Moved Permanently

    İçine girmedim, ama çocukluğumdan beri siyaseti izliyorum. Parti bazında, Milliyetçi Hareket Partisi kadar “kaypak” hareket eden başka bir parti görmedim. Kimi vatandaşlar onun için, “Milliyetçi ve Kaypak Hareket Partisi” diyorlar. Haklılar.

     Değerli okuyucularım, bu partinin geçmişi, ta Osman Bölükbaşı’na kadar dayanır. Merhum Bölükbaşı, önce Demokrat Parti’ye girmiş ve bu partide aktif görev almıştı. Daha sonra partisinin tutumunu beğenmeyip, Millet Partisi’ni kurmuştu.

      Aplarslan Türkeş’in, Bölükbaşı’dan devir aldığı bu parti, önce Milliyetçi Çalışma Partisi, daha sonra da bugünkü adını almıştı.

     Ne Osman Bölükbaşı’nın, ne de Alparslan Türkeş’in, bu partinin başında iken hiçbir kaypak siyaseti görülmedi.

     Türkeş’in kaybı ile birden ortaya çıkan Devlet Bahçeli, partiyi ne yazık ki, tabanının bile kabullenemediği bugünkü “kaypak” bir parti haline getirdi.

                                   BÖLÜCÜLERE ÖFKELİYMİŞ

      Devlet Bahçeli, yatıyor kalkıyor bölücülere çatıyor. İyi de, onlara çatmayan var mı? Bu ülkenin bölünmesini, onlardan başka isteyen var mı?

      Ne var ki, bir bölünme başkaldırısının süregeldiği ortada. Onlara tavır koymanın yolu, memleketi bu hale getirenlere destek vermek olamaz. İşte, Bahçeli bunu yapıyor.

     Ülkemizi, bugünkü bölünme noktasına getiren sadece terör örgütü değil, onunla işbirliği yapan ve onunla pazarlık masalarına oturan, bugünkü iktidardır. İşte Bahçeli, böyle bir iktidara destek veriyor.

                               O ELEŞTİRİLER, NEREYE GİDİYOR?

      Devlet Bahçeli, bu konuda iktidara ve liderlerine ağzına geleni söylüyor. Yetmiyor, iktidarın lider, mensup ve yandaşlarını her türlü hırsızlık ve yolsuzlukla suçluyor.

     Söylediklerinin hepsi doğru ve hepsinde haklı. Onun ağzından bu lafları duyanlar, ferahlıyor, umutlanıyor.

      Ne var ki, iktidar zora saplanınca ya da çökme krizine girince, Devlet Bahçeli “şifalı (!)” ellerini uzatıyor. Başka bir söylemle, iktidara “kriko” oluyor, “yedek lastik” oluyor.

      Devletin ikinci önemli koltuğu olan Meclis Başkanlığı, onun sayesinde iktidarda kalmadı mı?

      Terör olayları, Meclis çatısı altında araştırılma noktasında iken, yine onun sayesinde reddedilip, gündemden düşürülmedi mi?

                              BU İZDİVAÇ, ARTIK OLMALI

      MHP, AKP birlikteliğini bir evlilik gibi düşünürsek, “flört” dönemi, artık bitti gibi. Bu izdivaç, artık olmalı. MHP, buna çoktan teşne. Sadece. AKP’nin teklifini bekliyor.

     Damadın elbisesi Pierre Cardin’den temin edilmeli, gelinliği ise Nur Yerlitaş hazırlamalıdır. Nikah, Kaçak Saray’da yapılmalı ve nikah şahitliğini ise, Kemal Kılıçdaroğlu ise Selahattin Demirtaş yapmalıdır.

      Gelin arabasının önünün kesilmemesi için, plakanın üstüne “Evleniyoruz/Mutluyuz” yazılmamalıdır.

     Şaka bir yana; Ey Bahçeli ve arkadaşları! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur? İktidara, ağzınıza geleni söylüyorsunuz, sonra da ikinci yüzünüzü ortaya çıkarıp, onu var gücünüzle destekliyorsunuz.

      Size, artık hiç kimse inanmıyor. Tabanınız, yavaş yavaş altınızdan kayıyor.

      Bu hatalarınızdan ötürü, bir defa barajın altında kaldınız. Tekrar  kalırsanız, bir daha çıkamazsınız.

      Ya, tez zamanda AKP ile birleşin ya da Devlet Bahçeli ile yollarınızı ayırın. Sizin için, üçüncü bir seçenek yok artık!