|
||
ENSAR VAKFI En Büyük Başka Büyük Yok! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
İktidar Partisi’nin, tecavüze uğrayan 45 çocuğu bırakıp da, bir Vakıfa sahip çıkacağını, rüyanızda bile göremezdiniz. Ama, gerçekte hepimiz gördük. Olayı biliyorsunuz. “Mürebbiye” yani “Terbiyeci” vasfı taşıması gereken öğretmen, sözüm ona ders verdiği 45 çocuğa çeşitli zamanlarda tecavüz etmiş. Olay, Karaman’da ve “Ensar Vakfı“ denilen bir kuruluşun yurtlarında olmuş. “Ensar”, Hz. Muhammed, miladi 622 yılında Mekke’den Medine’ye göç ederken, ona yardım eden insanlara verilen bir ad. Oysa bizde, çocuklara tecavüz edilen yurtları bulunan bir Vakıfın adı. İşte, o hakiki Ensar’lara da yazık oldu. Nereden bilirlerdi ki, 1394 yıl sonra, Anadolu yarımadasında kendi adlarını taşıyan bir Vakıfın, kurduğu yurtlarda öğrencilere tecavüz edileceğini. İktidar partisi, olayı ört-bas etmek için Mecliste engelleme yapmak istediyse de, bu tertibi hiç kimse yutmadı. Kadın Bakanları, “Bir kereden, bir şey olmaz.” mealinde konuştuysa da, daha çok tepki aldı. İktidar kanadı ise, muhalefet partisi liderini karalamak için, bir cümleyi alabildiğine saptırdı. Ancak, yine hiç kimse yutmadı. Çünkü, suçlu iken güçlü olmaya çalışıyorlardı. Hovarda İmam Olayı Nefsine yenik düşen genç bir İmam, anlaştığı bir kadınla yalnız kalmak için yer bulamayınca kadını, iki namaz arasında boş bulunan Camiye götürmüş. Takkesini Camide düşüren bir adamsa, tam o sırada içeri girdiğinde bu uygunsuz durumu görünce, onlara yaklaşıp, üstlerine tükürmüş. Kılı kıpırdamayan İmam adama dönüp hiddetle, “Caminin içine tükürmeye utanmıyor musun?” diyerek adama çıkışmış. İşte, Ensar Olayı’ndaki bu rezaleti görmek istemeyenler, şimdi Ana Muhalefet liderini karalamaya çalışıyorlar. Çünkü, onlara göre “Ensar Vakfı en büyük, başka büyük yok” Medreseler, Galiba Geri Geliyor! Medreselerle ilgili olarak, daha önce bir yazı yazmıştım. Onlar da birer Eğitim-Öğretim Kurumu, ama daha çok din öğretimi ağırlıklı kurumlar. Bu kurumlardan da, değerli insanlar yetişmiş. Ya da bir çok değerli insanlar, bu kurumlar da hocalık yapmışlar. Tanınmış Din alimi ve eski Diyanet İşleri Başkanlarından Ömer Nasuhi Bilmen ve Kur’an Tefsircisi ve eski Diyanet İşleri Başkanlarından Elmalılı Hamdi Hoca gibi. Onlara, o yıllarda “Dersiam” deniliyordu. Ne var ki, yeni Türk devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda çıkarılan Devrim Kanunları ve Anayasaya konulan laiklik ilkesi gereği, bu kurumlar kapatıldılar. Yeniden açılırlar mı Acaba? Başkanlık geldikten sonra… Televizyonda ise, Açıldılar Bile! Televizyonda, Kanal 99 adlı bir TV kanalı var. Kanalın öteki adı FM. Yani, Fatih Medreseleri. Kanalın yayınlarının neredeyse tamamı, dini yayınlar içeriyor. Ders verenler ya da konuşmacıların hepsi “İmam Kavuğu” ve “Cüppesi” ile ekrana çıkıyorlar. Dini konuşmalar yapmalarına rağmen, bazen dil sürçmesi yaparak, argolu bile konuşabiliyorlar. Laik düzeni eleştirmek ise, gırla. İslam dininde “Ruhban Sınıfı” nın olmadığını ve Allah ile kul arasına hiç kimsenin giremeyeceğini her halde bilmiyorlar. Eh, Adnan Oktar denilen ve kendisine Adnan Hoca dedirten biri çıkar da, kurduğu televizyonda kadınlı-erkekli seksi sahnelerle program yaparsa, bu kanal da istediğini neden yapmasın? |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.