|
||
Korku Hayatımıza Nasıl Egemen Oluyor? - 3 | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Yıllardan beri, vatandaşların devletin kolluk kuvvetlerinden bir takım acılar çekmişti. Vatandaş öyle bir duruma geldi ki; polis, jandarma, savcı ve daha doğrusu kamu da görev yapan hiç kimsenin adını duymak istemiyordu. Nedeni se, vatandaş bu kurumlara gittiğinde başına neler geleceği korkusu vardı. Devletin kolluk kuvvetleri ve kamuda görev yapanların büyük bir bölümü tamamıyla, devletin kendisine vermiş olduğu yetkiyi, vatandaşa hakaret etmekten kullanıyordu. Dolayısyla, vatandaş hayatı boyunca devlet kapısına veya kolluk kuvvetlerine işlerin düşmemesi için elinden geleni yapıyordu. Yani devlet kapısına gitmemek için elinde geleni yapıyordu veya işi düştüğünde birilerinin vasıtasyla veya bir tanıdığıyla gitmeye çalışıyordu. Çünkü başına neler geleceği korkusu ve aşağılayıcı hareketlere uğramaktan korkuyordu. Ülkemizdeki bu psikolojik baskı yıllarca devam etti. Vatandaş yıllarca bu psikoloji ile yaşamak zorunda kalırken, diğer bir taraftanda "Kader" diye sesini çıkartamadı, kaderine razı oldular. PEKİ KORKULARIMIZI NASIL YENEBİLİRİZ? Korkularınızı yok etmenin birinci adımı onların farkına varıp, yüzleşebilmenizdir. Gerisi çok kolay! "İnsanlar hakkımda ne düşünüyor?" korkusu YALNIZLIK KORKUSU Biraz da yalnızlığa nasıl baktığınıza bağlı… Yalnızlık sizin için özgürlükse bu yazıyı okumanıza hiç gerek yok! Ama yalnızlığı bir terk edilmişlik olarak görüyorsanız, durum korkuya dönüşmüş demektir. Yalnızlık korkusu derken karanlık bir odada tek başına bırakılmış bir çocuğun veya ıssız bir sokakta gece yarısı tek başına yürüyen bir kadının korkusundan söz etmiyoruz. Çünkü bunlar herkesin yaşayabileceği, normal olan duygulardır. Devam edecek |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.