Moved Permanently

Eski CHP Saray İlçe Başkanı Ali Osman Yaşar, Saray Belediye Başkan aday adayılığını, Çarşamba günü İlçe Teşkilatının önünde Saraylılara açıkladı.

CHP Saray Belediye Başkan aday adayı Ali Osman Yaşar, “Temel belediyecilik hizmetlerin yanı sıra, Kültürel hizmetlere, sportif faaliyetlere, istihdam sağlama ve özellikle sosyal belediyecilik anlamında farklı projelerle gelecem. Öncelikle ilçemiz, yerel kalkınma modeli ile Trakyada, turfanda sebzesinin üretildiği, termal sera merkezi yapacam. İlçemizin ekonomisine, kültürüne, sosyal yaşamına katkı sunmayan, bir yüksekokulumuz var. Bu yüksekokul, özellikle 21.yy’ in mesleklerine yönelik, teknolojik bölümlerin getirilmesine çaba sarf edilerek, okulu aktif durma getirecem” dedi. 

İLÇE BAŞKANI GÜRLER, “TÜM ADAY ADAYLARIMIZI BEKLİYORUZ”

Parti Teşkilatı önünde düzenlenen aday adaylığı tanıtımının açılış konuşmasını İlçe Başkanı Erol Gürler yaptı. Başkan Gürler şunları söyledi. “Birçok partimizin belediye başkan aday adaylalığını ve meclis üyesi adaylığına hazırlanmaya başladılar. Belediye başkan adayı adaylarımız bize başvurduklarında her birisi için aday adayı açıklaması toplantısı düzenleyeceğiz. Geçmiş dönem ilçe başkanlarımızdan sayın Ali Osman Yaşar yönetim kurulumuz’a başvurarak, ‘belediye başkan adaylığımı açıklamak istiyorum.’ Biz ilçe yönetim olarak tüm aday adayı arkadaşlarımızı bekliyor ve hayırlı olmasını diler çalışmalarına başarılar diliyoruz” dedi.

CHP Saray eski İlçe Başkanı Ali Osman Yaşar aday adaylığını açıkladı. Yakalaşık 300 kişinin katılımıyla Cumhuriyet Halk Partisi Saray İlçe Başkanlığı önünde aday adaylığını açıkladı.

Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler öncesi bütün Türkiye de olduğu gibi Saray’da da aday adayları müracaatlarını yapmak için partilere gelmeye başladı. Saray’da her kesim tarafından sevilen ve 2 dönem ilçe başkanlığı görevinde bulunan Ali Osman Yaşar, yaklaşık 300 kişinin katılımıyla, adaylığı kesinleşirse yapacaklarını anlattı.  

Başkan aday adayı Ali Osman Yaşar, özgeçmişiyle birlikte Saray’a yapacaklarını maddeler halinde anlattı. Başkan aday adayı Yaşar’ın konuşması şöyle:

 Kendi adıma, bu önemli ana tanıklık etmek için uzaktan veya yakından gelerek bu alanı dolduran, beni ve ailemi onurlandıran her bir dostuma ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Hoş geldiniz.

Bugüne kadar toplumdan, eşimden, çocuklarımdan saklayacak hiç bir şeyim olmadı. Her biriniz beni ve ailemi gayet iyi tanıyorsunuz. Tamamen sizlerin önünüzde bir yaşam sürüyorum.

Böylede olsa kısaca kendimi tanıtayım.

1969 Saray doğumluyum.   Anadolu üniversitesi işletme mezunuyum.

Çok kısa bir süre Hema’da, 1990-2017 yılları arasında da 28 yıl BOSCH Siemens’ te çalıştım.

2017-2019 tarihleri arasında iki yıl boyunca da TBB de Genel Müdür olarak görev yaptım.

Halen Başarı sürücü kursunun müdürlüğünü yürütmekteyim. 

İki kızım var.

Siyasi geçmişime gelince;

Yedek subaylığım hemen sonrasında, 1995 yılında CHP’sine üye oldum. O gün bu gün hala aynı partideyim.

2000-2004 yılları arasında iki dönem rahmetli İlçe Başkanım Salih Aydınoğlu’ nun yönetiminde, ilçe sekreterliği yaptım. Bu vesile ile kendisini rahmet, şükran ve minnetle anıyorum.

