSI YETKİLİLERİ TARAFINDAN ŞAHSIMA İLETİLEN TEŞEKKÜR İLE, YAPTIĞIM HABERCİLİK TAKDİR EDİLDİ. BEN HALKIMIZLA İÇ-İÇEYİM. KUYRUĞUNA BASANLARI, CEHALETLE SUÇLUYORSUN, AMA YOLSUZLUKLA SUÇLAYAMIYORSUN. İŞTE, GAZETECİ OLARAK BİZ BUNU YAPIYORUZ. SİZ VE SİZİN GİBİLERİN, BU DEVLETİN DOLAYISİYLA BU MİLLETİN YAKASINDAN DÜŞMESİ İÇİN ÇIRPINIYORUZ. HALKIMIZA, BU KONUDA HİZMET VERMEYE VE BİLGİLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ. ŞİMDİ, CAHİLİN KİM OLDUĞUNU ANLADIN MI, BAY KORUCUOĞLU?

*Bay Korucuoğlu benim için; “Benim hayattaki başarı kriterimi belirleyecek siz değilsiniz ve olamazsınız. On yıldan beri gazete çıkarıp da, Türkçe okuma-yazmayı sökememiş birisi benim hayattaki başarımı ölçecek seviyede biri değildir.” Diyorsunuz.

BAY KORUCUOĞLU; ESAS BENİM HAYATTAKİ BAŞARI KRİTERİMİ BELİRLEYECEK BİRİ, SİZ DEĞİLSİNİZ. BEN, SİZİN VE SİZİN GİBİLERİN YOLSUZLUKLARINI SU YÜZÜNE ÇIKARIP, HALKIMIZIN BİLGİSİNE SUNUYORUM. KEŞKE SİZ DE OKUMAYI YAZMAYI SÖKEMEMİŞ BİRİ OLSAYDINIZ DA, DÜRÜST BİR VATANDAŞ, DÜRÜST BİR KAMU ÇALIŞANI OLABİLSEYDİNİZ. ÖZÜRÜ, KABAHATİNDEN BÜYÜK OLAN, ZAVALLI KORUCUOĞLU!

    BİR KERE DAHA İFADE EDİYORUM. KEŞKE SİZ DE OKUMA YAZMAYI SÖKEMEMİŞ BİRİ OLSAYDINIZ DA, BÖYLE YÜZ KIZARTICI İŞLERE BULAŞMASAYDINIZ. BU MEMLEKETİN İNSANISINIZ. SİZİ DE, BENİ DE BU İLÇEDE VE ÇEVRESİNDE ÇOK İYİ TANIYORLAR. BEN, SOKAKLARDA BAŞI DİK VE AK YÜZLE DOLAŞIRKEN, SEN NASIL OLUYORDA BAŞI DİK DOLAŞABİLİYORSUN? YÜZÜNÜN KIZARMIŞ RENGİNE, AYNADA BİR KERE BAKIVER. ZATEN FOTOĞRAFIN BUNU GÖSTERİYOR. BUNDAN SONRA DA, SIK SIK SOKAĞA ÇIKMA.

* Bay Korucuoğlu benim için; “Boş bir kağıda yazım yanlışı yapmadan 10 tane cümleden oluşan bir kompozisyon yazabilirseniz, hayatımda emeğimle kazandığım her şeyi size devretmeye hazırım. Hatta bu cümleler, “Ali topu tut”, “Oya ipi atla” gibi, okumayı yeni söken çocuklara verilen okuma fişleri seviyesinde bile olabilir.” Diyor.

BAY KORUCUOĞLU; BEN, HER GÜN YAZIYORUM VE YAZDIKLARIMLA YAPTIKLARIM ORTADA. KENDİME GÜVENMESEM, BU İŞİ YAPMAM. BEN, SENİN GİBİ DEVLET KATINDA ELİME GEÇİRDİĞİM BİR KOLTUĞU KULLANIP, AVANTA DERDİNDE DEĞİLİM. SENİN MAAŞINI SORDUM. OTURDUĞUN KOLTUKTAN, HAK ETMEDİĞİN BİR PARAYI YOLSUZ BİÇİMDE ALDIĞINI BÜTÜN SARAY HALKI ÖĞRENDİ. AY’DA. 68 SAAT FAZLA MESAİ YAPIYORMUŞSUN. BUNA, HİÇ KİMSE İNANMIYOR. 68 SAAT MESAİ YAPSAN BİLE, O ŞİRKETTEN ALDIĞIN PARALAR YASAL DEĞİL, HELAL DEĞİL. BİZE OKULDA “ ALİ TOPU TUT, OYA İPİ ATLA”YI ÖĞRETİRLERKEN, SİZE HER HALDE; “SAVAŞ, AVANTAYI KAP” YA DA “SAVAŞ, ÇAL FAKAT YAKALANMA”YI ÖĞRETMİŞLER, AMA SEN YAKALANDIN BAY KORUCUOĞLU! SANA, BİR ŞEY DAHA SORAYIM. AVANTA PEŞİNDE KOŞARKEN, SEN BU HAYATTA BU GÜNE KADAR EMEĞİNLE NEYİ KAZANDIN ACABA?

* Bay Korucuoğlu benim için; “Türkçe okuma- yazmayı bilmeyen ve on yıldan beri öğrenemeyen birinden gazeteci oluyorsa… Ve bu kişi insanlara bu kadar kolay hakaret edebiliyor, olayları bu kadar çarpıtarak iftiralar atabiliyorsa… Eğer bir kişi, insanları doğrudan hedef gösteriyorsa…” Diyor.

