|
||
Acaba Kim Kazanacak | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Bu haftanın sonunda seçim var. Halk, yerel seçimlere kilitlenmiş durumda. Herkes birbirine; “Saray’da, Belediye Başkanı kim olacak? Belediye Meclisi’ne kimler seçilecek?” diye soruyor. Bu seçimler, bundan önce yapılan hiçbir seçime benzemiyor. Çünkü, bu seçimde, Türk halkının yolsuzluklara bakışı, iyi bir şekilde test edilmiş olacak. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ortaya çıkarılan yolsuzlukları, artık ve açıkça “hırsızlık” olarak anılıyor. Onun içindir ki bu seçimde, hırsızlık boyutuna varan bu yolsuzlukları, halkın nasıl karşıladığı, 31 Mart günü ortaya çıkmış olacak. Kimi Bakanlar ve Bürokratlardan başka, bizzat Başbakan’ın odalar dolusu paraları evlerinde depolaması, baskın korkusuyla onların başka yerlere nakli için verdiği talimatların, başka bir söylemle “sıfırlama” (paraları saklama) tapelerinin ortaya çıkmasının, halkın üzerindeki etkisi de böylece öğrenilmiş olacak. Bu seçimin sonunda, adlarına tape denilen bu ses kayıtlarına, önceleri itiraz eden ve onlara montaj diyen Başbakan’ın, artık her şeyi kabul eder hale gelmesinin, halkın üzerindeki etkisi anlaşılmış olacak. Rüşvetçi bir Bakanın, Kuran-ı Kerim’le alay etmesinin halkın üzerindeki tepkisinin ne olacağı bilinmiş olacak. Rüşvetçi Bakanların, Meclise gelen Fezlekelerinin gizlenmesinin, halk tarafından nasıl karşılanacağı, belli edilmiş olacak. Başbakan’ın “Twıttır, mıvıttır hepsini kapatacağız.” dedikten sonra, yaptıkları kapatmanın, halkımıza karşı ne büyük bir zorbalık olduğu görülmüş olacak. 11 senelik sıkı bir dostluktan sonra, 12’nci yıl araları açılan iktidar-cemaat ilişkisine, halkın nasıl baktığı belirlenmiş olacak. Nice masum insanların yıllarca hapislerde tutulmasından sonra serbest bırakılmasına ve bu tutuklamaların “kumpas” olduğunun itiraf edilmesine, halkın nasıl baktığı ortaya çıkmış olacak. Gezi Olayları bahanesiyle bir çok masum insanın öldürülmesine, yaralanmasına, gözlerinin çıkarılmasına ve insanların üzerine atılan iftiralara nasıl bir tavır alacağı öğrenilmiş olacak. Avrupa’nın en güçlü Ordularından biri olan Türk Ordusu’nun etkisinin ve gücünün örselenmesinin ve mensuplarının itibarlarının yerle bir edilmesinin, halk üzerinde nasıl bir etki bıraktığı belgelenmiş olacak. Dahası, “Öküz öldü, ortaklık bozuldu” söylemine uygun olarak bozulan iktidar-cemaat ortaklığında, cemaatin oy oranın % 1’lerde olup olmadığı da test edilmiş olacak. Atatürk’ün hitabesinde belirttiği gibi, “İktidar sahiplerinin gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olup olmadıkları”, halka sorulmuş olacak. Ve, iyi biliniz ki; bu seçimin sonunda olacaklar bununla sınırlı kalmayacak. Kimi “dedi- kodu”lara göre, devletin gücünü kullanıp milleti ikiye bölenler ve halka zulmedenlerin, akıbetlerinin ne olacağını da oturup düşünmeleri bakımından, onlar için iyi bir fırsat ortaya çıkmış olacak. SARAY’DA, NASIL BİR DURUM ORTAYA ÇIKACAK? Her seçimde olduğu gibi, bu seçime de halkımız ilgisiz değil. İlçemizde adayların tanıtım çalışmaları, tam bir bayram havasında geçiyor. Çarşı ve meydanlarda, parti bayraklarından geçilmiyor. Parti bayrağı asmanın, seçmen üzerinde hiçbir etkisi olmasa da, ortalık renkleniyor ve şenleniyor. Bilindiği gibi, Tekirdağ’ın “Büyük Şehir” kapsamına alınması, iki beldemizle birlikte, köylerimizi de “Mahalle” haline getirdi. O sebeple, bu seçimde köylerde yaşayan vatandaşlarımız da, Mahalle Muhtarlıkları seçimiyle birlikte, Belediye seçimleri için de oy kullanacaklar. Belediye Başkanlığı için, CHP (Nazmi Çoban), MHP (Hakan Özgül) , AKP (İbrahim Duraklı), DP (Özgen Erkiş) , İP (Nedim Çolakoğlu) ve SP (Halil Gören) ’nin yarışacağını biliyoruz. Halkın en çok konuştuğu husus şu. “Öteki Başkan adayları, Belediye Meclisi Adayları’nın belirlenmesinde, şehir merkezindeki mahallelerle köyler arasındaki dengeyi kollarken, CHP’nin adayı Nazmi Çoban, bu dengeyi gözetmedi. Köyler arasında bu hatayı yaptığı gibi, şehirdeki 4 mahalleden sadece Ayaspaşa Mahallesi’nden aday gösterip, diğerlerini dışladı.” diyorlar. Mevcut Başkanın, bu hatayı bilerek ve art niyetle yaptığını sanmıyorum. Ancak, iddia doğru ise, yaptığı çok önemli bir hatadır. SEÇİMİN SONUCUNA GELİNCE … Tabii ki, sandıklar açılınca belli olacak. Çok sayıda görüştüğüm hemşerilerim, bu 6 adaydan 4’ünü, favori olarak gösteriyor. Demek oluyor ki, hiç kimse “Şu aday, mutlaka kazanır.” diyemiyor. Roman vatandaşların yaşadığı Çayla Mahallesi bile, yön değiştirmiş durumda. Ve, demek ki; bu seçimde artık kemikleşme yok. Saray ilçe merkezi ve köylerinin seçmeni, oyunun kıymetini biliyor ve isabetli bir yere kullanmak istiyor. Seçimlerin, dostluk ortamında dürüst biçimde yapılmasını, ilçemiz ve ülkemiz halkı için hayırlı olmasını diliyorum.
|
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.