“Mevta” olma yolunda dönüşü olmayan bir yola giren AKP, ülkeye verdiği zararlara karşı bir türlü frenlenemiyor. Onun verdiği zararlara şimdi seyirci kalanların ya da alkışlayanların, ilerde eleştirmeye ve “vah” demeye hakları olamayacaktır.

   Cenaze namazı için toplanan halka İmam, ilginç bir soru sorar.”Ey cemaat, mevtayı nasıl bilirsiniz?” Ön sıralardan “İyi biliriz.” sesleri yükselir. Arka sıraların sesi biraz daha  kısık çıkar ya da  bir kısmı tamamen sessizdir.

      Bazı cenazelerde ise, cemaatın sesi daha gür çıkar. Çünkü, İmam iyi duyulsun diye bir defa değil, soruyu üç defa sorar.

      Herkesin inancı şu ki, İmamın usulen sorduğu bu soruya “iyi biliriz” diyenlerin önemli bir kısmı mevtayı ya tanımaz ya da adetten olduğu için iyi bildiğini söyler. Ortada bir gerçek var ki, doğruyu Allah bilir. Ayrıca, cemaatin hepsi “iyi biliriz” dese de, kimin bu sözü kalben söylediği bilinmediği için, mevta hakkında kesin hüküm vermek mümkün olamaz.

                   “EY CEMAAT, AKP’Yİ  NASIL  BİLİRSİNİZ?”

       Kısa adı AKP olan Adalet ve Kalkınma Partisi, artık oksijen çadırında yaşıyor. AKP, karşısına doğru dürüst bir alternatif parti çıkmadığı için iki seçimdir hem oyları, hem de malı götürmeye devam ediyor.

       İktidar olmanın bütün nimetlerinden sonuna kadar yararlanan partililer, bu işin sonunun nereye varacağını düşünemiyorlar. Dikkat ederseniz, yapılan yolsuzluklara kanıksayan halk, artık eskisi kadar bunların üzerinde durmuyor.

      Medyanın çok önemli bir kısmı, satılık kalemlerin elinde. Onlara göre Başbakanın her sözü Peygamber buyruğu gibi. Onların yaptıkları yalakalığa halk, yolsuzluklar kadar kanıksadı.

       Halk, şimdilik yargıya umut bağlasa da yargı, her yönden ve tam anlamıyla  iktidar tarafından kuşatılmış durumda. Bu güne kadar tarafsızlığına inandığımız ve üzerinde hiçbir tartışmaya tanık olmadığımız Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) bile, iktidar tarafından iyice kuşatılmış durumda.

       İktidar, dilediği yargı organına dilediği hakim ve savcıyı atayabiliyor. Hani yargı bağımsızlığı, hani yargı tarafsızlığı? Beğenmedikleri kararı veren hakim ve savcılar ya hemen görevden alınıyor ya da Bakanlık Müfettişleri tarafından hesaba çekiliyor.

               BÖLÜCÜLÜĞE YENİ ÇANAK; “KÜRT AÇILIMI”

        Geçen hafta da belirttiğim gibi, Türkiye’de şimdi “Kürt açılımı” adıyla yeni ve çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. PKK,  Meclisteki siyasi temsilcileri vasıtasıyla hedefine adım adım yaklaşıyor.

       Bu tehlikeli oyuna sadece MHP tepkili ve kendini yırtıyor, ama ana muhalefet “Du bakali” diyor. Yani, her şey olup bitinceye kadar sesini çıkarmayacak gibi görünüyor. Her şey olup bittikten sonra, zaten yapacağı bir şey kalmayacak.

        Bu hızla giderlerse AKP, önümüzdeki seçimden önce bu ülkeye son kötülüğünü de yapacak. Hem de ne kötülük !..