|
||
Gelin de Bunlara Oy Verin! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Memleketi soymakla kalmadılar, soydurdular. Yalnız devleti değil, milleti de soydurdular. Yalnız içeridekileri değil, yurt dışındaki vatandaşlarımızı da soydurdular. İşte, çok kısa hatırlatmalar. Değerli okuyucularım, iki ay önce seçim yapıldı. Halkın % 60’ı “Yeter artık!” dedi. % 60 oy verip Muhalefet Partilerine; “Hükümeti siz kurun, bu iktidardan bizi kurtarın” dedi. Dedi, ama hiçbir şey değişmedi. Devlet Bahçeli gibi kaypak, Kemal Kılıçdaroğlu gibi beceriksiz parti liderleri sayesinde, hiçbir şey olmamış gibi AKP iktidarına devam ediyor. Hem de, milletin gözünün içine baka baka… İki gün önce, Ankara’da bir vatandaş kefen giyip, cadde ortasında eylem yapmış. “Bu iktidarın desteklediği yeşil sermaye, beni ve benim gibi binlerce gurbetçi vatandaşı Almanya’da dolandırdı. Hep bu iktidardan destek alarak bunu yaptılar ve bizi bitirdiler.” diyerek, boşuna bir eylem yapmış. “Boşuna” diyorum çünkü, anasını Kadı’ya kaptıran, gidip aynı Kadı’ya şikayetçi oluyordu. Nafile… OLAYI HATIRLAYALIM AKP iktidara gelmiş, en “tantanalı” günlerini yaşıyordu. Yandaş bir Televizyonun sahibi ve daha sonra RTÜK Başkanı yapılan ortağı, bu Televizyon kanalını kullanarak yurt dışında, bilhassa Almanya’daki vatandaşlarımıza kancayı taktılar. Paravan kuruluşun adı, ”Deniz Feneri” ydi. “Biriktirdiğiniz paraları bize verin. Onlarla yatırım yapıp, size büyük karlar vereceğiz” dediler. Bunu yaparken, camileri, mescitleri ve oralarda görevli sakallı din adamlarını kullandılar. Büyük paralar topladılar. Paraları verenler için, tek kuruşluk yatırım yapmadılar. Televizyon kanalını ve kendi şirketlerini büyüttüler. Gemiler satın aldılar. İktidar, gurbetçi vatandaşları bu şekilde soyanların bir ortağını, Radyo Televizyon Kurulu’na Başkan yaptı. SOYGUN ORTAYA ÇIKINCA Geçte olsa, gurbetçiler soyulduklarını anladılar. Olay, Alman Adliyesi’ne yansıdı. Alman Adliyesi kimilerini yakalayıp, hapse attı. Ancak, “Esas suçlular Türkiye’de” deyip, dosyaları Türk makamlarına gönderdi. Günahlarını almayalım, muhalefet bu konuda çok çırpındı. RTÜK Başkanı ile Televizyon kanalının sahibini içeri tıktılar. Tıktılar, ama iktidar tekrar araya girip onları kısa sürede tahliye ettirdi. Ve netice de, “Beraat” ettiler. Daha doğrusu “Beraat ettirildiler.” Şimdi de, hapis yatırıldıkları için tazminat isteyecekler ve bu devletin kasasından yüklü bir tazminat da alacaklar. Yani, soygun hem millete, hem de devlete… Yersen! YA, ÖTEKİ DOLANDIRICILAR Bu kere, küçük bir sermaye Yozgat’ta ortaya çıktı. Adını YİMPAŞ koymuşlar. O da Deniz Feneri’nin söylemleriyle yola çıktı ve aynen onun yaptığını yaptı. Büyük paralar topladılar. Gurbetçiler akıllanmamıştı. Onlar istedi, gurbetçiler verdiler. Yine camiler, yine din adamları kullanıldı. Türkiye’de göstermelik bazı mağazalar açtılar. Ama, işin kokusu çabuk çıktı. Gurbetçiler, yine dolandırılmıştı. Bütün bu olup bitenlere rağmen, akıllanan yoktu. Adını bile duymadığımız başka soyguncular, başka paravan soygun şirketleri de vardı. Adını duyuranlardan bir diğeri, KOMBASSAN’dı. Bu şirketi ise, Kayserili bir Kimya Öğretmeni kurmuştu. Slogan hep aynıydı. “Din, İman, Allah, Kur’an, şirket paravan, din adamları eleman!” Kombassan da, büyük paralar topladı. Göstermelik iş yerleri açtı. Olmadı, çünkü paralar başka yerlere kaymıştı. Paralar, böylece buhar olmuştu. GEÇTİ BOR’UN PAZARI Yozgat’lı Hanefi Doğan, oltayı yutanlardan biriydi. Bu açıkgözlere, tam bir milyon mark’ını yani 43 yıllık bütün biriktirdiklerini kaptırmıştı. Hanefi Doğan da, ötekileri gibi biraz geç uyandığı için, şimdi soluğu Ankara’da almış, tek başına eylem yapıyor. Elbisesinin üstüne, beyaz kefen giymiş. Bazı pankartlar hazırlatmış ve yola sermiş. “Parasız, pulsuz kaldım. Emekli maaşıma bile haciz koydular. Yeşil sermaye dediler, inandık ve paramızı verdik. Ama, yeşil sermaye ölmüş. Gelin cenaze namazını kılalım.” diyor. Hanefi kardeş, onlar ölmez, sen ölürsün ve onlar senin cenaze namazını kılarlar. Ölmeden önce, girdiğin bu uykudan uyan artık. İNTİHAR, ÇARE DEĞİL Değerli okuyucularım; paralarını kaptırıp da intihar edenler oluyor ve sayıları da pek çok. İntihar çare değil ki. Ölüp giderseniz, sizden kurtulmuş olurlar. Çare, bu kafalara artık oy vermemektir. Çare, bunları iktidardan uzaklaştırıp, hesap sormaktır. Yediklerini, fitil fitil burunlarından getirmektir. Bunu kim yapacak? Kemal Kılıçdaroğlu mu? Belki. Devlet Bahçeli derseniz, size başka bir tarafımla gülerim. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.