301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
24 Eylül 2009 - Perşembe 19:40 Bu haber 1453 kez okundu
 
Şüpheli Cumhurbaşkanı Hiç Olmadı!
Köşe Yazıları Haberi


 Anayasamız, Cumhurbaşkanlarının görevi sırasında işlediği suçlardan sadece “Vatana ihanet” suçlamasıyla yargılanabileceğini, başka suçlamalardan dokunulmazlığı olduğunu  söylüyor. Anayasa, Cumhurbaşkanlığı bittikten sonra bu dokunulmazlığın devam edeceğini söylemediği gibi, Cumhurbaşkanı olmadan önce işlediği suçlardan ötürü, herhangi bir dokunulmazlığının varlığından da söz etmiyor.

        Yani Anayasa, Cumhurbaşkanlarına sadece Cumhurbaşkanı iken bu hakkı tanıyor ve “Vatana ihanet” suçlamasının dışında başka suçlardan yargılanamayacağını, kör göze parmak sokar gibi “bilin ve anlayın” diyor.

        Bundan önce görev yapan 10 Cumhurbaşkanı’nın, seçilmeden önce işledikleri iddia edilen herhangi bir suçla yargılanmaları istenmedi. Çünkü, haklarında  böyle bir suç iddiası, hiç olmadı.

      Ancak, 11.Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün partili Milletvekili iken, partisinin hazineden yardım olarak aldığı 1 trilyon lirayı partisi kapatılınca geri vermemek için, çok kısa bir süre içinde düzenlenen sahte evrakla harcanmış gibi gösterip hazineye iade etmediğini ve başta Genel Başkanları olmak üzere diğer bazı arkadaşlarıyla böylece müşterek suç işledikleri iddia ediliyordu.

       Öyle ilginç iddialar öne sürüldü ki, kapatılan partinin İl Başkanlarının bir gecede toplanıp, kendilerine para verilmiş gibi ellerinden makbuz alındığı, onların da paranın harcandığına dair piyasadan sahte fatura topladıkları, ne var ki, kısa sürede paranın ancak beşte biri için fatura toplanabildiği, toplanan sahte faturalarda sucuk alımı dahil, çok abuk sabuk harcamaların gösterildiği, fatura verenlerin bunları hatır için verdiklerini itiraf ettikleri, söylendi durdu.

        Partinin Genel Başkanıyla, bu sahtecilikte sorumluluğu olan diğer kişiler yargılandı. Kimisi mahkum olurken, kimisi beraat etti. Genel Başkan Necmettin Erbakan suçlu bulunup, 2 yıl 4 ay  hapis cezasına çarptırıldı. Yargılananlar gibi sorumluluk mevkiinde bulunan Abdullah Gül ise, Milletvekili dokunulmazlığı sebebiyle yargılanamadı ve bu suç üstüne atılı kaldı.

       Bu arada, daha ilginç bir şey oldu. Necmettin Erbakan’ı hapse atmamak için bu iktidar özel bir kanun çıkartıp, cezasını evinde çekmesini sağladı. O da yetmiyormuş gibi, hasta olduğu raporla öne sürülerek, Abdullah Gül tarafından cezası tamamen af edildi.

        Tekerlekli sandalye ile dolaşan Erbakan da, affı duyar duymaz sandalyeden fırlayıp, eski partisinin kongresine katıldı ve bir de güzel nutuk attı. İran gezisi de, cabası oldu.

       Demek oluyor ki, bütün bunlar hep, “Kanuna karşı hile” olarak yapılmıştı.

        Şimdi 11,5 trilyon liraya yükselen 1 trilyon liranın, nasıl çarçur edildiğine ya da zimmet edildiğine dair o kadar çok şeyler söylendi ki, Abdullah Gül için söylenenler de eğer dedi-kodu ya da iftira ise, bunun tek çaresi yargı önüne çıkıp, aklanmaktı.

       Geçen hafta, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bu davada “şüpheli “ gösterilen ve yargılanması gerektiğine karar verilen Cumhurbaşkanımız ise, “Hayır, vatana ihanet suçlaması dışında, beni yargılayamazsınız.” dedi ve ekledi. “Aksi halde, Cumhurbaşkanlığı makamı yıpranır.”

      Oysa, şimdiye kadar nice makamlarda oturanlar yargılanmış, mesela 3 ncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar bile, yıllarca hapiste yatırılmıştı. Ama ne o makamlar, ne de Cumhurbaşkanlığı makamı, hiç yıpranmamıştı. Çünkü, suçlanan makamlar değil, o makamlarda oturanlardı.

                  SABAH GAZETESİ’NDE,  YAZILANLARA BAKIN

       İktidarı destekleyen ve hükümetin sağladığı krediyle Başbakanın damadının başındaki şirket tarafından satın alınan Sabah Gazetesi’nde yazı yazan Hıncal Uluç, “Cumhurbaşkanları da yargılanır.” başlıklı 22 Mayıs 2009 tarihli yazısında, özetle bakın ne diyor?

     “Cumhurbaşkanları da adi suçlardan yargılanabilirler. Bir Cumhurbaşkanı’nın, sadece vatana ihanetten yargılanabileceği diye bir kural yoktur. Amerika Başkanı Nikson, daha sonra da Clinton, adi suçtan yargılandılar. Suçları, yalan söylemekti. İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav da, maiyetindeki bir genç kıza cinsel tacizde bulunduğu iddiası ile mahkemeye verildi. Mahkeme davayı kabul edince, Cumhurbaşkanı görevinden  istifa etti.

      Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında açılan dava, ‘Evrakta sahtecilik’ tir. Yani, adi suçtur.”

