|
||
ŞİİR JİMNASTİĞİ-2 | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Evet sevgili dost kafan karıştı değil mi? On sözcükle kurduğumuz, yazmağa çalıştığımız şiir mi değil mi netleşemedik? Birçok soru doluştu kafamıza. Uyaklarda mı bir noksanlık var yoksa iç seste mi? Uyakların dışta olması mı daha etkili içte mi? Yoksa ikisi bir arada mı yürümeli? Küçük bir örnekleme yapalım istersen? Gül yüzüne hüzün düşmesin Yada Gül yüzüne hüzün düşerse sevdadan Burada belki söz konusu ettiğimiz uyakları ‘şiirin sesi’ olarak da düşünmemiz gerekecek. Çünkü şiirdeki ses hem şiirin akışını hem de vurgularını okura aktaran bir faktör. Şunu bile söylemek olası, şiir sesinin, şiiri, düz yazıdan ayırma yanı da var. Örneğin: Sonbaharda dökülen yapraklar rüzgâra yenilmek zorundadırlar. Diye bir tümce kuralım ve onu şiirleştirmeye çalışalım,Yenmek zorundadır rüzgâr Başımda bir çile gezer
Gezer de derdim yazar ikiliğinde sonlarda ki ‘r’ harfi sözünü ettiğimiz seste görevlidir. Ayrıca yine bu ikilikte birinci dizenin sonundaki ‘gezer’ sözcüğü ile ikinci dizenin başındaki ‘gezer’ sözcüğü de şiir sesinin önemli bir eylemcisidir diyebiliriz. Hemen başta belirtmekte yarar var okumadan ve gözlemlemeden şiir yazmak olanaksız. Bunu özellikle notlayalım. Bir de neyi notlayalım iyi bir kütüphane sahibi olmamız gerektiğini. Şiirde birbirini izleyen dizelerde sesi aramamalıyız. Kimileyin çok çok farklı yerlerde bu sesi yakalayabiliriz. Yeter ki kopuş olmasın. Örnekleme: Zaman savurur kendini bin bir dertler içinde Burada da, ‘içinde, ‘suskunluğunda’, ‘gözlerinde’, ‘yerlerde’, ‘saatler’, ‘çiçekler’, ‘dertler’ sözcüklerinin ‘şiir sesi’ olduğu rahatlıkla algılanabilinir. Kim sözcükler uyak olarak bu işlevi beslerken, kimi sözcüklerde dize ortalarından bu işleve katılmaktadır. Saray, 9 Mayıs 2012. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.