301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
06 Ocak 2015 - Salı 22:28 Bu haber 801 kez okundu
 
Dershaneler kapatılıyor
Köşe Yazıları Haberi


AK Parti hükümeti dershaneleri kapatıyor. Zenginin çocuğu ise, her zaman olduğu gibi yine kolejlerde ve özel okullarda okuyacak. Dershanelere giden çocuklar sizin değil fakir fukaranın çocuğudur. Olan yine fakir, fukaranın çocuğuna oluyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları yönetmeliğinde değişiklik yapılmasını dair yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Dershanelerin kapatılması demek yüz binlerce öğrenciyi sokağa itmek demektir.
Yasaya göre dershaneler 1 Eylül 2015 tarihine kadar faaliyet gösterebilecek. Dershanelere özel okul veya açık liseye dönüşebilmesi için 4 yıl süre tanınacak. AK Parti'nin verdiği bir önergeyle dershanelerden Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarına geçecek öğretmen sayısını azaltmak için değişiklik yapıldı.
Tasarıda 01.07.2015 tarihi itibariyle dershanelerde toplam 6 yıl çalışan eğitim personelinin yapılacak sözlü sınavla bakanlığa alınması öngörülüyordu. Yapılan değişiklikle tasarıda öngörülen tarih, 01.01.2014 olarak değiştirildi. Böylece dershanelerde çalışan öğretmenlerin son bir buçuk yıllık çalışmaları, bakanlığa atanmada dikkate alınmayacak. Bu durumda bakanlığa alınacak öğretmen sayısı önemli ölçüde azalacak. Tasarıya göre bakanlıkta istihdam edilenler ayrıldıkları dershanelerden kıdem ve ihbar tazminatı da talep edemeyecek. Dershaneler özel okula dönüşürse bakanlık kayıtlı öğrenci sayısına göre maddi destek verecek.

DERSHANELERİN ARTILARI VE EKSİLERİ
Dershanelerin, artıları ve eksileri fazlasıyla var. Örneğin istihdam olanağı yaratıyorlar, başarı düzeyini yükseltiyorlar, eğitimden kazandıklarını eğitime yatırıp yeni öğretim kurumlarının açılmasına olanak sağlıyorlar.
Dershaneleri sadece, sınavlara öğrenci hazırlayan kurumlar olarak görmek ise yanlışların en büyüğü olur. Çünkü dershaneler okulların sağlayamadığı sosyal ortamı sundukları için öğrencilerin tercih nedeni.
Son günlerde hemen hemen herkes şu soruların cevabını arıyor: Dershaneler niye kapatılmalı, niye kapatılmamalı? Kapatılabilirler mi? Kapatılamazlar mı? Kapatılırsa ne olur? Kapatılmazlarsa ne olur?

Dershaneler, son 40 yıldır Türkiye’nin gündeminden hiç düşmedi. 12 Eylül döneminde de kapatılmak istendiler 28 şubat sürecinde de. Sol iktidarlar da istedi sağ iktidarlar da. Kimi siyaseten sorguladı kimi pedagojik. Ama maalesef hiçbirisi, dershaneleri doğuran ve besleyen faktörleri araştırmadı. Daha da önemlisi, öğrenci niye okulu değil de dershaneyi tercihi ediyor sorusunun cevabını aramadı!.. Eğer bütün bunlar yapılmış olsaydı, dershaneler bugün yeniden Türkiye’nin en önemli gündem maddesi haline gelmezdi. Olayın siyasi boyutunu siyasetçiler yeterince tartışıyor ama asıl önemli olan pedagojik yönü.
Ve ne yazık ki, neredeyse hiç kimse öğrencinin, öğretmenin, velinin fikrini sormuyor. Oysa, en çok etkilenen onlar!..
Dershanelerin varoluş nedenleri ortadan kalkmadığı gibi daha da bağımlı hale gelmeleri için her şey yapılıyor. Yapanların en başında da MEB ve YÖK geliyor. Çünkü, sınavları ortadan kaldıracaklarına sürekli olarak yenilerini getiriyorlar...
Peki, dershaneler kapatılmalı mı?
Niye tercih ediliyorlar?
İstense de kapatılamadıkları defalarca görüldü. Yine öyle olacak. Ama götürüsü, getirisi hep tartışılmaya devam edecek. Örneğin onca dershane dopingine rağmen, sınav sonuçları felaket ve fazladan tek öğrenci ne Anadolu liselerine girebiliyor ne de üniversiteye. Oysa o para ve emek, çok daha iyi realize edilebilir. En azından boşa kürek çekilmemiş olur...
Dershaneleri sadece, sınavlara öğrenci hazırlayan kurumlar olarak görmek ise yanlışların en büyüğü olur. Çünkü dershaneler okulların sağlayamadığı sosyal ortamı sundukları için öğrencilerin tercih nedeni. Aynı kursun çok daha iyisini okulda verseniz bile yine öğrenci dershaneye gitmek isteyecektir...
Ayrıca, dershaneler kapatılırsa yüz binlerce öğrenci sokağa itilmiş olur ki bu da sadece işsiz sayısını artırmaz, farklı noktalara kaymalarına da davetiye çıkartabilir.
Nasıl ki kapatılmaları, kapatanlara bir yarar sağlamayacaksa, yine bu şekilde devam etmeleri halinde dershanelere de, ülkeye de yeterince katsısı olmayacaktır.
Keşke kırgınlıklar bir kenara bırakılıp, “Daha sağlıklı bir şekilde yola devam etmeleri nasıl sağlanır?” sorusuna cevap aranabilse!
İşte o zaman kazanan, sadece dershaneler ya da kapatanlar değil, öğrenciler ve ülkemiz olur!..
Eğitimin temel amacı her yönüyle, iyi ve donanımlı insan yetiştirmek. Oysa sınavlarda tek amaç var. O da, yüksek puan. Eğer herhangi bir dersten ya da kazanılmış davranıştan, puan kazanamıyorsanız, bu öğrencinin umurunda değil.
Birçok veli, henüz bu uygulamanın farkında değil. Ancak önümüzdeki yıl, Türkiye’deki tüm iyi liselerin (Fen, Anadolu liseleri) son sınıflarında öğrenci kalmayacağını düşünüyorum.

