|
||
Yahudiler Yine Galip | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Yahudi liderine, “Bir dakika, dur bakalım, ileri gitme!” anlamında One Minüt diyen Başbakan, Cumhurbaşkanı olunca, rotayı değiştirdi. Düşman ilan ettiği İsrail ile yeniden dost oldular. Bu iki yüzlü davranışa, Yahudiler bile şaşmıştır. Değerli okuyucularım,-Küçük bir gazetenin küçük bir köşesinden ne yazsak boş. Çünkü, bu ülkeyi idare ettiğini ve doğru davrandıklarını sananlar, yanlış bildiklerinin ötesinde hiçbir doğru iş yapmıyorlar. Ülkenin dış siyasetinin yönetiminde bize söz düşmese de, yapılan yanlışlar hiç kimsenin gözünden kaçmıyor. Ülkemiz, geçen zaman içinde hep kaybediyor ve batmaya doğru gidiyor, yani götürülüyor. İŞTE, ONE MİNÜT (VAN MİNÜT) OLAYI 2010 yılında, İsviçre’nin Davos kentinde bir toplantı yapıldı. Bu arada, İsrail lideri ile bizim Başbakanımız Tayyip Bey arasında, karşılıklı atışma nitelikli bir görüşme yapıldı. Bu görüşmede, eskilerin diliyle iyice “celallenen” Başbakan, İsrail liderine “One Minüt” bir dakika, dur bakalım, ileri gitme anlamında, biraz da sert bir dille çıkıştı ve toplantıyı terk etti. Türkiye’de, AKP yandaşları tarafından takdirle karşılanan bu durum karşısında hemen bütün dünya, “Türkiye ile İsrail, artık bir araya gelemez ve dost olamaz.” dediler. İki yıl sonra, Filistinlilere yardım göndermek isteyen iktidar, İnsani Yardım Vakfı aracılığı ile Mavi Marmara adlı bir gemiyi yola çıkardı. İsrail, “Bunu kabul etmeyiz ve geminize karşılık veririz.” Demesine rağmen, gemi gönderildi ve çıkan çatışmada gemideki 9 kişi pisi pisine öldürüldü. Kazanan değil, kaybeden biz olduk. Buna karşılık, İsrail’e hiçbir yaptırımda bulunamadık. YALNIZ KALAN TÜRKİYE Yanlış dış siyaset yüzünden dünyada iyice yalnızlaşan Türkiye alttan alıp, İsrail’e tekrar elini uzattı ve anlaşmalar başladı. Önce doğalgaz anlaşması derken, öldürülen 9 kişi için 20 milyon dolar tazminat almayı kabullendi ve bunu büyük bir başarı saydı. Oysa, uygulanan dış siyaset tam bir başarısızlıktı. Bu para, İsrail tarafından ölenlerin yakınlarına verilmek üzere Türkiye’ye gönderilecek. Ölenlerin yakınlara, bu paranın tamamı verilecek mi? Asla! Göreceksiniz, onun ne vergileri ve ne kesintileri olacak? Paranın çok önemli bir kısmı, iktidarın harcaması için devlet kasasında kalacak. Ölü yakınlarının ağızlarına bir parmak bal sürülüp, mağdurlar ve millet böylece avutulacak. Ve bunu, büyük bir başarı olarak da, halkın pek işlemeyen sağ duyusuna bırakacaklar. Yandaşlar, iktidarın yine doğru yaptığını sanacaklar. RUSYA NE OLACAK? Aynen, İsrail gibi olacak. Bizim taraf, suları zaten ısıtmaya başladı bile. Çünkü, bu yanlış siyaset üzerine Rusya ile sadece ihracat değil, turizm de çöktü. Rus uçağının düşürülmesi için, “Emri ben verdim” diyen dönemin Başbakanı kaçıp ya da kovulup kurtulduysa da, ülke bu kötü durumdan çok zor kurtulacak. SIRA, ŞİMDİ SURİYE’DE Suriye lideri Esat’a, “Esed” deyip dışlayan ve onunla savaşılmasını isteyen iktidar, hiçbir isteğini yaptıramayınca, yakında Esat’la da barışmaya, anlaşmaya kalkarsa, sakın şaşırmayın. Süleyman Demirel’in “Dün dündür, bu gün bugün” politikasını çok iyi izleyen iktidar ve onun başındakiler, artık hiçbir konuda inandırıcı olamıyorlar. Onların tek güvencesi, çoğunluğu cahil olan halkın oylarına güvenmek ve bunun için halkın hep cahil kalmasını sağlamak. O sebeple, eğitimi ne hale getirdikleri ortada. Bir yandaş Profesör kalkıp da, cahillerin ülkeye çok daha faydalı olduğunu, okumuşların zararlı olduğunu söylemedi mi? Üniversite mezunu ile okuma yazma bilmeyenin oyunun eşit olmasının doğru olmadığını söyleyen sanatçı Erol Evgin, bunların fırçasını yemedi mi? Onlara sorarsanız, bir cahilin oyu, en az üç okumuşun oyunun yerine geçmelidir. Hatta. Mümkün olsa okumuşlara oy kullandırmamak isterler. Durum, onlara göre böyle. YAHUDİLER, AKILLI İNSANLAR Size, küçük bir “Anekdot” sunayım. Tekirdağ’da görev yaparken, bir su kovası almak için çarşıya çıktım. Yan yana bulunan iki dükkandan biri, Yahudi’ye, diğeri bir Türk/Müslüman’a aitti. Kova, Türk/Müslüman’da 10 lira, aynı kova Yahudi(de 7 liraydı. Tabii ki, çıkarımı düşünüp, kovayı Yahudi’den aldım. Durumu kimi arkadaşlarıma anlattım. Kimileri doğru yaptığımı söylerken, kimileri ise, “Keşke Türk’ten alsaydın, paranı Yahudi’ye vermeseydin.” Dediler. Acaba ben, doğru mu, yoksa yanlış mı yapmıştım? Yorumunu, size bırakıyorum. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.