Moved Permanently

·      İki hafta sonra yapılacak olan seçimde kazanacağını söyleyen Başbakan’ın, kendisini şimdiden Cumhurbaşkanı ilan ettiğini,

·      Yalaka’ların, Tayyip Bey’e destek vermek maksadıyla parasal yardım için Bankalarda kuyruğa girdiğini ve ceplerindeki son paraları da, onun için sıfırladıklarını,

·      Cumhurbaşkanı adayı olan Başbakan’ın, devletin bütün imkanlarını kullanıp tanıtımını yaparken, çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kısıtlı imkanlarla kendini tanıtmaya çalıştığını, onu aday gösterenlerinse ortadan kaybolduğunu, Devlet Bahçeli’nin ise hiç görünmediğini,

·      Bütün bunlara karşın, Ekmeleddin Bey’in % 60 oy beklediğini, bir kısım AKP’lilerin bile İhsanoğlu’na oy vereceklerinin tahmin edildiğini,

·      Tayyip Erdoğan’a oy vermenin, ülkenin parçalanmasına göz yummak ya da destek vermek olduğunu,

·      Başbakan Tayyip Erdoğan’la, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçimden sonra yollarının ayrılacağını, ancak AKP’lilerin ve AKP Milletvekilleri’nin Gül’den vazgeçmek istemediklerini,

·      Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu takdirde, çok başarılı bir diplomat olan(!) Dışişleri Bakanı’mız Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olacağını,

·      Tayyip Erdoğan kazanırsa, parti içindeki “3 Dönem Kuralı”nın uygulanacağını, böylece halen Milletvekili olan 71 kişinin dışarıda kalacağını, bunların içinde antipatik sözleri ve tavırlarıyla  partiye zarar veren “sivri dilli” Hüseyin Çelik’in de bulunduğunu,

·      Başbakan’ın küçük oğlunun da ağabeyine özenip, 75 milyon liraya bir “gemicik”  satın aldığını ve onun da armatörlüğe adım attığını,

·      Filistin’lilerin, 3 İsrail’li genci öldürmeleri üzerine, İsrail’in saldırısıyla ölü sayısının  Gazze’de  746 ya çıktığını; Bu faciadan, yanlış politikaları sebebiyle Başbakan Erdoğan’ın sorumlu olduğunu,

·      Gazze için toplanan yardım paralarıyla, Soma Maden faciası için toplanan paraların akıbetinin hala belli olmadığını,

·      İsrail vatandaşları Türkiye’ye vizesiz giriş yaparken, Türk vatandaşlarının İsrail’e giderken vize almak zorunda olduklarını; 2010 yılında Kudüs’e giriş yaparken, Gümrük Kapısı’nda tam 5.5 saat beklediğimi,

·       ABD Başkanı Obama’nın, Ortadoğu’da İsrail’e karşı iki yüzlü siyaset yapan ve güven yitiren Başbakan Erdoğan’ın telefonlarına çıkmadığını ve görüşme taleplerini sürekli geri çevirdiğini,

·      İsrail tarafından Başbakan Erdoğan’a verilen madalyanın, Yahudi lobisi tarafından geri istendiğini,

·      İŞID adlı terör örgütünün Musul’daki rehinelerimizi hala bırakmadığını ve Türk toprağı olan Caber Kalesi’ndeki Süleyman Şah’ın türbesini de işgal ettiğini,

·      Türkiye’ye yayılan 1,5 milyon Suriyeli’nin her şeyin b.kunu çıkardığını, çoğunun geri dönmeye niyetlerinin olmadığını,

·      Kurulan kumpaslarla Askerleri tutuklayan Polislerin, şimdi de birbirlerini tutukladıklarını ve bunu yaparken amirlerinin ellerine kelepçe bile taktıklarını,

·      Malatya’da, kavgayı ayırmak için çağrılan Polislerin, çağıranlara çok kızdığını ve bu sebeple bir kişiyi darp ettiklerini,

·      Yolsuzluk ve hırsızlık operasyonunda suçüstü yapılanları serbest bırakan Hakimlerin terfi ettirildiklerini ve başka kumpaslar için yeniden görevlendirildiklerini,

·      Malum Cemaat’in in’ine girme harekatının devam ettiğini ve okullarıyla dershanelerinin kapanmalarının yakın olduğunu, böylece kuru’nun yanında yaş’ların da yanacağını,

·      Kadın cinayetlerinin artarak devam ettiğini ve hükümetin bu konuda ciddi hiçbir tedbir almadığını,

·      Uyuşturucu satmaktan hapis yatan ve daha 3 yıl 6 ay yatması kesinleşen Şarkıcı Deniz Seki’nin, hapse girmemek için evlilik dışı hamile kaldığını,

·      Bedensel özürlü diye İlkokul’a alınmayan bir gencin, İlkokul, Ortaokul ve Lise’yi dışarıdan bitirdikten sonra, Hukuk Fakültesi’ni de bitirdiğini, kendisine yapılan haksızlığa isyan ederek, Hakim olmak istediğini,

·      İlimizdeki Büyükşehir uygulamalarının 6 aylık bir geçiş dönemi için, ısınma ve duraksama dönemine girdiğini, o sebeple Belediyelerde hizmetin durma noktasına geldiğini,

·      Yerel seçimin üstünden 4 ay geçtiği halde, Belediye’yi tekrar kazanan ekibin Saray’a tek bir çivi çakmadığını, mahalle olan köylere birkaç çöp kutusu vermekten öte hiç bir hizmet götürmediğini, şehir içi yolların ilgisizlik yüzünden köstebek yuvasına döndüğünü, bu vurdum-duymazlığa “gaflet” değil de, verilen oy’lara “hıyanet” yakıştırmasının cuk oturduğunu, bu maksatla çarşı ortasında artık bir “uyan borusu” çalmak gerektiğini,

·      Büyükyoncalı’nın, Saray’dan koparılması çalışmalarına seyirci kalan Belediye Kent Konseyi’nin yeniden seçime gittiğini, eski Başkan Mehmet Bilecen’in, Nedim Çolakoğlu’na karşı “kıl payı” oy’la yeniden Başkan seçildiğini,

·      Büyükyoncalı’da yarın yapılacak olan halkoylamasında, halkın basiretli davranacağını ve HAYIR oyu vererek,  Saray’dan kopmayacağının tahmin edildiğini,

·      Uzun zamandır köylerde su parası tahsilatı yapılmadığını, o sebeple gelecek faturaların çok yüklü olacağını,

·      Değerli hemşerimiz Eczacı Kadri Emir’in, çarşı ortasındaki evini yıkarak yerine modern bir bina  yapmak için inşaata başladığını,

·      Bütün hemşerilerimizin, yarın başlayacak olan Ramazan Bayramı’nı sevenleriyle birlikte huzur ve mutluluk içinde geçirmeleri için dua ettiğimizi,

       Biliyor musunuz?