Moved Permanently

Demokrasilerde sandık önemlidir. Ancak sandıktan önce Hak, Hukuk, Adalet daha önemlidir. Onların ardından özgürlükler ve insan hakları gelir. Onların ardından adil ve tarafsız bir yönetim anlayışı gelir.

Hele hele sandıktan birinci çıkmak rüşvet ve yolsuzluğu örtmenin, pisliklerin üstünü kapatmanın, hesap ödememenin bahanesi olamaz. Demokrasilerde hiçbir kimsenin veya hiçbir zümrenin üstünlüğü ve dokunulamamazlığı yoktur. Herkes hukuk önünde eşit olmalıdır. Eğer bu eşitlik yoksa zaten orda ne demokrasi, ne hukuk  ne de adaletten bahsedilebilir. İşte o zaman onun adı diktatörlük olur.

Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere başbakan ve AK Parti'liler her tartışmalı icraatlarında dile getirdikleri bir şey vardır.
“Biz seçimle, sandıkla geldik, sandıkla gideriz” , “Halk sandıkta bize görev verdi. Biz ne dersek o olur” veya “Demokrasi sandıktan ibarettir. Sandıktan çıkanın her şeyi yapmaya hakkı vardır” türünden beyanları çoğunuz duymuşsunuzdur.

Oysa ki sandık çok önemlidir ama her şey değildir. Sandıktan çıkan hukuka uymazsa her icraatı gayrimeşrudur, sorgulanabilir. Sandıktan çıkan çoğunluğun isteklerini yerine getirmekle birlikte azınlığın haklarını da gözetmek zorundadır.
Kısacası Hak’ka ve hukuka riayet edip adaletli olmak zorundadır. Yoksa tartışılır. Ülkede karışıklığa, kardeş kavgasına, çatışmaya ve ayrışmaya neden olur. Ülke yönetilemez hale gelir.

Tıpkı son yıllarda yaşadığımız kamplaşma ve çatışmalar gibi. Toplumun hukuka, adalete, özgürlük ve insan haklarına olan güveninin sarsılması gibi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ikilisine şunu sormak lazım. “Sandık her şeyse kısa zaman içinde çatışmaların olduğu, diktatörlerin işbaşında olduğu iki ülkede seçim yapıldı. Buralarda sandıktan çıkan sonuç meşru mudur? Sandık her şey midir? Onlara ve sonuca saygı gerekir mi?”

Bu sorunun cevabını Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AK Parti'liler veremez ama sizin ne söylediğinizi duyar gibi oluyorum. Öyle ya;
“Sandık her şeydir.” “Demokrasi eşittir sandık” diyorsanız. Demokrasi kavramından nasibini almamış çakma demokratların, seçimlerde çoğunluğu kazandıktan sonra; sandıktan ben çıktım, artık bir dahaki seçime kadar siyaset ve yönetimde istediğimi yaparım düşüncesine kapılarak "dediğim dedik, çaldığım düdük" havalarına girmeleri.
Sanki galaksiler arası imparatorluğa darth vader seçiyoruz.
Demokrasi bir kültür ve yaşam biçimidir. Kurumlarda ve toplumda var olması gerekir.Referandumda görüş bildiren yüksek yargı ve dış siyaset hakkında yorum yapan bir ordu olmadan demokrasi olamayacağını anlamamaktan kaynaklanır. Halbuki aklı başında herkes çok iyi bilir ki seçimler sıkıntıdan yapılır. Asıl demokrasi atamayla sağlanır ki zaten. Ama işte bunu anlamayan anlamıyor ne yapacaksın. Adam mal gelmiş mal gidiyor ciddiye almaya gerek yok, yüksek mahkemede hallederiz can sıkmaya gerek yok.

Her şeyden önce dinsel referanslara dayalı olarak kendini ifade etmekten imtina etmeyen siyasetçi ve seçmen için bu eğitim gereksinimden öte anlam taşımaktadır.
Söz konusu olan çoğulcu demokrasiyse, büyük bir hatadır. Zaten kuvvetler ayrılığı kavramı bu nedenle ortaya çıkmıştır. Yani ''ben seçimi kazandım, her şeyi yaparım'' mantığı doğru bir mantık değildir. İktidarları denetleyen bir mekanızma olmazsa o iktidar eninde sonunda yozlaşır, ünlü sözde olduğu gibi ''iktidar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlak yozlaştırır'' ,dolayısıyla iktidarları denetleyen ve onların mutlak bir güce sahip olmalarını engelleyecek birtakım mekanizmalar çoğulcu bir demokrasi için çok önemlidir. Aksi takdirde iktidarlar muhalifleri, azınlıkları yok eder ve kimse de bir şey yapamaz. Ayrıca yine benzer gerekçelerle, aynı kişilerin devleti uzun süre yönetmesi de eninde sonunda yozlaşmaya veya sistemin doğru işlememesine neden olacaktır.

Demokrasinin gerçekten de sandıktan ibaret olmasından ileri gelir.
Ee sen kalk yasamayı ve yürütmeyi çoğunluğun secimine -sandığa- ver, sonra çoğunluk senin istediğini seçmeyince "ama gercek demokrasi bu değil" diye ağla.
Demokrasi bu güzel kardesim. Size nasıl öğrettiler bilmiyorum ama demokrasi "daha çok özgürlük", "hukuk devleti" demek falan değildir. Demokrasi çoğunluğun kararıdır. Hepsi bu.