      Hıncal Uluç, yazısını şöyle sürdürüyor. “Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığına aday olduğu zaman, başta CHP Genel Başkanı olmak üzere bazı siyasi liderler ve önemli hukukçular, Cumhurbaşkanlarının yasama dokunulmazlıklarının olmadığını ileri sürdüler ve ‘Gül seçilirse, Milletvekilliği de dokunulmazlığı da biter. Hakkında açılan davalar, yürürlüğe konur.’ dediler.

     Hınçal Uluç, olayı hukuki ve diğer  bütün yönleriyle anlattıktan sonra şöyle diyor. “Sincan Mahkemesi kararına, sadece Adalet Bakanlığı’nın Yargıtay’a itiraz etme hakkı var. Ancak, Yargıtay kararı onaylarsa dava başlayacak. Bakanlık böyle bir başvuru yapmazsa, dava yine başlayacak. Abdullah Gül, duruşmaya gelmezse, zorla getirilecek. Ancak Gül, ‘Dava açılırsa duruşmalara gideceğim. Beraat edeceğimden  eminim.’ diyor.

       Şimdi liderler ve hukukçular, Sincan Mahkemesi’nin kararını tartışıyor. Anayasa açıkça yazmadığı için Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı var mı, yok mu? Sincan Mahkemesi, ‘ Milletvekili ve dışarıdan Bakanların dokunulmazlıkları,Anayasada düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı dokunulmazlığı ile ilgili madde ise, yoktur. Ceza hukukunda kıyas yolu ile karar verilemez. Bu yüzden, Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı yoktur.’ diyor.

    Bütün bunları sıraladıktan sonra Gazeteci Hıncal Uluç, bu defa kendi görüşünü belirtiyor ve şöyle diyor;  “Ceza hukukunda kıyas yoktur. ‘Kanunsuz suç ve ceza olmaz’  kesin hükmü, yargıcın kıyas yolu ile karar verme yetkisini önlemiştir. Kanunda olmayan bir şey, ne kıyas ne de başka şekilde‘var’ kabul edilemez. O halde, anayasal düzenleme yapılmadığı sürece, Cumhurbaşkanlarının yasama dokunulmazlıkları olmayacaktır. Görülen dava sırasında, Gül ile aynı durumda olan bazılarının beraat etmiş olmaları, aynı ceza hukuku ilkesi sebebiyle kıyasa imkan vermez. Gül, ayrıca yargılanıp beraat etmedikçe, aklanmış sayılamaz. Çünkü o, artık bir ‘şüpheli’dir.

        Adalet önünde Cumhurbaşkanının, sade vatandaştan hiçbir  farkı yoktur. Bu yüzden yasal sıfatların kullanılması, makamı zedelemez. Tersine, ülkede adaletin herkese eşit uygulandığını gösterir ki, bu da demokratik bir gurur kaynağı olur.”

      Hatırlanacağı üzere,  daha önce de (1996 yılında)  Devlet Bakanı olan Abdullah Gül yaptığı özel harcamalarını, kendisine bağlı Türkiye Kalkınma Bankası’na ödettiği için mahkum olmuş ve zimmet edilen 1652 lira, faiziyle beraber ve icra yoluyla kendisinden alınmıştı.

       Hıncal Uluç’un yazdıklarına aynen katılıyorum. Aksini düşünseydim, zaten buraya almazdım. Ben de, Cumhurbaşkanı’mın yargılanıp aklanmasını istiyorum. O makamda, “şüpheli” olarak oturmasını istemiyorum. Hele de, “sahtekarlık” suçlamasından. Cumhurbaşkanını yargılamak yerine, Anayasa da değişiklik yaparak  onu kurtarmaya çalışmaksa onu kurtarmaz, daha çok batırır.

      Cumhurbaşkanımız eğer yargılanırsa,  iki sebeple “Beraat” ettirilecektir.

      Birincisi, bütün güçler zaten iktidarın elinde. Aksi nasıl düşünülebilir? İkincisi, bu yüce makama saygı sebebiyle, onun Beraat etmesi arzu edilecektir. Ancak, ne olursa olsun, “İbret-i Alem” için bu yargılama yapılmalı, yukarıdaki iki sebeple değil, Cumhurbaşkanı gerçekten suçsuz ise Beraat ettirilmeli ve “Şüpheli” durumdan, mutlaka  kurtulmalıdır.

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 06.05.2024
Bugün
8 - 16
Salı
12 - 17
Çarşamba
15 - 19
Tekirdağ

Güncelleme: 06.05.2024
İmsak
26 Şevval 1445
Sabah
04:15
Öğle
05:56
İkindi
13:12
Akşam
17:04
Yatsı
20:17
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
93
80
1
3
30
34
2
Fenerbahçe
89
89
1
5
28
34
3
Trabzonspor
58
61
13
4
18
35
4
Başakşehir
55
48
12
7
16
35
5
Beşiktaş
54
48
13
6
16
35
6
Kasımpasa
49
57
14
7
14
35
7
Alanyaspor
49
50
10
13
12
35
8
Rizespor
49
47
14
7
14
35
9
Sivasspor
48
41
10
12
12
34
10
Antalyaspor
45
39
11
12
11
34
11
A.Demirspor
44
50
11
14
10
35
12
Samsunspor
42
40
15
9
11
35
13
Kayserispor
41
41
13
11
11
35
14
Ankaragücü
39
43
12
15
8
35
15
Karagümrük
37
43
16
10
9
35
16
Konyaspor
36
34
14
12
8
34
17
Gaziantep FK
34
39
18
7
9
34
18
Hatayspor
33
38
15
12
7
34
19
Pendikspor
30
38
18
9
7
34
20
İstanbulspor
16
26
24
7
4
35
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı