|
||
Ekonomik Kriz, Ne Zaman Bitecek ? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Küresel ekonomik kriz, Başbakanın sözlerinin aksine teğet geçmedi ve en çok, bizim ülkemizi vurdu. İş yerlerinden işçi çıkarmayla başlayan ve halkın alım gücünü zayıflatan kriz sebebiyle, toplumda büyük ölçüde geçim sıkıntısı çekiliyor. Borçla yaşamaya çalışan halk, artık borç da bulamıyor. Bir zamanlar kredi kartlarıyla işini döndürmeye çalışanlar, biriken borçların altında ezilmeye başlayınca, kredi kartları da eski cazibesini kaybetti. Kredi kartı borçlarını ödeyemeyip, intihar etmenin de çıkar yol olmadığını görenler, kartları iade etmeye ya da kartlar bankalarca iptal edilmeye başladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçen hafta yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’deki işsiz sayısı şu sırada en üst seviyede seyrediyor. Fabrikalar ve diğer işyerleri yeni işçi almak şöyle dursun, işçi çıkarmaya devam ediyorlar. Hükümetin işçi çıkarmalarını önlemek için alıyormuş gibi gösterdiği hiçbir tedbir işe yaramadı. Çünkü, iş verenler hükümete güvenmeyince, işçi çıkarmaya devam ediyorlar. Önemli bir sanayi bölgesi olan komşu ilçe Çerkezköy ve çevresindeki fabrika ve işyerleri de, aynı şekilde işçi çıkarmaya devam ediyorlar. Fabrikalarını kapatmak istemeyen, böylece işçiden yana tavır koyduklarını söyleyen kimi fabrika sahipleri ise, ya ücretleri düşürüyor, ya da bir ay çalışan işçiye 20 günlük ücret ödüyor. İşsiz kalmak istemeyen işçi de, bu teklifi çaresiz kabul ediyor. KİRALAR DÜŞTÜ, AMA KİRACI YOK Ekonomik kriz sözü çıktığından beri, gayrimenkul piyasası da dibe vurdu. Taşınmaz mal alım-satımı tamamen durduğu gibi, gayrimenkul kiraları da oldukça geriledi. Ancak, kiracı bulmak zorlaştı. Gayrimenkul sahipleri, kiracıları çıkmasın ya da evleri boş kalmasın diye kiraları iyice düşürdüler. Yine de, kiralık evden ve iş yerinden geçilmiyor. Gazetemizin geçen sayısında da belirttiğim gibi, Saray’daki bazı yap-satçılar fiyatları şişirerek, özellikle dairelerini yüksek fiyatla satmak istese de, alıcı bulamıyorlar. KRİZ FIRSATÇILARINA DİKKAT !.. Ekonomik kriz, dünyanın hiçbir yerinde varlıklı insanları etkilemez. Onlar, krizleri daima fırsat bilirler ve varlıklarına yeni varlıklar katarlar. Kendilerini de kriz mağduru gibi gösterip, paralarını ve mallarını iyi değerlendirirler. Bizim ülkemizde de durum aynen böyledir. Mesela, kimi fabrika sahiplerinin normal zamanlarda çıkarmak isteyip de çıkaramadıkları işçileri, krizi bahane ederek çıkarması buna tipik bir örnektir. Keza, borçlarını ödemekte gevşek davranan kimi insanların, durumları uygun oldukları halde krizi bahane edip borçların geciktirdikleri ya da üstüne yattıkları, sıkça görülmeye başlandı. KRİZ, ACABA NE ZAMAN BİTECEK? Bu sorunun cevabını hiç kimsenin doğru bilmesi mümkün değil. Bilinen bir şey varsa, er veya geç krizin mutlaka biteceğidir. Hükümetin, krizin bir an evvel bitmesi için özel bir gayreti görülmüyor. Tuzu kuru olanların da, kriz zaten umurunda değil. Olan, dar gelirlilerle, işini kaybedenlere oluyor. Kriz, dış satımın yani ihracatın azalmasına ve böylece ihracat yapamayan fabrika ve işyerlerinin kapanmasına bağlanıyorsa da, iç tüketimin kolaylaştırılması konusunda da hükümetin hiçbir tedbiri görülmüyor. Halk, önünü göremediği için tasarrufa özen gösteriyor ve bir çok zorunlu ihtiyacını karşılamaktan imtina ediyor. Hükümet güven vermediği için, halk bu tutumuyla yerden göğe kadar haklı görünüyor. Ekonomik kriz, artık iyice bıktırdı. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor. “Bu kriz, ne zaman bitecek?” Bizim kanaatimiz, bir-iki senede bitmeyeceği yönündedir. Dünyada bitse bile, bu iktidar döneminde bu beladan kurtulmamız, çok zor gibi görünüyor. Yaklaşık iki yıl sonra genel seçim var. Türkiye’yi pek seven “kriz”, seçimde AKP ile birlikte giderse, gider. Aksi halde, AKP ile krize devam. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.