Moved Permanently

      25 bin vatandaşımızla, 10 bine yakın asker ve polisimizi şehit verdiğimiz halde, bu işi kökünden bitirmek varken, bu canlara kıyan bir terör örgütüyle ha bire pazarlık yapıyoruz.

      Bu nasıl devlet kudreti ki, askeri pıstırılmış, polisi susturulmuş, dostundan çok düşmanı türemiş, milli kaynakları talan edilmiş, vatandaşı adeta uyutulmuş ya da uyuşturulmuş gibi.  

       Sanki herkes, başını ellerini arasına alıp, “Du bakalı, sonu ne olacak?” der gibi bakıyor, bekliyor ve olup biteni büyük bir saflıkla seyrediyor.      

      O saf adam da, kendisini uyaranlara hep “Du bakalı” demişti, ama sonunda ne uçkur kaldı, ne de şalvar.

                   BÖLÜCÜBAŞI’NA LÜKS BİR HAYAT

       İktidar, hiçbir tepkiyi önemsemiyor. “Süreç devam ediyor.” diyerek, bölücülere taviz üstüne taviz vermeye devam ediyor. Yapılan her pazarlıkta örgüt kazanıyor.

      Doğan Güreş Paşa’nın Başbakan Çiller’e dediği gibi, “Örgüt  tak diye emrediyor, hükümet şak diye yerine getiriyor.”  

        Kesin olan şu ki, ülke büyük bir uçuruma götürülüyor. Güneydoğu Anadolu bölgemiz, bu topraklardan koparılmak isteniyor. Artık iyi bilinmeli ki, AKP iktidarı buna teşne.

       İktidarın bütün planı, bu süreci olabildiğince uzatmak, böylece iktidarda kalma süresini de uzatıp halkın çoğunluğunu ikna ederek, bu toprakları bölücülere teslim etmek.

        Bu süreyi uzatmanın yeni bir yolu da, Bölücübaşı’nı hoşnut etmek. Gelen bilgilere göre, Bölücübaşı İmralı da artık bir odada değil, lüks bir dairede kalıyormuş. Daire deniz manzaralı, bahçeli ve her türlü lüks ve konfora sahip. 

       Bu zat, tam bir keyif içinde yaşıyormuş. Şimdi de, konutuna ek bir Sekretarya kurulacak ve emrine sekreterler, memurlar verilecekmiş.

       Son bir bilgi olarak da, bu kişini gizlice Diyarbakır’a götürüldüğü, işleri bir müddet oradan takip ettiği söylense de, ben buna inanmadım.

                             MEDET EY AKİLLER !

        İktidar, bir zamanlar kullanıp, sonra terk ettiği akil adamlara tekrar sarıldı. Akil, akıllı demek. Bu memlekette 63 akıllı adam var. Bunlar, en akıllıları(!) Kimler olduklarını biliyorsunuz.

     Benim bildiğim ise, bunların hepsi ülkenin bölünmesinden ve bu topraklarda bağımsız bir Kürdistan Devleti’nin kurulmasından yana.

    İktidar tekrar bunları topladığına göre, niyetinin ne olduğunu sorgulamaya hiç gerek yok.

                             YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR !

       Değerli okuyucularım; AKP iktidarı, bütün planlarını 2023’e, yani Cumhuriyet’imizin 100’ncü yılına göre yapıyor.

      Siz şimdi, Cumhuriyetin 100’ncü yılının (eğer iktidarda kalırlarsa) bu iktidar tarafından büyük coşkuyla, şan ve şerefle kutlanacağını mı sanıyorsunuz? Rahat olmak için, siz hep öyle sanın.

     Ben rahat değilim ve endişeliyim. Benim endişem, bu  iktidar 2023’e kadar saltanatını sürdürürse, bu Cumhuriyet’ten o güne kadar acaba ne kalacak?

      Bu Cumhuriyetin kurucusu ve bu aziz vatanın kurtarıcısının esamisi (ismi) acaba okunacak mı?

      Benden önceki İstanbul Milli Eğitim Müdürü merhum Şener Bey bir torun sahibi olmuştu. Ona, “Dede olmak, nasıl bir duydu?” diye sorduklarında; “Çok iyi bir duygu, ama nineyle yatmak hiç de iyi değil” der ve soranları güldürürdü.

      Bana da; “Cumhuriyetin 100’ncü yılına erişmek, sizin için nasıl bir duygu?” diye sorsalar, tereddüt etmeden; “Çok iyi bir duygu, ama bu iktidarla beraber hiç de iyi değil.”derim.

      Değerli okuyucularım, ülkeyi yönetenlerle, yandaş ve yalakalarının  hırsızlık  ve yolsuzluklarından tutun da, ülkenin bölünüp parçalanmasına kadar büyük endişeler, korkular ve kaygılar içindeyim. Kim ne derse desin, yolun sonu görünüyor.

                  Onun için, kafam çok karışık !