Sigara paketlerinin üzerine konan çeşitli yazılar ve resimlerle sağlığa zararlı olduğu anlatılmaktadır topluma. İyi bir şey. İçki de sağlığa zararlıdır, biliniyor. Tıbben bu konularda yıllardır çalışmalar yapılıyor, insanlar uyarılıyor ve son döneme kadar sigaralar da böyle bir şey yokken, birden bire patlak veren bu yön beni biraz şaşırttı. Biliyorsunuz son dönemlerde sigaranın kanser yapması nedeniyle, sigara firmaları büyük tazminatlar ödediler. Aklıma, onların bu tazminatlardan kurtulmak için yaptığı bir eylem olduğu da, gelmiyor değil. Şöyle bir mahkeme açılabilinir mi acaba? Kardeşim bu ilanları daha önceden koysaydınız, belki bizim de anamız, babamız, kocamız ya da kardeşimiz kanserden ölmezdi. İşin bir yanı bu, söylemek istediğim başka.
Sağlık nedir? İnsan vücudunun tüm gereksinmeleri karşılanarak, fazlalıkları atılarak kurulan bir denge sağlık ve bu denge tüm organların sistematik çalışmasına bağlı ve tüm organlar birbiriyle ilintili.  Bu nedenle salt sigara paketlerine ‘sağlığa zararlıdır’ yazmak insanı ne kadar kurtarır? Şöyle bir düşünmeye var mısınız?
Yerli yersiz doğaya bırakılan atıklar, toprağın kimyasal yapısını bozarak, oradan elde edilen ürünlerin yapısını değiştirmez mi?

Adı üzerinde ‘atık’. Bu sağlığımıza zararlı bir eylem değil mi?
Yıllardır çeşmelerinden su içen insanların, paralı su sistemine taşınarak ve aynı kaynaklardan olmasına rağmen, çeşmelerden uzaklaştırılarak varılmak istenen nokta sağlığa zararlı değil mi?Ya en büyük baş belamız işsizlik. Kirasını ödeyemeyen, elektrik, su, doğal gaz faturaları, cep telefonları, çocuğuna harçlık verememek sağlığa yararlı mı? Tıp yetkilileri ne olur Hipokrat yeminlerine sadık kalarak stresin insan salgılarını nasıl etkilediğini ve bunun sonucu yaşanan bunalımları halkımıza anlatsınlar.

İşsizlik dedik de, iştekilerin aldığı ücret, ya da en kaba söylemiyle asgari ücret sağlığa nasıl yardımcı olabilir acaba? Ya baca dumanları, derelere akan fabrika atıkları; ozon tabakasının delinmesi, hibritli tohumlar, gdo’lar sağlığımızı etkilemiyor
mu?
Devlet babalığını unutmamışsa öncelikle özelleştirmelerden uzaklaşacak ve tüm evlatlarına eşit yaklaşacak. Yoksa babalığı falan kalmaz. Zaten gidişi herkes gibi onlar da görüyor ve nereye gittiğimizi iyi biliyorlar. Kapitalizm her zaman sağlığa zararlıdır.

Çünkü eşitsizliğin olduğu yer sağlıksızdır. Salt basına yansıyan/yansıtılan üç kağıtçılıklar bile insanı deli etmeye yeter, sağlığını bozmaya yeter. Yalan bile sağlığa zararlıdır. Yalancılarımızın çoğalmasıyla dengeli olarak sağlığımız da bozulmaktadır.
Bir yaşanmışlığı aktarayım bu arada. 1977’de Çorlu Ağıltepe’de yedek subayım. Olanak buldukça tüm Trakya’yı dolaşıyorum. Lüleburgaz’da Ergene’yi seyrediyorum Turna balıkları dans ediyor. Yıl 2004. Türkiye Yazarlar Sendikası olarak Dünya Şiir Günü’nü Lüleburgaz’da kutluyoruz. Yine Ergene’yi seyrediyorum. Turna balıkları yok. Su vişne çürüğü renginde. Etrafı kanser sarmış. Nehrin etrafındaki fabrika atıkları bunu gerçekleştiren ve Ergene, kirlilikten Meriç’te ayrı akıyor. Sağlığa zarara bakın.
Yine başa dönersek sigara, içki sağlığa zararlıdır söylemine katılıyorum ama sağlığa zararlı tüm diğer çalışmalarda topluma anlatılmalı, toplum bilinçlendirilmelidir. Doğrusu bu değil mi? Dikkat edilirse gittikçe her şey sağlığa zararlı hale dönüşüyor.
Yoksa yaşamak sağlığa zararlı da biz mi ayrımına varamadık?
Sağlıklı günler dileyelim yine de.

Saray, 9 Mayıs 2012.