|
||
Emekli yi Dolandırıcılığa Teşvik! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Yeni çıkarılan Sosyal Güvenlik Yasası’na göre, emekli maaşları haczedilemiyor. Bunun anlamı; “Ey emekli vatandaş; maaşından başka gelirin ve malın yoksa, piyasayı dilediğin gibi dolandırabilirsin. Hiç kimse, senin emekli maaşına dokunamaz.” 15 Ekim 2008 tarihinde çıkarılan, 5510 numaralı Sosyal Güvenlik Yasası’nın 93’ncü maddesi, adeta böyle diyor. Biraz daha açarak, anlamı mealen şöyle; “Ey emekli vatandaş; SSK ve Bağ-Kur’dan emekli maaşı alıyorsan, emekli aylığından başkaca gelirin ve malın/mülkün de yoksa, borçlu olduğun kişilere karşı hiç kimse senin emekli aylığına dokunamaz. Seni, icraya veremez ve bu maaşına haciz koyduramaz.” Peki, bunun öteki anlamı nedir? O da şöyledir; “Gerçek ve tüzel kişilere, başka bir anlatımla piyasaya dilediğin kadar borçlanabilirsin. Karşı taraf sana güvenip parasına ya da malını verirse, onu geri ödemek senin vicdanına kalmıştır. Eğer ödemezsen, senin hakkında yürüteceği yasal işlem geçersiz kalır. Hiç kimse, senin emekli maaşına haciz filan koyduramaz.” Peki, 5434 numaralı kanuna göre Emekli Sandığı’ndan emekli maaşı alırsan, o zaman ne olur? İşte o zaman hapı yutarsın. Borcunu ödeyemezsen, emekli maaşına haciz koyuyorlar. Konuyu biraz daha açarsak, 5510 numaralı kanunun çıkış tarihi olan 15 Ekim 2008 tarihinden önce, bütün emekli aylıklarına haciz konabiliyordu. Bu tarihten sonra çıkan ve emeklileri kollayan 5510 numaralı kanun, sadece SSK ve Bağ-Kur emeklilerini kapsıyor. Emekli Sandığı mensupları (tabirimi mazur görün) hava alıyorlar. 5510 numaralı kanunun 93’ncü maddesi, onlara uygulanmıyor. Bir rivayete göre, “Kanun onlara da uygulanıyor.” dense de, sakın güvenmeyin. Eğer borçlanır da ödeyemezseniz, yenisi değil de size eskisi uygulanır ve maaşınıza pekala haciz konabilir. Eğer emekli kabul ederse, maaşına haciz konabiliyor. Ancak, alacaklı kapıya dayandıktan sonra, hangi emekli bunu kabul eder ki? İşin ilginç yanı, ev kiralarken Sözleşmeye; “Kiramı ödeyemezsem, emekli maaşıma haciz koydurabilirsin.” diye hüküm koyduran emeklinin bile, maaşı haczedilmiyor. Onun daha sonra gelip, İcra Memuru’nun önünde bunu kabul edip, beyanda bulunması gerekiyor. Görüyorsunuz, devletin otoritesi namuslu vatandaşlarını değil, hep kötü niyetlileri koruyor. BÜROKRASİ, HEP VATANDAŞIN ALEYHİNE Değerli okuyucularım, öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, devletin bütün organları, başka bir söylemle yetkilileri, her başvurduğunuzda sizi önce “haksız” gibi görüyor ya da “potansiyel kusurlu veya suçlu” muamelesi yapıyor. O yetkililere göre, “Siz, devlete hakkınızı almak için değil, bir şey koparmak için geldiniz. Söyledikleriniz doğru değil, talebiniz de haklı değil.” Hele derdinizi anlatmakta biraz acizlik gösteriyorsanız, size hemen kapıyı gösteriyorlar. Arkası güçlü ve hatırlı bir kimse iseniz, iş değişiyor ve akan sular duruyor. Bu durumda sizi hoşnut etmek için, kanun filan da dinlemiyorlar. Oysa, başta Avrupa olmak üzere, bütün uygar ülkelerde devlet, öncelikle vatandaşının beyanına bakıyor. Ve, “Benim vatandaşım, yalan söylemez.” diyor. Ve, haklı çıkıyor. Yalan söyleyen ya da beyanı aksi çıkanlarsa, çok ağır biçimde ceza aldıkları için, buna cesaret edemiyorlar. EMEKLİLERE BÖYLE BİR HAK TANINMASI, DOĞRU MU? Katiyen doğru değil. Emekli de, nihayet bir insandır. En büyük derdi, geçim sıkıntısıdır. Bu sıkıntıyı çekerken, elbette borçlanabilir. Ancak, burada dikkat etmesi ve gelirine göre hareket etmesi gerekir. Bu kanun, emekliye geliriyle mütenasip olmayan bir harcama ve borçlanma yetkisi veriyor. Ödemeye gelince, ipin ucu kaçarsa tabii ki ödeyemiyor. Peki, burada alacaklının günahı nedir? Neden onun emekli maaşını haczettirip, ona gelirine göre hareket etmesini söyleyemiyor? Adam kötü niyetli ise, yasanın bu hükmüne göre, piyasayı pekala dolandırabiliyor. Burada önemli bir husus daha var. Kanun yapıcı bu hakkı, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine tanırken, Emekli Sandığı emeklilerine neden tanımıyor? Hani, Anayasanın eşitlik ilkesi nerede kaldı? Bütün bu yapılanları, emeklilerin çıkarı için yapıldığını sakın sanmayın. Bu ülkeyi idare edenler, bütün kanunları önce kendi çıkarlarını düşünerek çıkarıyorlar. Bu kanunun 93’ncü maddesi de, o meşhur torba kanunların içine kimi çıkarcıların ve salt kendi çıkarını düşünenlerin attığı bir maddedir. Her şeyi kabullenen bir toplum olduğumuz için, bu haksız uygulama böyle devam edip gidecektir. Ben de emekliyim. Ama, iyi niyetli emeklileri istisna tutup, öteki emeklilere karşı piyasanın daha dikkatli olmasını tavsiye ediyorum+. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.