 BAY KORUCUOĞLU;  BU GÜNE KADAR, SENDEN BAŞKA BENİM GAZETECİLİĞİME KUSUR BULAN BİR TEK KİŞİ  ÇIKMADI. SEN, GAZETECİLİĞİN NE OLDUĞUNU DA BİLMİYORSUN. EĞER BÖYLE YOLSUZ İŞLERE DEVAM EDERSEN, BUNDAN SONRA NE OLDUĞUNU DAHA İYİ ÖĞRENECEKSİN.

* Bay Korucuoğlu benim için; “O kişinin literatürdeki adı gazeteci değil, tetikçidir. Ve emin olun tüm tetikçiler, adalet karşısında bir gün mutlaka hesap verir.” Diyor.

 BAY KORUCUOĞLU; BU MEMLEKETTE YOLSUZ İŞLERİ ORTAYA ÇIKARANLARA, HEP BÖYLE DERLER. DİYENLERSE, SENİN GİBİ AVANTACILAR VE HEP ÇAMURA SAPLANANLARDIR. BÖYLE KONUŞMAK YERİNE, ÇIK ARTIK BU ÇAMURUN İÇİNDEN. SIRTINI, BİR TAKIM YANLIŞ İNSANLARA DAYAMAYA  KALKMA, YIKILIRSIN !

*Bay Korucuoğlu benim için; “Sizin payınıza da o düşmektedir. Bundan sonrasını, mahkemede avukatlarıma karşı anlatabilirsiniz.” Diyor.

BAY KORUCUOĞLU; BU YOLSUZ İŞLERİ BIRAKMAZSAN VE DOĞRU YOLU SEÇMEZSEN, O AVUKATLARIN DA SENİ KURTARAMAYACAKTIR. İSTERSEN, ATATÜRK ANITI’NIN ÖNÜNE ÇIKIP, YÜZÜMÜZÜ HALKA DÖNELİM. BAKALIM, KİMİN SURATINA TÜKÜRECEKLER? VAR MISIN?

*Bay Korucuoğlu benim için, “Son olarak yönlendirilmiş durumunuzdan kurtulmanızı, insanların kişisel onur, hak ve özgürlüklerini zedeleyecek davranışlarda bulunmamanızı öneririm. Şahsen çok fazla ciddiye alınacak biri değilsiniz, ancak yine de şahsıma karşı hakaret, iftira ve saldırılarda bulunmazsanız sevinirim. Mümkünse duruşma gününe kadar muhatap olmayalım.” Diyor.

BAY KORUCUOĞLU; SİZİ CİDDİYE ALDIĞIM İÇİN BU CEVAPLARI VERMİYORUM. SADECE GAZETECİLİĞİN GEREĞİNİ YAPIYORUM. BUGÜNE KADAR HİÇ KİMSENİN KİŞİSEL ONURUNU ZEDELEYECEK BİR DAVRANIŞTA BULUNMADIM. DÜŞTÜĞÜN BU BATAKTAN ÇIKIP DA DOĞRU YOLA GİRERSEN, SENİN HAKKINDA DA TABİİ Kİ İYİ DÜŞÜNÜRÜM VE İYİ ŞEYLER YAZARIM. SEN, YETER Kİ BU YAPTIKLARINDAN TÖVBE ET VE DOĞRU YOLA GİR. ŞUNU ÇOK İYİ BİL Kİ, NE SENİN NE DE BİR BAŞKASININ ONURU, ŞEREFİ VE KİŞİSEL HAKLARINA KARŞI BİR TAVRIM OLMADI VE OLAMAZ. BU GÜNE KADAR HİÇ KİMSEYE, HİÇBİR HAKARETTE BULUNMADIM, SENİN İÇİN DE AYNI DÜŞÜNCEDEYİM. MAHKEMELERDE DOLANMAK YERİNE, YAPTIĞIN HATALARDAN DÖN. İÇİNE DÜŞTÜĞÜN BU YOLSUZ DURUM, MAHKEMEDE TESCİLLENMESİN. SONRA, PİŞMAN OLURSUN!

* Bay Korucuoğlu benim için ayrıca;  “Bir de acilen Türkçe kursuna yazılmanızı salık veririm. Özensiz bir biçimde çıkardığınız gazeteniz için değil, mahkemede ihtiyacınız olacağından…” diyor.

BAY KORUCUOĞLU; YAPTIĞIMIZ İŞTE, HERKES GİBİ BİZİM DE EKSİKLİKLERİMİZ OLABİLİR. BİZ, NE YAPTIĞIMIZI ÇOK İYİ BİLİRİZ. DÜZELTMEK İÇİN KURSA GİTMEYE GEREK YOKTUR. ANCAAAK… SENİN GİBİ YOLSUZ İŞ YAPANLARIN, AHLAK BİLGİSİ KURSLARINA, İYİ İNSAN-İYİ VATANDAŞ YETİŞTİRME KURSLARINA VE MANEVİ İNANÇLARI DESTEKLEME KURSLARINA GİTMESİ GEREKİR.

ŞUNU İYİ BİL Kİ; AHLAKA YÜKSEKLİK VEREN NE İRFAN, NE DE VİCDANDIR, İNSANDAKİ FAZİLET HİSSİ, ALLAH KORKUSUNDANDIR.

NE YAZIK Kİ, BUNLARIN HİÇ BİRİSİ SENDE YOK !

Sağlıcakla kalın, sevgili okuyucularım.