2009 yılında, belediye başkan adayımızın açıklanması sonrasında, mevcut yönetimin istifası üzerine, 2009 yılında da Parti Meclisi kararı ile ilçe başkanlığına atandım. Ardından 2010 ve 2012 yıllarında yapılan ilçe kongreleri ile ilçe başkanı seçildim.

2013 yılında, Belediye başkan aday adayı olmam sebebi ile görevimi Demir Ali Demirel arkadaşıma devrettim.

Değerli CHP’liler, sevgili Saraylılar,

Partili, Partisiz birçok vatandaşımın talebi üzerine, bugün 2024 yerel seçimleri için belediye başkanlığına aday adayı olduğumu ilan ediyorum.

İlçemizde 40 yıla yaklaşan bir iktidar dönemimiz var. Bu geçen sürede, her belediye başkanımız, imkânları ve yapabilirlikleri kapsamında bir şeyler yaptılar.

Geçmiş dönemde altyapı hizmetleri tamamlandı. Temel belediyecilik hizmetleri zaten veriliyor. Kültürel hizmetler, sportif faaliyetler, istihdam sağlama destekleniyor. Bu vesile ile özellikle sosyal belediyecilik anlamında başkanlarımıza ve ekiplerine teşekkür ediyorum.

Nüfusumuz artıyor, teknoloji gelişiyor, hatta roket hızı ile ilerliyor. Dolayısı ile toplumun ve gençlerin, eğitim ve kültür seviyeleri de hızla yükseliyor. Hal böyle olunca, toplumun beklentileri de farklılaşıyor ve artıyor. Dünün hizmet kabul edilen faaliyetleri, ne yazık ki bugün, temel görev kabul edilmeye başlandı.

Bu durumda yeni beklentilere göre hizmetleri ortaya koymak, hatta doğmamış ihtiyaçları, bu günden karşılıyor olmak, ön plana çıkıyor.

Eğer Aday olursam, bizim belediyecilik anlayışımız; temel hizmet belediyeciliği, sokak belediyeciliği olmayacak. İnsana yönelik, insanın yaşam, sosyal, kültürel, ekonomik alanlarına yönelik, farklılıklaşan ihtiyaç ve gereksinimleri karşılayacak projelere yönelik olacak.

Yeni yaşam biçimi, Covit ile birlikte, birden lokasyon bağımsıza dönüşüverdi. Uzaktanlık tüm yaşamımıza girdi. Bu nedenle, tüm hizmetlerimiz, uzaktan erişilebilir bir konsepte olacak. Dolayısı ile belediye halkın ayağına gitmiş olacak.

Konumumuz gereği, İstanbul’a 45 dakika mesafedeyiz. Bu yakınlığı, ilçemizin ekonomik canlılığına katmalıyız. İlçe ekonomisin canlanması, esnafımızın para kazanması, gençlerimize istihdam açılması gerekiyor. Bunun için yeni sahalara, ilave gelirlere ihtiyacımız var. Bu nedenle; yatırımı teşvik eden, istihdam yaratacak olan, her türlü aktivitenin, destekçisi ve teşvik edeni olacağız.

Bu sayede, ailenin bütünlüğünün korunmasına, gençlerimizin kaliteli eğitim almasına ve toplumsal yaşamın kalitesinin yükselmesine katkı sağlıyor olacağız.

Bunları nasıl yapacağız?

Hepimiz biliyoruz ki ilçemize kazandırılan bir termal suyumuz var. Bunu ilçemize kazandıran, belediye yönetimine teşekkür etmemiz lazım. Fakat, sonrasında termal suyumuz, ne yazık ki ilçe ekonomisinin faydasına, sunulamadı.

Öncelikle ilçemiz, Yerel kalkınma modeli ile Trakyada, turfanda sebzesinin üretildiği, termal sera merkezi olacak. 

Yaratılacak; istihdam, paketleme ve ambalaj malzemeleri ve ilaç sektörünün ilçemize ve esnafımıza sağlayacağı, gelir artışını düşünebiliyor musunuz?

Seracılığın yanında, seralarda gerçekleştirilen, üretimin taşınması için nakliyecilik. Nakliyecilik ilçemiz halkının önemli, ikinci bir gelir kaynağı olacak.