Sınavlar kalkmadan dershaneler kalkmaz, dershaneler kalkmadan da eğitim kendi mecrasına girmez.
Daha önceki YÖK başkanlarının da neredeyse tamamı dershanelere karşıydı. Onlara göre, dershaneler kapatılırsa, üniversiteye giriş çok daha sağlıklı noktaya gelecek ve bu tartışmalar son bulacaktı. Ama hep tam tersi oldu. Özellikle eğitime ayrılan kaynak sıkıntısı had safhadayken, her yıl milyarlarca lira onlara akıyor.
Ama ben yine de tümüyle kapatılmalarına karşıyım. Çünkü yarattıkları sinerjiyle eğitim sektörüne hareket kazandırıyorlar. Sistemin dışına itilerek değil içine alınarak çok daha akılcı bir şekilde onlardan yararlanılabilir. Örneğin öğrenci matematiği ille de gidip orada öğrenecekse öğrensin. Tıpkı okuldaki gibi kredilendirip karne notuna sayılabilir.
Dershanelerin, artıları ve eksileri fazlasıyla var. Örneğin istihdam olanağı yaratıyorlar, başarı düzeyini yükseltiyorlar, eğitimden kazandıklarını eğitime yatırıp yeni öğretim kurumlarının açılmasına olanak sağlıyorlar.
Dershanelerin kapatılması ile üniversite önündeki yığılma azalır mı? Haksız rekabet önlenir mi? Evet demek çok zor. Kaldı ki özel dershaneler haksız rekabet ortamı mı yaratıyor yoksa mevcut olan haksızlığı mı ortadan kaldırıyor? Bu bile uzun uzadıya tartışma konusu olabilir.

Çünkü her ikisinin de çok sıkı savunucuları var.
Bunun yolu akılcı çözümler üretmektir. Ama nedense hem MEB hem de YÖK, akılcı çözümler üretme konusunda çok kısır.

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 04.05.2024
Bugün
11 - 15
Pazar
10 - 17
Pazartesi
8 - 17
Tekirdağ

Güncelleme: 04.05.2024
İmsak
24 Şevval 1445
Sabah
04:18
Öğle
05:58
İkindi
13:12
Akşam
17:03
Yatsı
20:15
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
93
80
1
3
30
34
2
Fenerbahçe
89
89
1
5
28
34
3
Trabzonspor
58
60
12
4
18
34
4
Başakşehir
52
46
12
7
15
34
5
Beşiktaş
51
45
13
6
15
34
6
Kasımpasa
49
56
13
7
14
34
7
Rizespor
49
45
13
7
14
34
8
Alanyaspor
48
49
10
12
12
34
9
Sivasspor
48
41
10
12
12
34
10
Antalyaspor
45
39
11
12
11
34
11
A.Demirspor
41
49
11
14
9
34
12
Kayserispor
40
39
13
10
11
34
13
Samsunspor
39
37
15
9
10
34
14
Ankaragücü
38
42
12
14
8
34
15
Karagümrük
36
41
16
9
9
34
16
Konyaspor
36
34
14
12
8
34
17
Gaziantep FK
34
39
18
7
9
34
18
Hatayspor
33
38
15
12
7
34
19
Pendikspor
30
38
18
9
7
34
20
İstanbulspor
16
26
23
7
4
34
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı