|
||
Tayyip Bey Sandığa Neden Güveniyor ? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Başbakan, son zamanlarda sürekli seçim sandığından söz ediyor ve sandığa çok güveniyor. Halkın oylarını, “garanti” olarak görüyor? Halbuki, öyle değil. Halkımız da artık biliyor ki, o manipülasyonlara(*) güveniyor.
Yerel seçimler, giderek yaklaşıyor. Önümüzdeki İlkbahar’ın başında seçim var. Bu seçimler, iktidarın geleceği için çok önemli. Çünkü, takip eden yıl “Genel Seçimler” yapılacak. Pek sevmedikleri halde, Cumhuriyet’in 2023’deki 100 ncü yılının hesaplarını yapan iktidar, acaba o günleri görebilecek mi? Kanaatim o ki, bu kafayla giderlerse, bırakın iktidar olmayı, muhalefet olarak bile o yılları göremezler. GEZİ PARKI OLAYLARI, İKTİDARIN İPİNİ ÇEKTİ İktidar, iç ve dış siyasette o kadar büyük hatalar yaptı ki, Taksim Gezi Parkı olayları, bardağın artık taştığını gösterdi. Olaylar, Taksim’le sınırlı kalsaydı, çoktan kapanmıştı. Kısa sürede bütün ülkeye yayıldı ve iktidarın bu başkaldırıyı önlemesi artık mümkün değil. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da dediği gibi, önümüzdeki kısa dönem içinde “yeni dalgalar” geliyor. Değerli okuyucularım, iktidarın artık “iler-tutar” hiçbir yanı kalmadı. Hangi icraatına baksanız, altından “Çapanoğlu” çıkıyor. Yandaş ve yalaka medya organları onları “ört-bas” etmeye çalışsa da, ayıplar hep örtünün dışında kalıyor. 10 seneyi aşkın bir süre içinde ülkeyi yiyip bitirdikleri bir yana, bölme ve parçalama noktasına getirdiler. Israrla söylüyorum, kendi adamlarının yaptığı hiçbir yolsuzluğun üstüne gitmediler. Kendi hırsızlarından hiç birini yargı önüne çıkarmadılar. Başbakan, iktidarında yolsuzluklar yapıldığını artık itiraf etse de, bu konuda çıkarılmış olan 3628 numaralı Kanunu, hiç kimse için uygulatmadı, uygulatmıyor. Tek yaptıkları, Balyoz ve Ergenekon davalarını öne çıkarıp yargıyı kullanmak, ayrıca kimi muhalif Belediyelerin üstüne gitmek oldu. Kamudaki saltanat, var hızıyla devam ediyor. Bir gün hesaba çekileceklerini katiyen düşünmüyorlar. KORKU, ARTIK YER DEĞİŞTİRDİ ! İktidarın yargıyı ele geçirmesi, halkımızı büyük ölçüde korkuttu. Vatandaşlar, o sebeple yargının kapısına düşmemek için büyük özen gösteriyorlar. Kendisini eleştirenlere sürekli hakaret davası açan ve bu yolla çok para kazandığını söyleyen Başbakan, düşünce özgürlüğünü ortadan kaldırdığını her halde düşünemiyor. Abartarak,“ileri demokrasi” dedikleri gerçek demokrasinin ne olduğunu da, her halde bilemiyor. Kendisine muhalefet edenleri korkutma ve sindirmeyle bugünlere gelen Başbakan ve iktidarının, işin artık tersine döndüğünü anladığı görülüyor. Görünen o ki, korku artık tersine dönmüş. Halkın üzerindeki korku gidip, Başbakan ve iktidarının üstüne çökmüş. Nasıl korkmasınlar ki, herhangi bir Arap ülkesinde olsalardı, bu yaptıkları onları çoktan ortadan kaldırmıştı. SEÇİMLE GELDİLER, SEÇİMLE GİDECEKLER Yanılma payları az görülen seçim anketleri, iktidarın oylarının giderek düştüğünü gösteriyor. Halkımız, iktidarın yerel yöneticilerine özellikle güvenmiyor. İktidar ise, para kaynaklarını elinde tutan yerel yönetimleri, yine ve mutlaka eline geçirmek istiyor. O sebeple, bu seçimlerin daha çetin geçeceği anlaşılıyor. Bu seçimlerin bir başka özelliği ise, takip eden yıl yapılacak olan Genel Seçimlere ışık tutmasıdır. O sebeple, bu yerel seçimler iktidar için çok önemli bir sınav olacak Başta, “Kürt Açılımı” ile ülkeyi bölünme noktasına getiren ve düştüğü bu bataktan çıkması