Yıllar öncesinde, 1000 kapasiteyi aşan, ne yazık ki bugün ise atıl durma gelmiş olduğundan; ilçemizin ekonomisine, kültürüne, sosyal yaşamına katkı sunmayan, bir yüksekokulumuz var. Bu yüksekokul, özellikle 21.yy’ in mesleklerine yönelik, teknolojik bölümlerin getirilmesine çaba sarf edilerek, okul aktif durma getirilecek.

 Aktif olursa ne olacak? Bu gün her öğrenci 8-9 bin TL harcıyor. İlçemize, ilçemiz ekonomisine, her ay sıcak 8-9 bin tl sıcak para girmiş olacak. Esnaf başına 20-25 TL ek gelir. (siber güvenlik, veri madenciliği, yazılım)

35’li yaşların üzerinde olanlar gayet iyi hatırlarlar. Dünün yol kenarında saptan-kerpiçten evleri olan Kapaklı aldı başını gitti. Bugünün küçük bir beldesi olan Çakıllı yahu. İnsanlarımız Çakıllıdaki fabrikaya gidiyorlar. Çakıllı bizim ekonomimize katkı sunuyor. Normal esnafı bırakalım, zenginimiz bilem, eriyip bitiyor.

Çevre ilçelerimizde, sokak ortasında, açıkta, toz toprak içerisinde, pazarı olan bir tek Saray kaldı. 15 yıldır vermiş olduğumuz, gerçekle hala olmayan kapalı pazaryeri projemiz var. Pazar yeri, yerinde ve açık alan kapatılmadan, aşağıya alınarak, hem kapalı otopark, hem de kapalı Pazar yerimiz olacak. Hem halkımız hijyenik bir Pazar yerine, hem de esnafımız daha insancıl bir iş ortamına kavuşmuş olmuş olacak.

Kapalı pazaryeri ile birlikte, aile ekonomisine katkı sağlamak amacı ile aile içerisinde üretilen her ürünün, Pazar ile buluşmasını sağlayacak, günlük kiralanabilen, ekolojik Pazar alanımız da olacak.

Bugün, restoranlarımızda, çıplak bir düğün, 30-40 bin arası. Bizim, onların geliri ile sorunumuz yok. Mahallelerimize, yarı açık-yarı kapalı düğün salonları yapılarak, hem vatandaşımızın, hem de belediyemizin kazanç elde etmesini sağlayacağız.

Aslında 2005 li yıllarda Dr. Mahmut Halilcikoğlu’nun bir ticaret merkezi projesi vardı. Yapılamadı. Bu projeye karşı çıkanlar; çocuklarını aldı, Çorluya, Silivri’ye, Tekirdağ’ a götürdüler. Ama başkalarının çocukları da sokaklarda kaldı. Hala, halkımızın çocukları ile sosyalleşebileceği bir alanımız yok. Her yaştan insanlarımızın birlikte vakit geçireceği, bir merkez yaratarak çocuklarımıza da sahip çıkacağız, hem de ilçe ekonomisinin canlanmasını sağlayarak, esnafımızın gelirinin artmasını katkı sunmuş olacağız.

Aslında, en önemli sorunumuz, ilçemizin şehir planı. İlçemiz hem turistik bölge, hem tarım bölgesi, hem hayvancılık bölgesi, hem de sanayi bölgesi. Ne yazık ki bunlar kontrolsüzce, bir birlerine girmiş durumda. Kambur söğütten itibaren site ve villaların arası, hayvan çiftliği doldu. Ayvacık merası, Edirköy merası, Yuvalı merası, Çukuryurt mesası hayvan çiftliği dolu. Oysa Safaalan, Güngörmez ve Bahçeköy bölgemiz, bizim turizm alanı olmalı. Bazı bölgelerimiz termal sera alanı olmalı. Sanayileşmenin olduğu bölgemizde bir organize sanayi bölgemiz olmalı.

Cadde ve sokaklarımız ortada. Kimin imar sorunu yok ki. Dolayısı ile bizim, 100 yıllık bir şehir planına ihtiyacımız var. Bu, ilçemizin geleceği ve çocuklarımız geleceği için gerekli.

Neden? Bizim Çerkezköy’ de çalışan birçok yönetici evladımız var. Ama bunlar Çerkezköyde tepede, Bahçeşehirde, Çorluda oturuyorlar. Bizim, o gençlerimizin, ilçemizde yaşamasını sağlayacak, ilçe ekonomisine katkı sunmalarını sağlayacak, projelerimiz var.

