Moved Permanently

     Daha önceki kimi yazılarımda da, kimi fırınların ekmeğimizle oynadıklarını, özellikle temizlik koşullarına uymadıklarını ve halkın sağlığını hiçe saydıklarını yazmıştım.

    İlçe Tarım Müdürlüğü de, zaman zaman yaptığı denetimlerde bu durumu ortaya çıkarıyor, yaptırdığı tahlillerde üretilen ekmeklerin, olması gereken  sağlık  koşullarını taşımadığını ortaya koyuyordu.

    Tarım Müdürlüğü, kusurlu fırınlara en çok 5 bin lira para cezası verebiliyor. Bu parayı tahsil edip etmediği de bilinmiyor. Kapatılan fırına ise, bugüne kadar hiç rastlanmadı.

     Bu gevşeklikten yararlanan kimi fırın sahipleri de, ihmalden ya da işlerine öyle geldiği için kurallara uymuyor ve halkın sağlığı ile oynamaya devam ediyorlar.

                                TEMİZ  VE SAĞLIKLI  ÜRETİME  ÖDÜL

    Saray İlçe Tarım Müdürlüğü’nün son yaptığı denetimlere göre, bu 16 fırından sadece 3 fırın temiz ve hijyenik bulunuyor. Bu fırınların, sağlık koşullarına uygun üretim yaptığını belirliyor. İlçemiz Kaymakamlığı da, onları ödüllendiriyor.

     Geçen haftanın sonuna doğru Kaymakamlık’ta yapılan ödül töreninde, Gıdaların Resmi Kontrolüne dair Gıda Hijyeni Yönetmeliği’ne uygun üretim yapan  ve asgari hijyenik ve teknik şartları taşıyan “Yeni Mahalledeki Dostlar Fırını, Pazarcık Unlu Mamulleri Fırınıyla, Bilmar Marketleri Fırını”, ödüle layık görülüyor ve Kaymakam’ın elinden ödüllerini alıyorlar.

      Bu fırınların sahip ya da temsilcilerini, buradan tebrik ediyorum. Üretim işinde çalışan emekçi kardeşlerimizi de, bu olumlu gayretlerinden ötürü kutluyorum.

      Kutluyorum, çünkü insan sağlığına verdikleri değer için onları takdir etmemek mümkün değil.

                                       PEKİ, ÖTEKİLERİ  N’OLACAK?

    Ödül alanlar belli olduğuna göre, ötekilerin kim olduklarını da artık siz bulun.         

     Burada, halkın düşüncelerine tercüman olarak, bir hususu belirtmek istiyorum. İlçemiz Kaymakamlığı, sağlıksız üretim yapan öteki fırınları da resmen açıklamalı ve onları herkesin önünde bir kere daha uyarmalıdır. Hatta, aldıkları cezanın ne olduğunu da açıklamalıdır. Eski tabirle “mükafat” varsa, “mücazat” da olmalıdır.

     Cinayet zanlılarının bile, sadece soyadları gizlenirken adları açıklandığına göre, bu kötü fırınların adları neden açıklanmasın?

                                                 ***

  Süt Üreticileri Birliği’ne, Bir Çift Sözüm Var

       İlçemizde, öteki sivil kuruluşların yanında bir de “Süt Üreticileri Birliği” var. Yerel basında, zaman zaman adını görüyoruz. Bu kuruluş, özellikle Başkanını ve yönetim kadrosunu seçerken, tanıtımını çok iyi yapıyor.

      Telefonla arayan ya da önüme çıkan kimi hemşerilerim soruyor. “Bu kuruluş, ne iş yapıyor?” diyorlar.

      Bana göre, köylerde ve kimi çiftliklerde süt üretenlerin, ürünlerinin değerlendirilmesi için çalışıyor. Mesleki dayanışma için örgütlenmiş bir kuruluş.

     Hemşerilerim, yine soruyor. “İyi de, bu kadar tantanalı seçimlere, kabullere ve benzeri açıklamalara rağmen, kamu hizmetlerine ve üyelerinin dışında kalan topluma faydası nedir?” diyor.

    Araştırıyorum. Bu kadar reklama karşın, hangi toplumsal hizmete, kaç kuruş katkıda bulunduğunu bilen yok. Yoksul bir öğrenciye, beş kuruşluk bir burs bile vermemiş. Kısacası, kimseye katkısı olmamış, olduğu da hiç görülmemiş.

    Kendi üyelerinin çıkarını korumakta başarılı olan bu kuruluşu, o sebeple bir Sivil Toplum Kuruluşu değil de, o şekilde görünüp parsayı toplayan “Uyanık Bir Birlik” olarak görmek lazım.

    Yani, faydası sadece kendilerine…