|
||
Ulusal Hükümet Şart! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Artık anlaşıldı ki, bu hükümetle işler yürümeyecek. Halkımızın can güvenliği kalmadığı gibi, ülkemizin ulusal güvenliği de giderek kayboluyor. Bu iktidarla ve bu hükümetle olmuyor, ''Ulusal bir hükümet'' şart, şart, şart! Değerli okuyucularım, doluya koyduk almadı, boşa koyduk dolmadı. Yani, bu iktidarı ve kurduğu hükümetleri, yıllarca denedik, olmadı, olmuyor. İktidara yeni geldiklerinde, geçmişin kötü izlerini siler gibi yaptılarsa da, hırsızlık ve yolsuzluklarla devam eden icraatları, insanlara bıkkınlık getirdi. Ülkenin ve halkın iç ve dış güvenliğinde yaptıkları hatalar ve başarısızlıkları ise, hem ülkenin hem de vatandaşın geleceğini ve yaşamını tehlikeye düşürdü. Biz, bu durumlara gelecek bir ülke miyiz? Osmanlı'nın küllerinden yeniden doğduğumuz halde, kazandığımız bu güçlü ve itibarlı durumu neden koruyamıyoruz? Bunun nedenini artık sormak gerekmiyor. Her şey ortada. Gün geçmiyor ki, durduk yere bir çok masum insanımız öldürülmesin? Gün geçmiyor ki, bir kötü haber oluşmasın ve yayılmasın? Halkımız, diken üstünde. Acaba,yarın ne olacak? Nereden bir patlama ve katliam haberi gelecek? Hangi ülkeyle yine papaz olacağız? Cumhurbaşkanı, yine kime kafa tutacak? KATLİAMLAR, HER TARAFA YAYILDI Dün kötü haber Şırnan-Cizre'den geldi. Yine bomba yüklü bir araç Emniyetin önünde patlatıldı ve ilk belirlemelere göre 11 polisimizi kaybettik. 78 de yaralının olduğunu ifade ettiler. Bir gün önceden '' Acaba yarın ne olacak, kaç kişi ölecek, kaç kişi yaralanacak ya da sakat kalacak? '' bunun hesabını yapıyoruz. Olaylar şimdilik Doğu ve Güneydoğu yöremizde daha çok ceyran etmiş olsada ülkenin hiçbir tarafı güvenlik bakımından garantili değil. Nitekim, İstanbul, Ankara ve Batı bölgelerimizde de bu korkunç olaylar hala olabiliyor, bombalar patlıyor, canlar gidiyor. Ülkeyi yönetmekle görevli olanlar ya da kendilerini öyle sananlar sadece olayları kınamakla ve lanetlemekle yetiniyorlar. Olaylardan, çok üzüntü duyduklarını söylüyorlar, bendeniz de bu kadar üzüntüye nasıl katlanabildiklerine şaşıyorum. AYNI TEHLİKE DIŞARIDA DA VAR ! Hiç gereği yokken komşularımızla oluşan dargınlık ve soğuk ilişkiler, son Suriye olayının patlamasıyla bizi dış dünyada tamamen yalnız bıraktı. İki gün önce IŞİD'le savaşmak için Suriye'ye girdik. Yanımıza da ÖSO denilen Suriye Devletine baş kaldıran bir örgütü aldık. Dış alemin Suriye'nin lideri Esad'ı desteklediğini bildiğimiz halde hala Esad'la uğraşıyoruz. Kayba uğrayınca da alttan alıp itibarımızın kaybolmasına sebep oluyoruz. Nitekim Suriye topraklarına girerek yaptığımız bu mücadelede de başarılı olsak bile, kazancımızın ne olacağı tam bilinemiyor. Kazanmış olsak ta, orada kurtardığımız toprakları sanki Türkiye'yemi katacağız. Gerçek olan şu ki Amerika ve ötekileri dahil, vereceğimiz her türlü mücadele de son sözü onların söyleyeceği anlaşılıyor. O halde bu kadar insan ve savaş gücü kaybetmememizin anlamı nedir? TEKRAR EDELİM ULUSAL HÜKÜMET ŞART ! İçeride ve dışarıda düştüğümüz bu olumsuz durumlar ve can kayıpları göze alındığında bu iktidar ve hükümetle işlerin yürümeyeceği ve bunun sonunun hüsran olacağı artık iyice anlaşıldı. O halde yapılacak tek bir iş var o da, ulusal bir hükümet kurmak. ''Bu olur mu?'' derseniz bal gibi olur ancak AKP hesap vermekten korktuğu için, hükümeti teslim etmek istemiyor. Herzaman ifade ediyoruz, korkunun ölüme hiçbir faydası yok! |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.