|
||
Liderlerdeki İmajlar - 9 | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Türk siyasi geleneğinde, iktidarı elinde bulunduran siyasilerin, iç siyasette güçlerini artırmayı düşündüklerinde veya gündemi değiştirmeyi istediklerinde dünyanın güçlü devletlerinin liderleriyle medyanın karşısına çıktıkları görülmektedir (Tumay 1996: 55). Politik kampanyalar esnasında çeşitli seyahatler yapan liderler, bazen diğer devletlerin liderleriyle görülürken bazen de yerel liderlerle birlikte poz vermektedirler. Yerel yönetimlerde yerel kıyafetlerle birlikte poz veren liderler, halkın bir parçası olduklarını göstermeye çalışmaktadırlar. Yerel giyim göstergeleri, özellikle duygusal reaksiyonları ortaya çıkarmakta kullanılmaktadır. Siyasi imaj çalışmaları, anlamlandırmanın hazır öğelerini biçimlendirmekte, stereotip davranışların pek çoğunun mevcut olmasından dolayı açık bir şekilde yalnızca göstermektedir. Mesut aile babası, genç, dinç, enerjik, atak, modern insan, tutkulu, hırslı, azimli lider gibi sterotiplerin yanı sıra çiçek koklayan, kitap okuyan, pikniğe giden, denize giren, sinemaya, tiyatroya giden, spor yapan lider görünümleri basında çok sık görülmektedir. Bu bağlamda, siyasi liderlerin imajlarını oluşturan ikonografik yan anlamların basmakalıp metaforlarla anlatıldığı görülmektedir. SİYASİ LİDER İMAJLARINDA GERÇEKLİĞİN TEMSİLİ Gerçeklik, insanoğluyla birlikte yaşayan bir olgu olduğundan tarihsel süreç içerisinde çeşitli tanımları yapılmış, önemli gelişmeler ve değişimler göstermiş, temsil etme, yansıtma, ayna tutma ve taklit etme gibi kavramlarla zaman zaman gündeme gelmiştir. “Gerçekliğin görsel ya da imgesel olarak temsili” şeklinde tanımlanabilen imaj, günümüzde “izleyicinin hoşuna gitmesi için genel olarak gerçeği yeniden üretmek ve kamusal bir vurgu yapmak” olarak nitelendirilmektedir (Aktaran: Yıldız 2002: 22). İmaj, dış görünümün gerçekliğinin edilgin bir yansıması olarak görülmemektedir. Ancak “İnsanın dünyada bulunuşu, dünyaya bakışı edilgin bir durum değil, etkin bir eylem olduğu için, bütün öteki insani eylemler gibi imaj eylemi de bir ayna gibi yansıtmaya değil yeniden yaratmaya, ortaya yeni bir varlık koymaya dönüktür” (Doğan 1975: 280). Bu bağlamda söz konusu olan, gösterilen şeyler değil, bunların temsilleridir: “Temsil, yani yeniden-sunum. Hakikaten, imgelerin temsil ettiği şeyler “gerçeklik”te olmayabilir; sadece muhayyile, kuruntu, arzu, rüya ya da fantezi dünyasında var olabilir” (Leppert 2002: 14). Çağımızın önemli düşünürlerinden biri olan Baudrillard’a göre, tarihsel anlamda gerçeklik diye bir şey var olmuştur ve bizim kültürümüze özgü bir kavramdır. Ancak zaman içinde önce oluşan, sonra da dağılıp giden pek çok kavram gibi o da yok olmak üzeredir. Baudrillard, görünen şeyin gerçek ya da gerçekliğin kendisi değil gerçek ya da gerçekliğin tüm özelliklerine sahip bir gerçeklik hayaleti yani gerçeklik simülasyonu olduğunu söylemektedir (Adanır 2000: 63). “Bir köken ya da bir gerçeklikten yoksun gerçeğin modeller aracılığıyla türetilmesine hipergerçeklik yani simülasyon denilmektedir” (Baudrillard 1998: 11). Simülasyon ilkesinin belirlediği günümüz dünyasında, gerçek ancak modelin bir kopyası olabilmekte, gerçeğin artık doğayla olan ilişkiden değil daha önceden üretilmiş nesnelerden ve gerçeklerden, kısacası yapay bir dünyadan hareket edilerek üretilebildiği söylenmektedir. Bu bağlamda bakıldığında imaj çalışmalarında, liderlerin imaja yönelik önceden başarılı olduğu saptanan sterotipleri model aldıkları gözlenmektedir. Liderler, simülasyon düzeni içerisinde kendi gerçekliklerinin ötesine geçerek, modelin kopyaları olmakta, kopyalar arttıkça yapay bir imaj dünyası oluşmaktadır. Örneğin, deprem bölgesini ziyaret eden Clinton kucağına aldığı "Erkan bebek" pozuyla dikkat çekmiş, oluşturduğu lider, deprem ve çocuk modeliyle, pek çok lidere model oluşturmuştur. Bu modeli kopyalayan ve Clinton benzeri ilgi bekleyen pek çok lider ise, benzer pozları basına vererek içtenliklerinden uzaklaşmış, sahteleşmişlerdir. Simülasyon düzeni dışında imaj yaratımında “neyin görüntülendiği kadar, hatta daha önemli bir soru neyin görüntülenmediği (screened out) sorusudur” (Robins 1999: 27). İmaj çalışmaları, gerçekliğin fiziksel olarak yansıtılması değil, çözümlenmiş gerçekliğin ayrıntıları içinde bir seçme yapıldıktan sonra yeniden kurulması gerektiğini gözler önüne sermektedir. Bu nedenle günümüzde siyaset, ideolojilerin çatışmasından çok bir temsil sanatı olarak görülmektedir. Devam edecek. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.