|
||
Davutoğlu Gidiyor muş? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Öyle diyorlar. Bu kongrede Genel Başkanlığa Binali Yıldırım getirilecekmiş. Tayyip Erdoğan öyle istiyormuş. Ortalık yanıyor. Onların, umurunda değil. Onların derdi, hep koltuk. İktidarı bir türlü bırakmayan ve bırakmak istemeyen Adalet ve Kalkınma Partisi, Ahmet Davutoğlu’ndan vazgeçiyormuş. Gelen haberlere göre, yapacakları bu kongrede, eski Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binalı Yıldırım, yeni Genel Başkan olacakmış. Daha sonra da, olabilirse tabii ki Başbakan. Tayyip Bey, böyle istiyormuş. Türkiye, bir ateş çemberinin içinde. Doğu ve Güneydoğu bölgemizde başlayan ve kök salan terör, giderek ülke sathına yayılıyor. Tayyip Bey’in yaptığı itiraf, herkesi ürküttü. Cumhurbaşkanı, “Biz, Çözüm Süreci’ni sürdürürken, onlar her tarafa silah depolamış.” deyince, işin vahameti bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı bu itirafıyla, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Ordusu’nun gücünü bir tarafa bıraktı. Milletimizin, o bel bağladığı şanlı Odumuza karşı güvenini, bir kere daha örseledi. Ne var ki, bu millet Ordusunu hala güveniyor ve inanıyor. Onun gücüyle kimsenin boy ölçüşemeyeceğini çok iyi biliyor. Şimdi ondan, bu gücünü göstermesini ve siyasilerin çıkar hesaplarına aldırış etmeden, ülkeye sahip çıkmasını bekliyor. ONLARIN DERDİ, HEP KOLTUK Sadece iktidardakilerin mi? Hayır, muhalefette de durum aynı. İktidar hesap vermekten kaçarken, % 60 lık muhalefet Meclisi bir türlü toplayamadı. O güvendiğimiz muhalefet ki, ne hesap soruyor, ne de yangın yerine dönen ülkenin bu acil durumu için Meclisi toplayabiliyor. Önümüzde, AKP’nin Kongresi var. Onların derdi şimdi, beklediklerini bulamadıkları Ahmet Davutoğlu’nu gönderip, yerine Binali Yıldırım’ı getirmek. Çünkü, Tayyip Bey öyle istiyor. Stratejik derinliği lafta kalan Davutoğlu’nun, bu işi başaramadığı anlaşılıyor. Tayyip Bey’in komutasından bir türlü çıkamayan Davutoğlu’nu, salt o sebeple bu millet de beğenmedi. Kullandığı her sözcüğün ardından nefes alan ve iki cümleyi 10 dakikada söyleyebilen Binali Yıldırım seçildiği takdirde, bu millet onu anlamakta hayli zorlanacaktır. Binali Yıldırım, kabinenin zengin Bakanlarındandı. Tayyip Bey’in gibi, onun oğlu da “Armatör”, yani gemicikleri var. Eh… Babası Denizcilik Bakanı olursa, o da elbette Armatör olacak. Hatırlayabilirseniz, geçen yerel seçimlerin arifesinde bir yakın akrabası da İzmir’de paralarla basılmıştı. Söylenenlere göre, Binali Bey bu sebeple İzmir Belediye Başkanlığı seçimini kaybetmişti. Bizim Belediye Parkı’ndaki halk sohbetlerinde, halkımız olup bitenlerin tahlilini çok iyi yapıyor. O halk ki, tahlili ve tespiti doğru da, oy sandığına gidince şaşırıyor. 1 Kasım seçiminde ne yapacağını, bu kadar büyük badirelerden sonra yine yanlış yere oyunu verip vermeyeceğini, doğrusu çok merak ediyorum. Ve, aklıma hemen şu soru geliyor. İktidar partisi Genel Başkan değiştirirken, muhalefet böyle bir değişikliği acaba neden düşünmüyor? Mesela, MHP’nin böyle bir düşüncesi ve çalışması, acaba neden yok? CHP’nin Genel Başkanı, bu milletin umutlarını neden tazelemiyor? İyi bilsinler ki, seçimin sonucu ne olursa olsun, ülkemiz içine düştüğü bu durumdan kurtulamazsa, bundan yalnız iktidar değil, muhalefet de sorumlu olacaktır. 12 Eylül Darbesi Bugün, 12 Eylül “Askeri Darbesi” nin 35’nci yıldönümü. 11 Eylül’e kadar, ülkede her gün kan akıyordu. Asker, İç Hizmetler Kanunu’nun 35’nci maddesini kullandı. Akan kanlar, 12 Eylül günü bıçak gibi kesildi. Bugünkü iktidar, bir daha darbe olmasın diye 35’ci maddeyi kaldırdı. Kaldırdı ama, bugün yine kan akıyor. 35’nci yılda, 35’nci madde yok. 35’nci madde değişti. Eee… Sokakta ne değişti? |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.