İnsan sevmenin öğrenilebilir bir şey, sevilmenin ise lütuf olduğunu bilen, sonradan anlamak için bir ömür harcaması gerekmeyen, huzurun
gün gibi olduğunun farkına varan, irşad olmuş, hanesini mamur edip padişahı saraya oturtan kişi..
İnsan sadece biyolojik bir varlık değil, inançları, duyguları, sosyal ve ahlaki yönleri olan çok yönlü varlıktır. İnsanları benzer ve eşit yapan
yönleri kadar, benzersiz ve farklı yapan yönleri de vardır.İnsanın Benzer Yönleri:İnsan olması, beslenmesi, yaşaması, bir aileye ait olması,
düşünce üretmesi, temel ihtiyaçlarının olması, kültürel ortamı vb.
İnsanın diğer canlılar arasında özel bir yeri vardır. Bu özel yeri sağlayan, onu diğer canlılardan ayıran kendine özgü nitelikleridir. Her birey
farklı ve özeldir; bu nedenle kendini farklı ve özel görebilmelidir; aynı zamanda başkalarının da farklı ve özel olduğunu kabul etmelidir.
İnsanlar ekonomik düzey, sosyal statü, fiziksel görünüş, duygusal, zihinsel, kültürel yapı, din, ırk vb. bakımlardan farklı olabilmektedirler.
Bireyler bu niteliklerinin her biri ile özeldirler ve saygıyı hak ederler. Bu niteliklerden her hangi biri nedeniyle bireylerin ayrımcılığa tabi
tutulması insanlık açısından kabul edilemez; ayrımcılık, insan haklarına, demokrasiye ve ahlaka aykırıdır.
Kimi insanlar, kendine has istekleri, arzuları, düşünceleri, kararları ve dahi hayatları olmayan, hep başkalarının arzu, keyif, karar ve
düşünceleri doğrultusunda yaşayan tiplerdir. Emret şahım, emret pirim, emret komutanım, emret patronum, emret şeyhim, emret sultanım,
emret reisim gibi cümlelerden kendisine uygun olan birisini seçip hayatlarını idame ettirirler.
Bu kişiler, arkadaşlıklarında baskın olmayan taraftır. Söyledikleri sözler, fikirler arkadaş grubunda dikkate alınmaz. Arkadaşı ya da dahil
olduğu grup ne istiyorsa ona uyar bu tipler. Fikirleri sorulduğunda da ortaya sürecekleri pek bir fikirleri yoktur zaten.
Bu tipleri ortaya çıkaransa, baskıcı ve kalıplandırıcı bir kültür, baskıcı ve kalıplandırıcı bir aile yapısı ve yine baskıcı ve kalıplandırıcı bir
eğitim sistemidir.
Böyle bir tipin yetişmemesini sağlamaya çalışmak oldukça zor. Daha ilkokul sıralarında iken, aile tarafından ve sosyal çevresi tarafından
baskı altında bırakılan ve kalıplara sokulmaya çalışılan bir çocuğun tek şansı, okuldaki öğretmeninin özgür düşünceye sahip bir birey
olmasından geçiyor. Eğer öğretmen de o çocuğun ailesi gibi bir ailenin ve o çocuğun sosyal çevresi gibi bir sosyal çevrenin ürünü ise,
geriye yapılabilecek pek de bir şey kalmıyor ne yazık ki.
Suç bireysellikten doğan bir olgu mu; yoksa köklerini toplum yapısına dayamış bir olay mı? Kişinin kendiliğinden, içinden geldiği için suç
işlediğine pek az insan inanır. Genel inanış, suçu ve suçluyu toplumun doğurduğu yönündedir. Biz nasıl bir toplumda yaşıyoruz peki?
Belki klişelere sahip, yasakçı, baskıcı, düşünmeyen, üretmeyen, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın"cı bir toplumda yaşıyoruz. Peki sonuç
ne oluyor? Ders kitapların dışında hiç kitap okumayan; ders kitaplarını da anlamadan sadece ezberleyen: düşünmek için değil e kurnazlık
yapmak için kullanan, binbir baskıyla, korkuyla, aşağılık duygusuyla, erkekeğe kölelik yapmak için dünyada var olduğuna inandırarak,
yetiştirilen bir toplum oluyoruz.
Bir toplumun değerlerini, kurallarını, yasaklarını bir anda değiştirmek mümkün değil. Hele de bireysel çabayla hiç mümkün değil. Ancak
bir kamuoyu bilinci oluşturulabilirse değişir aksak ve eksik yönler.
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEKTE OLAN BİREYİN ÖZELLİKLERİ
Kendini gerçekleştirmekte olan birey daha yeterli bir kişiliğe sahiptir; daha verimlidir.
Kim olduğunu gerçekçi bir gözle algıladığı gibi kim olabileceği hakkında da ha tutarlı bir görüşe sahiptir.
Kendini gerçekleştirmekte olan birey hem kendisi hem de başkaları hakkında iyi düşüncelere sahiptir; insan değerlerine saygı duyar, onları
benimser ve geliştirir.
Kendini gerçekleştirmekte olan birey zamanının iyi kullanır; geçmişten çok geleceğe dönüktür; yaratıcıdır.
Kendine saygı duyar ve kendini olduğu gibi kabul eder; duygularını açığa vurmaktan kaçınmaz.
Kendini gerçekleştirmekte olan birey değişmeye ve yeni yaşantılara açıktır.
Kendini değişmekte olan bu gerçek dünyanın yine değişmekte olan bir parçası gibi görür.
Kendini gerçekleştirme, birey için, yaşam boyu devam eden bir süreçtir.
|