Daha ilk kar yağışında, “çuvalladılar.” Türkçe Sözlük, “başarısızlar” için böyle diyor. Kısa adı TREDAŞ olan Trakya Elektrik Kurumu,  ne zaman başarılı oldu ki?  Zırt-Pırt elektrik kesintileriyle, bu kış işimiz her halde pek zor olacak!                         --------------------------------------------------------------------------------------------------------------

         Elektrik, hayatımızın “olmazsa olmaz”larından. Onun kıymetini, daha çok kesildiği zamanlarda  anlıyoruz.

        Biz anlıyoruz da, onu üretip pazarlayanlar bir türlü anlamıyor. Onlar sadece, parasını tahsil etmekten anlıyorlar ve bunu çok iyi yapıyorlar.

        Bilindiği gibi elektrik üretimi ve satışı, özel sektörün elinde. Türkiye’nin, elektrik konusunda şaşırtıcı uygulamaları var. Bir zamanlar, elektrik ihraç ederken, daha sonra ithal etmeye başladık. Bu işin geçmişine şöyle bir baktığımızda, sürekli kimi alıcı, kimi satıcı olmuşuz.

       Ne var ki, bu iktidarın enerji politikaları, geçmiş iktidarları mumla arattı. Bunun iki sebebi öne çıktı. Birincisi, kömür yatakları pek zengin olan ülkemizde, Termik Santral yerine daha çok (özellikle son yıllarda) doğalgazdan elektrik ürettik ve üretmeye devam ediyoruz.  Oysa, doğalgaz dışarıdan aldığımız pahalı bir enerji.

     İkinci hatamız olarak da, Termik Santral kurarken, Santralın çevreye vereceği zararı hiç hesap etmedik. O sebeple, bu santralar hep çevrenin tepkisini aldılar.

    Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde, küçük hidroelektrik santralları kurmak içinse, doğayı tahrip ettik, dereleri öldürdük.

     Bu işi, özel sektöre verdikten sonra da, onun kazanmaktan başka hiçbir tedbir almadığını gördük. Böylece her yerde, her zaman muhtaç olduğumuz bu enerjinin temini ve dağıtımı, halkı son derece rahatsız eden bir boyut kazandı.

                         KAÇAK ELEKTRİK, HALKIN SIRTINA

     Elektriğin temini ve dağıtımı konusunda bu sıkıntılar yaşanırken, bir de “Kaçak elektrik” sorunu ortaya çıktı.

     Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun kaçak elektrik kullandığı, yani kullandıkları enerjiyi sayaçtan geçirmedikleri ve bedelini ödemedikleri anlaşıldı.

     Bu yeni bir olay olmamasına ve karşılığında ağır cezalar verilmesine rağmen, bir caydırıcılık sağlanamadı ve kaçakların sayısı giderek arttı.

     Elektrik idareleri kesin tedbir almak yerine, çare olarak bunun bedelini dürüst  insanların faturalarına yansıtarak zararlarını kurtardılar. Kurtardılar, ama haksız yere dürüst insanları cezalandırdılar.

   Yargıtay, nihayet aldığı bir kararla, şimdi bu haksız alınan paraların hak sahiplerine geri verilmesini istiyor. Lakin, elektrik dağıtım şirketleri, bu parayı vermemek için çırpınıp duruyorlar.

                  ESAS SORUNUMUZ, ARIZALAR VE KESİNTİLER

      Şimdi gelelim, çevremizdeki elektrik arızalarına ve  kesintilerine.

     Değerli okuyucularım; Trakya’ya elektrik dağıtımı yapan TREDAŞ, bu işte hiç de başarılı olamadı, olamıyor. Faturaların tahsilinde ise, aksine çok ama çok başarılı.

    Ödemeyi bir hafta geciktirdiğinizde, elektriğinizi hemen kesiyor. Bağlamak için de, ayrıca ceza ücreti alıyor.

    Elektriğin ihtiyaç sahiplerine, yani abonelerine düzenli ve kesintisiz ulaşması içinse, hiçbir yatırım yapmıyor ya da  tedbir almıyor.

   Bu durum, yıllardan beri böyle devam edip gidiyor.

      Çalışanlarına sordum; “Bu iddialar doğru” dediler. Şirketin, bu konuda tedbir almadığını, yatırım ve masraf yapmadığını söylediler.

      Mesela, şöyle dediler; ”Şirket; elektrik direklerini dikerken, masraftan kaçmak için kestirme yollardan gidiyor, tarla içlerine direk dikiyor. Arıza durumunda,  kötü hava ve kış şartlarında bu tarlalara girmek zor olduğundan, arızalara hemen yetişilemiyor.”

     Oysa, direkler ana yollar ve kullanılan tali yollar takip edilerek döşenmiş olsa, arızalara ulaşmak çok daha kolay olabilecek.

    Kusur, bununla bitmiyor. Şirket, ucuz malzeme kullanıyor. Ucuz ve kalitesiz malzemeler, daha çok arızaya sebep oluyorlar.

     Şirket ayrıca, ucuz personel çalıştırmak için bilgili, tecrübeli ve kaliteli personel arayışına girmiyor, çalıştırdıklarını da tatmin etmiyor.

      Konuya neresinden bakarsanız bakın, şirketin büyük ihmali ve görev kusuru var. Arızaların çok önemli bir kısmı, şirketin harcamadan kaçmasıyla, bu tür ihmalinden kaynaklanıyor. O nedenle, TREDAŞ’la bu kış işimiz çok zor.

      Oluşacak yeni arızalara ve kesintilere hazırlıklı olun.

      Bir gerçek var ki, halkımız bu zilleti yaşarken, şirket bu işten çok kazanıyor, ama sadece kazanıyor!