|
||
Yargıtay Başkanı na Aferin ! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Yargıtay Başkanı’nı ödüllendirebilecek bir otorite değilim.Yeni Adli Yıl’ın başlaması törenindeki tavrından ötürü,halkın diliyle onu takdir etmek istedim. Onu dinlerken, biraz rahatladım da. “Adalet Mülkün Temelidir” ama bizde değil. 12 yıldan beri bu ülkeyi yönetenler, hiçbir yerde “adalet” diye bir şey bırakmadılar. Adam kayırmacılıktan tutun da, yaptıkları hırsızlık ve yolsuzlukların örtülmesine kadar, adaleti yerle bir ettiler. Anayasa’nın temel hükümlerine göre,“Yasama, Yürütme ve Yargı” birbirinden ayrı olmasına rağmen üçünü de birleştirip, kendi emir ve komutaları altına aldılar. Emniyet’te veAskeriye’de olduğu gibi, Adliye’de de kadrolaştılar. Tıpkı vatandaşlar arasında yaptıkları gibi, bu kurumların içindeki çalışanları da “kendilerinden olanlar ve olmayanlar” diye ikiye böldüler. Gelecek ay yapılacak olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimi için, şimdi kendi kadrolarını kurmanın derdindeler. Hepsinden önemlisi, yediğimiz ekmek, içtiğimiz su ve soluduğumuz hava kadar muhtaç olduğumuz “adalet”i bitirdiler. ADLİ YIL’IN AÇILIŞI, İBRETLEK OLDU Yeni Adli Yıl, geçtiğimiz Pazartesi günü açıldı. Baro Başkanı’na kızdığı için, Cumhurbaşkanı törene katılmadı. O katılmayınca, Başbakan da, Adalet Bakanı da gelmedi. Daha doğrusu, yürütmeden hiç kimse bu önemli gün için salonda bulunmadı. Yargıtay Başkanı, Cumhurbaşkanı’nı gücendirmemek için Baro Başkanı’na tavır almak istediyse de, Başkanlar Kurulu çoğunlukla bunu kabul etmedi ve Baro Başkanı her yıl olduğu gibi gelip konuşmasını yaptı. Çok da iyi yaptı. Ancak, aynı Yargıtay Başkanı kendisinden beklenmeyen bir konuşma yaparak, dinleyenleri şaşırttı ve bir hukuk adamı olduğunu gösterdi. Başkan, dobra dobra konuştu. O sebeple, haddimi aşarak ona “Aferin” dedim. Onun konuşması, adalet adına içimi biraz rahatlattı. Yargıya karşı sarsılmış olan güvenimi, fazla olmasa da artırdı. Adalete karşı kaybolan inancımı, azıcık da olsa tazeledi. Geleceğe biraz daha umutla bakabilmek için, ruhumu yeniden ferahlattı. Ve özetle dedi ki; “Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nu kendilerine göre değiştirmek ve seçimlerine karışmak, yargıya açık bir müdahaledir. Yargı, hiç kimsenin keyfine göre dizayn edilemez. Yargı, her yerde bağımsızdır ve hep bağımsız olmalıdır. Yargıyı yıpratmak, yıpratanlara hiçbir fayda sağlamaz. Siyasi, ideolojik ve zümrevi çıkarlar yargıya egemen olursa, o yargıdan adalet beklenemez.” Eh; daha ne desin ki? Ben, şahsen Yargıtay Başkanı’ndan böyle bir çıkış beklemiyordum. Başkan, beklenmeyen ancak özlenen bu sözleri söyledi. Ona, bir kere daha “Aferin” Vatandaşlarımız anladı da, esas anlaması gerekenler acaba anlayabildi mi? |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.