|
||
Bu Para Nereden? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Başbakan’ın prenslerinden olan eski Çevre Bakanı, 17 Aralık “Yolsuzluk Baskını”ndan 52 gün önce, 42 milyon lira’ya kupon bir arsa satın almış. “Bakanlığımda yolsuzluk varsa, Başbakan’ın talimatıyla yapıldı.” diyerek istifa eden ve Başbakanı da istifaya çağıran bu Bakan, bu parayı acaba nereden buldu? Adı; Erdoğan Bayraktar. Başbakan’ın kurmaylarından ya da prenslerinden. İstanbul Belediyesi’nde beraber çalışmışlar. AKP iktidar olunca, bu beraberlik devam etmiş. Tayyip Erdoğan Başbakan olunca, Erdoğan Bayraktar da önce TOKİ Başkanı, daha sonra da Çevre ve Şehircilik Bakanı olmuş. Buraya kadarı iyi de, bundan sonrası hiç iyi değil. Çünkü, haksız ve sebepsiz zenginleşenlerin arasına, Erdoğan Bayraktar da katılmış. Bildiğiniz gibi, kısa adı TOKİ olan Toplu Konut İdaresi, görev alanına giren arsa ve konut işleriyle ilgilenirken, devletin rant kapıları bu kuruluşa sonuna kadar açılmış. Bu kapılardan girebilenler ya zengin olmuşlar, ya da zenginliklerine daha fazla zenginlik katmışlar. Başındaki Bayraktar ise, iddia o ki, bu rantın en kaymaklı tarafını yakalamış. Bendeniz, bu kuruluşta ve Çevre Bakanlığı’ndaki rant vurgunlarına “iddia” diyorum, ama ortaya çıkarılan bir Tapu Senedi iddia değil, bu bir “gerçektir” diyor. 25 Ekim 2013 tarihli Tapu Senedi’ne göre, “Bayraktar İnşaat ve Taahhüt Limitet Şirketi”, İstanbul’un Koşuyolu semtinde 9642 m2 lik (9 dönümden fazla) bir arsayı, tam 42 milyon lira (22 milyon dolar) ödeyerek satın almış. İmar durumu olmayan bu arsa Bayraktar’lara geçince, üstündeki icra ve ipotekler derhal kaldırılıyor ve üzerine inşaat yapımına başlanıyor. Yapılanlar, bunlarla sınırlı değil tabii. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, oracıkta tez elden imar değişikliği yapıp, inşaat yüksekliğini serbest bırakırken, sonuna kadar kayrılan şirket, kamuya ait yeşil alanla, yol kavşağını da inşaatının içine katıyor. İnşaat büyük olunca bir kısmı otel, bir kısmı da konut yapılacakmış. Dairelerin fiyatları ise, şimdiden bir ile iki milyon lira arasında olacakmış. BU PARA, NEREDEN ? Değerli okuyucularım; Gözü doymayanlara, Allah daha çok versin. Versin ki, gözleri doysun. Bayraktar’ın mensup olduğu hükümetin ağlamaktan sorumlu sözcüsü; “Bu hırsımız niye? Neticede, hepimiz iki metrelik bir çukura gideceğiz. Gideceğimiz yer, üstelik çok karanlık.” diyor, ama bu sözü halka söylerken, kabine arkadaşlarına acaba neden söylemiyor? Hükümetinin başına, neden söylemiyor? Dava arkadaşlarına, neden söylemiyor? Kendi nefsine, neden söylemiyor? Neden acaba? (Burada bir parantez açalım. Ekonomi Bakanı, o 700 bin liralık saati katiyen bırakmaz. Onu, mutlaka mezarına götürür.) Maaşlı bir Belediye çalışanı iken, önce TOKİ Başkanı, daha sonra Çevre Bakanı olan bu zat, aldığı maaşları hiç harcamadan biriktirse, bu parayı bir araya getirmesi hiç mümkün müdür? Bu Bakan’a, şans oyunlarından böyle bir para çıksaydı, bu 42 milyon liranın kaynağını göstermek için, şimdiye kadar çoktan açıklardı. 42 milyon gibi büyük bir parayı bir arsaya yatıran bu kişinin, kim bilir daha ne kadar parası vardır? O halde, bu para nereden? Bu soruları ben değil, olayı öğrenen okuyucularım soruyor ve söylüyorlar. DEVLET, İŞTE BÖYLE SOYULDU ! Yaptığı yolsuz işler sorulunca; “Talimatı, hep Başbakan verdi” diyen bu Bakan, görevinden alındı. C.Savcılığı, diğer üç Bakanla birlikte, onun hakkında da fezleke (adli rapor) düzenledi. Lakin Partisi, çeşitli katakullilerle bu fezlekeleri gizledi. Milletvekillerine bile göstermedi. Nihayet bir komisyon kuruldu ve bu fezlekelere bakılacak. Hiç şüpheniz olmasın ki, Komisyon da ayrı bir rapor düzenleyip, bu kişileri temize çıkaracak. Son sözü, TBMM’nin AKP kanadı söyleyip, bu kişiler tamamen aklanmış olacak. Korkarım ki, bu kişiler sözüm ona aklandıktan sonra, devlet aleyhine dava açıp yüklü miktarda tazminat isteyebilirler. Başbakan da zaten ne diyordu; “Biz, bu günlere dürüstlüğümüzle geldik.” *** İftar Yemekleri, Şov’a Dönüşmesin ! Mübarek Ramazan ayı’nın 2/3’ü geride kaldı. 9 gün sonra Bayram. Allah, tuttuğumuz oruçları kabul eylesin. Sağlık gibi özrü olanlara şifa, oruçtan kaçanlara, oruç tutma kolaylığı versin. Belediyelerin, yardım amaçlı olarak halka açtığı iftar çadırları, son yıllarda şov’a dönüşmeye başladı. Başka bir anlatımla, çadırların reklam ve gösteriş amaçlı olarak kurulduğu söyleniyor. O gösteriş meraklılarından kimileri çadır yerine, lüks otellerde düzenledikleri iftar yemekleri ile, yüce dinimizi çıkarlarına alet etmek istiyorlar. Gerek çadırlara, gerekse o lüks otellere koşanların çoğunun oruçlu olmadığını, ironik bir yaklaşımla söyleyenler bile var. Dinde zorlama yoktur.(Bakara/256) O sebeple, hiç kimsenin inancına ve ibadetine karışamayız. Lakin, gösteriş amacıyla ibadet yapılamayacağını söylememizi, hoş göreceğinizi umut ederiz. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.