“Hayır”lar yetmeyince Anayasa değişikliği kabul edildi, ama sonuç bakalım hayırlı olacak mı? Türkiye’yi ve Türkleri sevmeyen Avrupalılar, sonuçtan çok memnunlar. Acaba neden?
İki aydan beri halkoylamasını bekleyen Anayasa değişikliği, % 42 ye karşı, % 58 oyla kabul edildi. Çıkan sonuca “Hayırlı olsun” desek de, bu sonuç pek “Hayırlı” olacağa benzemiyor. Bana sorarsanız, sonucun “Evet” çıkacağı, çoktan belliydi. İktidar, iki ay süren propaganda döneminde, devletin bütün imkanlarını kullandı. Gazetelere verilen ve hayli pahalı olan ilanlardan başka, bütün meydanlar “Evet” afişleriyle donatıldı. Devletin organlarından başka, görevlileri bile memur olmalarına rağmen hep “Evet” çıkması için çalıştılar. “Hayır” diye haykıranların sesleri hemen kesilirken, Taksim’deki Atatürk heykelinin koluna bile “Evet afişleri asıldı. Bütün bunlar, tarafsız davranması ve yasaları uygulaması gereken Yüksek Seçim Kurulu’nun ve Polislerin gözleri önünde yapıldı. Yüksek Seçim Kurulu’nun, 12 Eylül darbesine karşı yapıldığı ısrarla söylenen bir Anayasa değişikliğini, yine bir 12 Eylül günü halkoylamasına sunması, zaten büyük bir talihsizlikti. Tarafsız davranması ve seçimleri her türlü şaibeden uzak bir biçimde yaptırması gereken bu kurul, kullandırmak istediği “Evet” mühürleriyle, daha başlangıçta şaibeli hale gelmişti. Durum böyle olunca da, oyların sayımında ne kadar dürüst davranılacağı hep şüphe ile karşılanmıştı. Muhalefet partilerinin liderleri de, meydanlarda bunu sık sık dile getirmişlerdi. HALKIN % 42 Sİ, NEDEN TEPKİLİ? Anayasa’nın 26 maddesinde yapılan değişikliğin, sadece iki maddesi iktidar için çok önemliydi. Değişikliğin, esas sebebi de buydu. Kapatılma korkusuyla birlikte, bir çok icraatı Anayasa Mahkemesi’nden dönen AKP iktidarı, bu mahkemenin yapısını değiştirmek istiyordu. Üstelik, Yüce Divan görevini de yürüten bu Mahkeme, iktidara göre yeniden şekillenmeliydi. İkinci hedef ise, yargıyı ele geçirebilmek için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısın değiştirmekti. İktidar, her ikisinin üye sayısını artırarak ve üyelerini kendisi belirleyerek, bu amacına ulaşmak istiyordu. Şimdi görünen o ki, iktidar amacına ulaşmıştır. Diğer 24 maddede yapılan değişiklik ise, birer aksesuar ya da göz boyamadan ibarettir. Bu durum muhalif basınla, muhalefet partileri tarafından halkımıza defalarca anlatılmasına rağmen, sandığa gidenlerin % 58 i tarafından bir türlü anlaşılamadı. Oysa, sandığa gidenlerin % 42 si bu durumu çok iyi anlamış, “Hayır” oyu ile gerekli tepkiyi vererek demokratik hakkını kullanmış ama, yenik düşmüştür. DOĞU VE GÜNEYDOĞU ŞAŞIRTI Ayrılıkçı oyların çoğunlukta olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, “Evet” lerin yüksek oranda çıkması, doğrusu insanı şaşırtmıştır. Ama, bu durumun sebebi çabuk anlaşıldı. “Açılım”dan hala umutlarını kesmeyen ayrılıkçılar, bunun AKP iktidarı zamanında mümkün olacağını anladıkları için, tereddüt etmeden “Evet” i bastırdılar. Mesela, merkez kabul ettikleri Diyarbakır’da % 94 oranında “Evet” çıkması, bunu doğrulamaya yetip, arttı bile. AKP, YENİ DEĞİŞİKLİKLERE HAZIRLANIYOR Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hedefi, Anayasa’da şimdi daha geniş çapta değişiklikler yapmak gibi görünüyor. Başbakan bunu açıkça söylerken, ülkeye Başkanlık Sistemi’nin getirilebileceğini de ima ediyor. Türkiye’yi ve Türkleri hiç sevmediğini sürekli belli eden Avrupalılar, AKP nin her yaptığını takdir ediyor ve iktidara destek verdiklerini, her vesileyle ifade ediyorlar. Acaba neden? Mesela, ülkemizde uzun yıllardan beri ibadete kapalı olan Trabzon/Sümela Manastırı gibi bir çok dini mekanda ibadet yapmaya başlayan azınlıklar ve Avrupalılar, şimdi Ayasofya’da ibadet yapmanın peşindeler. “Bu da olur mu?” derseniz, AKP iktidarında bal gibi olur. Şimdi, “Evet” çilere sormak lazım. AKP iktidarı, bu hakları yabancılara tek taraflı olarak verirse, acaba bunun sonu nereye varacaktır? Yanıldığımı düşünen varsa, çıkıp söylesin. Keşke ben yanılayım da, ülkeme ve halkıma zarar gelmesin.
|