Yıllardır hasır altına itilen bağlar bölgesi. Bu yapılacak plan ile her gün çözümsüzlüğe giden BAĞLAR bölgesi sorunu da, ortadan kalkmış  olacak.

40 yıl önce bir belediye başkanı gelmiş, otogarın şehir dışına taşınmasını akıl etmiş. Bu bu amaçla, kaba inşaatını bile tamamlamış. Ne yazık ki saha hurdaya dönmüş ve yok olmuş, otogar hala, şehir merkezinde yaşamaya devam ediyor. Bizden başka etrafımızda böyle bir örnekte yok. Otogarımız modern bir şekilde, şehir dışına taşınmış olacak.

Turizm, tarım, hayvancılık, sanayi ve üniversite. Bunların her birine odaklanacağız. Bunlara odaklanırsak, ne Saray halkının ne de Saray esnafının ekonomik sorunu kalmaz. Bu çözümler için onlarca yılda lazım değil. Eğer aday olursam bunların, bir dönemde meyvalarını toplayacağımızı, hep beraber görebiliriz.

Bakıma muhtaç, kimsesi olmayan yaşlılarımıza bakım hizmetini, yoksul ve yaşlıların beslenme sorunu çözümünü, şehir giriş çıkışlarını, sportif faaliyetleri, yetişkin kurslarını, istihdam etkinliklerini, yayalaştırılmış yolunu, yürüyüş yolunu, bisiklet yolunu, insan ve hayvan sağlığına yönelik koruyucu hizmetleri, camilerimizin temizliğini, karla mücadele çözümlerimizi anlatmıyorum. Bunlar zaten temel görevler.

Esnafımız, kışın, dükkânının önündeki karı-buzu temizlemeyecek. Geldiğinde temizlenmiş görecek.

Güneş enerjisi olmayan şadırvanımız kalmayacak.

Çadırda yaşam, kader olmaktan çıkacak.

Ve muhtarlarımız. Muhtarlarımız, Belediye meclisinin daimi üyeleri gibi, görev alacaklar.

Yönetim anlayışımız; odağında halk olan, sosyal belediyecilik olacak. Temel değerlerimiz; dürüstlük, şeffaflık, hesap soran ve bir o kadarda hesap verebilen, tüm paydaşlarına aynı hizmeti sunan katılımcılık olacak.

İlçemiz; doğal ve termal tarımın cazibe merkezi, sanayinin, lojistiğin, turizmin ve üniversitenin olduğu, kentleşmesini tamamlamış bir Saray olacak.

Onun için diyorum, ben evrim, değişim ve dönüşüm için aday adayıyım. “kaybedeni olmayan bir yerel yönetim” için her birinizi düşünmeye davet ediyorum.

Bu yüzden bu çağrım önce CHP’lilere, sonra tüm Saraylılaradır. Çünkü Saray, her birimizin. Partisi ne olursa olsun bizler, mutlu ve acı günümüzde bir araya gelebiliyorsak, çağdaş, kentleşmesini tamamlamış, ekonomik sorunlarını yenmiş bir Saray içinde, bir araya gelebiliriz.

Dün geçti. Ama yarın, bizim elimizde. Çocuklarımıza, yaşayabilecekleri bir Saray, sürdürülebilir bir Saray, bırakmak için partili / partisiz gelin hep birlikte bu taşın altına, elimizi koyalım.

Yeni yüzyılda, gelin, YENİ BİR SARAY YARATALIM. Bu, aynı zamanda, çocuklarımıza karşı bir tarihi sorumluluğumuz.

Halkımızı, en ileri koşullarda yaşatacak, bir belediyecilik ve siyaset mümkün.

Ben hazırım. Ama sen yoksan, bir eksiğiz.

Siyasi yaşamda bulunduğum sürece, desteğini esirgemeyen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.  Bu süreçte, en büyük fedakarlığı da ne yazık ki aileniz yapıyor. Çünkü, lazım olduğunuz da hep yoksunuz. Huzurlarınızda eşime ve evlatlarıma teşekkür ediyorum.

Bu duygularla, her birinizi kucaklıyorum. Her birinizi sevgi ile selamlıyorum.

Yaşasın sosyal demokrasi, yaşasın cumhuriyet Halk partisi, yaşasın tam bağımsız Türkiye.