pek mümkün görülmeyen iktidarın, öteki yanlışları da eklenince, seçimden galip çıkması artık mümkün görülmüyor. Ama, Başbakan yine de sandığa güveniyor ve sık sık sandıktan söz ediyor. PEKİ, SANDIĞA NEDEN GÜVENİYORLAR? Bilindiği gibi, Bilgisayarlar çıkmadan ve iletişim bu kadar kolaylaşmadan önce, seçimler “mekanik” yolla yapılırdı. Müşahitlerin önünde tek tek sayılan oylar zabıtlara geçirilir ve torbalandıktan sonra önce İlçe Seçim Kuruluna, oradan İl Seçim Kurulu’na ve nihayet Yüksek Seçim Kurulu’na gönderilir, nihai sayım burada yapılırdı. Sonuçların açıklanması, o sebeple biraz zaman alırdı. Şimdi, sayım tamamlanır tamamlanmaz sonuçlar Bilgisayarın düğmesine basılarak bir merkezde toplanıyor ve çok kısa bir zaman sürecinde ilanı yapılabiliyor. Seçimler eskiden de, şimdi de “Müşahit”lerin gözetiminde ve Hakimlerin denetiminde yapılıyor. Yapılıyor, ama yargıyı eline geçirmiş olan bir partinin iktidarında, seçimlerin adaletine inanmak ve güvenmek hiç mümkün görülmüyor. Mısırlı diktatör Hüsnü Mübarek de, hep seçimle iktidarda kalmıştı. Üstelik, seçim sonuçları bir saat içinde açıklanmış ve hep Hüsnü Mübarek kazanmıştı. Bunu gören Amerikalılar, Amerikan seçimleri için Mısır’ın Yüksek Seçim Kurulu uzmanlarını Amerika’ya davet edip, yararlanmak istemişler. Amerikan seçimlerinin sonuçlarını da bir saatte açıklayan bu uzmanların verdiği sonuca göre, sandıktan yine Hüsnü Mübarek çıkmış. MANİPÜLASYON VE MUHALEFETİN İHMALİ Oy sayımlarından çıkan sonuçların, Bilgisayar ayarlamaları ile değiştirilmesi pekala mümkün. İddialara bakılırsa, bunun yapılmadığını söylemek hiç mümkün değil. Bu arada, muhalefet partilerinin görevlendirdiği Sandık müşahitlerinin de büyük ihmalleri var. Bu kişilerin bir kısmının sayım bitmeden sandık mahallini terk ettikleri görülüyor ve biliniyor. İktidar partisinin, kendi müşahitlerinin sandık başından ayrılmamaları için yemeklerini bile önlerine getirdiği bilindiği halde, muhalefet partilerinin bunu yapmadığı ve bu kişilerin yemek bahanesiyle sandığı terk ettikleri görülüyor. O HALDE, NE YAPMALI? Muhalefetin gayreti ve bastırması ile seçimin dürüstlüğü ve güvenliği mutlaka sağlanmalıdır. Muhalefet partileri, müşahitlerini güvenilir ve sağlam kişilerden seçmelidir, Sandık müşahitleri, oyların sayımı yapılıp zabıtlara geçinceye kadar sandık mahallinden katiyen ayrılmamalıdır. Yeme içme ihtiyaçları, oracıkta karşılanmalıdır. Zarfı açıp, oyun hangi partiye verildiğini okuyan kişiye dikkat edilmeli, bu kişinin kasten taraflı davranıp, yanlış okumasına meydan verilmemelidir. Hepsinden önemlisi, sayım sonucunu gösteren zabıtlardan müşahitlere de birer örnek verilmeli, muhalefet partileri bu zabıtları İlçe, İl ve Genel Merkezlerinde birleştirip toplayarak, açıklanan resmi sonuçla kendi sonuçlarını karşılaştırmalıdır. İşte böylece, her türlü hile ve manipülasyonun önüne geçilmiş ve dürüst bir seçim yapılmış olur. Bu sonuca da, herkes rıza göstermek zorunda kalır. *** Büyük Balkan Turu, 18 Ağustos’ta Başlıyor Abdullah Hoca-Haremeyn Turizm işbirliğiyle düzenlenen Büyük Balkan Turu, 18 Ağustos Pazar günü başlıyor. Yunanistan, Makedonya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Sırbistan, Hırvatistan ve Bulgaristan’ı kapsayan gezi, 7 gece/8 gün sürecek. Başvuru telefonu; 0282 261 14 29 – 0533 762 92 40 . Görülecek, çok yerler var. Geziye, ben de katılıyorum. ------------------ (*) Manipülasyon ; Bilgileri değiştirme. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.