|
||
Terörü, Kim Yaptırıyor? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Bu memlekette 30 yıldan beri bir PKK terörü var. Bu zamaniçinde, en az 30 bin kişinin can verdiği biliniyor. PKK terörü, AKP iktidarında iyice azdı. Ya bu son günde olanlar! Değerli okuyucularım; Acının ucu kendimize dokununcaya kadar, sadece seyrediyoruz. Son 13 yıldan beri terörün aldığı canları, bir de onların yakınlarına sorun bakalım. Herkes biliyor ve söylüyor. “Ateş, düştüğü yeri yakıyor.” Ateşin, düştüğü yeri yaktığını bilmek için, herkesin ateş içinde kalması mı lazım? İşte, olanlar yine oldu. 10’cu ay’ın saat 10’unda planlanan yeni terör, resmi bildirimlere göre 97 vatandaşımızı bu dünyadan aldı, götürdü. Birkısmı ağır, yüzlerce yaralı var. İktidar, bunun faturasını da üstünden atıp, başkalarına çıkarmaya kalkıyor. Asayişten birinci derecede sorumlu olan, dışarıdan atama İçişleri Bakanı, herkesin gözünün içine bakarak;“Hiçbir görev kusurumuz yok.” Diyor. Bunu söylerken, yanındaki Adalet Bakanı keyifle gülüyor. Bir kere daha görüyorsunuz. Memleket ve vatandaş olarak kimlerin ellerine kalmışız? Etrafımıza bakalım. Hangi ülkede olursa olsun, devlet sorumluluğunu gerektiren her hatada, ilgilisi yetkilisi hemen istifa ediyor. Çünkü, insan ahlakı bunu gerektiriyor. Bizde öyle mi? Adamın ihmali yüzünden, yüzlerce insan can veriyor. Bir o kadarı can çekişiyor. “İstifa edecek misiniz?” diye sorulduğunda, kılını kıpırdatmıyorlar. Ya da, hiç utanmadan, keyifli keyifli gülüyorlar. SEÇİM, İYİCE YAKLAŞTI “Cümlenin maksudu bir, ama rivayet muhtelif” diye bir söz var. Kimi yorumcular, bu son saldırıyı siyasi iktidar yaptırdı. “Suçu, PKK’nın siyasi temsilcisi HDP’nin üstüne atıp, onun seçimde baraj altında kalması, böylece onun oylarını kendisinin alıp, tek başına iktidar olması için bunu yaptırdı.”diyorlar. İkinci ve aynı ihtimali,HDP’liler de söylüyor ve “Bunu, iktidar yaptırdı ve bizim üstümüze attı. Amacı, bizi baraj altında bırakıp, oylarımızı almak ve tek başına iktidar olmak.” diyor. Netice olarak, ikisi de aynı kapıya çıkıyor. Suçu, doğrudan HDP’nin üstüne atanlar da var. Ancak, asıl amacın, HDP’yi her halükarda barajın altında bırakmak olduğu söyleniyor. Amaç ne olursa olsun, bir siyasi rant uğruna ya da ülkeyi bölme pahasına, masum insanları güpe gündüz sokak ortasında katletmenin, hiçbir haklı yanı yoktur ve olamaz. Bütün bu olup bitenlere karşı, birkaç cılız tepkiden başka, bu milletin ciddi bir tepkisinin olmaması ise, insanı ürkütüyor. Kimi yorumcularsa, milletin esas tepkisini 1 Kasım’da sandıkta vereceğini söylüyor. Bu kişiler, “Bu millet, 1 Kasım’da öyle bir tepki verecek ki, AKP’yi bir daha dönmemek üzere,siyaset sahnesinden silip süpürecek.” diyorlar. Bense, son zamanlarda çok iyi bela okuyan İlahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk’ü gözümün önüne getiriyorum, ama yine de halkın bu defa doğruyu yapacağına inanıyorum. MHP’LİLERE, BİR BARAJ SORUSU Sizin lideriniz Devlet Bahçeli, başından beri; “Biz, Ana muhalefet olmak istiyoruz.” Diyor. Herkes çok iyi bilir ki, siyasi partiler iktidar olmak için kurulurlar, iktidar olmak için mücadele ederler ve iktidar olmak için seçimlere katılırlar. Devamlı muhalefette kalmak için kurulmuş bir siyasi parti, siyaset tarihinde bugüne kadar hiç görülmedi. Şimdi, MHP’lilere sorum şu; “Madem ki ülkeyi yönetmek gibi bir sorumluluğun altına girmek istemiyorsunuz, siyasette işiniz ne? Meclisteki o koltukları, neden işgal ediyorsunuz? Hak etmediğiniz o ballı maaşları, neden alıyorsunuz? Madem ki ülkeyi yönetmekten korkuyorsunuz, o hayali nutukları neden atıyorsunuz? Size oy verenleri ve bel bağlayanları, neden kandırıyorsunuz?” Bir düşünün bakalım. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.