|
||
Hem Öldürüyor, Hem de Bölüyorlar! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Bölücüler, düşledikleri Özerk Kürdistan’a doğru bir adım daha yaklaşırken hem öldürüyor, hem de ülkemizi bölmeye çalışıyorlar. Devleti yönetenlerse, büyük bir gafletin içindeler.Türk halkı, bu kişilerden şimdi hamasi laflar üretmek yerine, iş işten geçmeden ülkenin bütünlüğünü korumalarını istiyor Türkçede “Bıçak kemiğe dayandı” diye bir söz vardır. Hani, bir durumun tahammül edilemez hale geldiğinde söylenen bir sözdür bu. Özerk Kürdistan hayali ile yanıp tutuşan bölücülerin ve onlara bağlı olan terör örgütünün yaptıkları, artık bıçağı kemiğe iyice dayandırdı. BÖYLE GİDERSE, SON ÖLDÜRÜLEN 13 GENÇ, Geçen haftanın ortasında Diyarbakır’ın Silvan kırsalında pusuya düşürülerek öldürülen 13 gencimiz, böyle giderse terörün ne ilk, ne de son kurbanları olacak. Çünkü, 12 Haziran genel seçimleri sebebiyle ateş kesen terör örgütü, verdiği sözü artık tutmuyor. Terörün siyasi kanadı, bir an evvel bölünmek ve hayallerindeki Kürdistan’ı kurmak için, örgütün gücünü yeniden kullanmaya başladılar. İsteklerinin yerine getirilmesi için Mecliste yemin etmeyen ve anayasal görevlerini yerine getirmeyen bu kişilerden 44’ er bin lira tutan 3 aylık maaşlarını gelip almaları için yetkililer kendilerine adeta yalvarıyorlar. CHP için “Tükürdüklerini yalayacaklar” diyen Başbakan, bunlar için aynı ya da benzeri bir lafı acaba neden söylemiyor? 13 gencimizin öldürülmesinden hemen sonra Türkiye’ye gelen ABD Dışişleri Bakanı, “Terörün karşısındayız. Terörle mücadelede, Türkiye’nin her zaman yanındayız.” derken, ABD akan bu kanın durması için neden kılını kıpırdatmıyor? Böyle sözlere, artık kim inanır? TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİ TUTUKLU MU, YOKSA HÜKÜMLÜ MÜ? 30 binden fazla insanımızın canını alan ve almaya devam eden terör örgütünün lideri önce ölüme, daha sonra da ömür boyu hapse hükümlü iken, kendisine hükümlü değil de, neden tutuklu muamelesi yapılıyor? Cezaevinde yatan hükümlülerin Avukatlarıyla, hem de kısa aralıklarla görüştüğü nerede görülmüş? Terör örgütü lideri, Avukatlarını kurye gibi kullanarak, yattığı yerden örgütünü yönetmeye devam ediyor. Türk devletinin, kendi hukukunu işletmeye ve bu rezilliğe son vermeye acaba gücü yetmiyor mu? Devlet, bu örgüt lideriyle neden pazarlık yapıyor? Devleti yöneten iktidarın bu yanlış tutumu devam ederse, bakalım daha kaç askerimiz, kaç vatandaşımız canını kaybedecek? İSTEDİKLERİ ÖZERKLİĞİ, NİHAYET İLAN ETTİLER Bölücü örgütün siyasi kanadı, geçen haftanın ortasında Diyarbakır’da yaptıkları bir toplantı sonrasında, geveledikleri özerkliği nihayet ilan ettiler. Adına “Demokratik özerklik” dedikleri bu söylemleriyle, hangi demokrasiden bahsettiklerini anlamak mümkün değil. Özerklik demekle de, sözüm ona artık kendilerini Türkiye’den bağımsız, hayal ettikleri Kürdistan’a bağımlı olduklarını anlatmak istiyorlar. Bilindiği gibi geçen hafta Perşembe günü, yandaşları olan Belediye Başkanları, kendi Milletvekilleri ve kendilerinden yana Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri olan 600 kişiyle Başkent ilan ettikleri Diyarbakır’da yaptıkları toplantıda, “Demokratik özerkliğimizi ilan ediyoruz.” dediler. İlan etmekle kalmadılar, İl Genel Meclisleri’yle Kent Meclislerinde artık fiili bölünmenin şekil ve şartlarını görüşmeye başladılar. Ve bu toplantıda, “ Özgür Kürdistan’ı kurup yaşatacağız. Artık, özgür Kürdistan’a doğru yürüyoruz..” diyerek, niyetlerini iyice açığa vurdular. BU REZİLLİĞE ARTIK “DUR !” DEMEK LAZIM Millet olarak, bu gafletten artık uyanmak lazım. Bunları söylemek ya da yazmak iktidarın hoşuna gitmese de, Büyük Atatürk’ün gençliğe olan öğütlerini yeniden ve defalarca okumak lazım. İş işten geçmeden ve geri dönülmez bir noktaya gelmeden, bu işin bir çaresine bakılmalıdır. Devlete başkaldıran bu odaklar, açıkça bölünmek ve Türkiye’den kopmak istiyorlar. Bu maksatla, Amerika’dan ve Avrupa Birliği’nden açık ve kapalı destek alıyorlar. Aldıkları maddi yardımlar da cabası. Amerika’nın kimi eyaletleriyle, kimi Avrupa ülkelerinin okullarındaki Coğrafya derslerinde Türkiye, haritalarda bölünmüş olarak gösteriliyor. Türkiye’nin doğusu “Bağımsız Kürdistan” olarak çocuklara öğretiliyor. Yetişen nesil, küçük yaşta bunu öğreniyor ve Kürdistan’ı böyle tanıyor. Bunu yapan ülkelere, “Dost ülke” gözüyle bakılamaz. Değerli okuyucularım, bir kere daha tekrar ediyorum. Bu gafletten artık uyanmalıyız. Her gün şehit verse de, Türk Ordusu’nun “Kağıttan kaplan” olmadığına, bölücülere bir gün mutlaka haddini bildireceğine yürekten inanıyorum.
|
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.