Tam 39 sene önce sokaklarda akan kan, bir gece yarısı sona ermişti. Yönetime el koyan Silahlı Kuvvetlerin üst komutanları, göklere çıkarıldılar. Devran değişti, kaybolan canlar unutuldu. Kanı durduranlarsa, tü-kaka edildi. Şimdi yoklar. Bu da, onların kaderi oldu.
Değerli okurlarım; CHP’li İstanbul Ataşehir Belediyesi, bölgesindeki tüm yollardan ve sokaklardan 12 Eylül’ü yapanların adlarını kaldırmış. Yine CHP’li Büyükşehir Belediyesi de, kararı onaylamış.
İşte, bu haber üzerine, o olayı yazıma konu yaptım.
Bugün 39 yaşında olanlar, o günlerde henüz dünyaya gelmiş ya da analarının karnındaydılar. 50 yaşında olanlar ise, İlkokula gidiyorlardı.
Bendeniz, İstanbul Vilayet merkezinde İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordum.
Bu gün adına “Terör” dediğimiz anarşi o tarihte okullara girmiş, beni de onun takibi için görevlendirmişlerdi. Bilinen bu durum, beni de anarşistlere hedef yapmış, iki defa namlunun ucundan kurtulmuştum.
ÖLEN, HER GÜN ORTALAMA 20 KİŞİYDİ !
Halk, akşam olduğunda siyah-beyaz TV’lerinin başına geçiyor, öncelikle anarşistlerin öldürdüğü kimselerle ilgili haberleri izliyordu. Ortalama sayı 20 civarındaydı. Akan kan, bir türlü durmuyordu.
11 Eylül 1980 Perşembe günü gecesi saat 3.30 da baş ucumdaki telefon çaldı. Bir arkadaşım, askeri bir darbe ile yönetimin devrildiğini ve yönetime askerin hakim olduğunu söylüyordu.
TV’nin başına geçince, bu hareketin liderinin Kenan Evren adındaki Genel Kurmay Başkanı olduğunu öğrendim.
Bir saat sonra da iki subay gelip, beni alıp götürdüler. Suçlu ya da zanlı olarak değil tabii. Aksine, bilgi almak için beni götürüyorlardı.
HALK, SEVİNÇ ÇIĞLIKLARI ATIYOR!
Halk, kısa sürede Kenan Evren ve Kuvvet Komutanı olan arkadaşlarını bağrına bastı. Komutanlar ve lideri, halkın büyük sevgi ve takdirini kazandılar. Onları karşılamak, meydanlarda dinlemek ve uğurlamak için adeta seferberlik yapıldı. Yaşananlar, muhteşemdi. Çünkü, akan kan durmuş, anarşi bıçak gibi kesilmişti.
12 Eylül yönetimi 3 yıl sürdü. Askeri yönetimin hazırlattığı Anayasa, halkın % 92 oyu ile kabul edildi. Ve, 1982 yılının sonunda yapılan bir genel seçimle, askerler yönetimi sivillere teslim ettiler. Bu arada, halkın kabul ettiği Anayasa ile askeri yönetimin lideri Kenan Evren, Cumhurbaşkanı seçilmiş oldu.
ADLARI VERİLİYOR
12 Eylül askeri yönetimi denilen bu dönemde, Kenan Evren ve öteki Kuvvet Komutanlarının adlarının okul, cadde ve sokaklara verilmesi konusunda adeta bir kampanya yürütüldü. Bu kişilere, halkın bir minnet borcu olarak bu isimler çeşitli yerlere verildi.
Görev ve yetkili olan bendeniz de bu kampanyaya katılıp, onların adlarını kimi okullara verdirmiştim.
Bir karşılaşmamızda Kenan Evren, “Müdür Bey, adımızı veriyorsunuz, ama sizden sonra gelenler bunu kaldırırlar. O nedenle bunu yapmayın.” deyince, “Olmaz Paşam” diyerek ve halkın o günkü tavrını düşünerek, itiraz etmiştim.
KENAN EVREN, HAKLI ÇIKTI
Yönetimler değişti. Önce, Kenan Evren’in adını Adana’daki bir bulvardan ve kimi okullar ve de caddelerden kaldırdılar. 12 Eylül Komutanlarının adlarını da bir bir kaldırdılar.
Dün, yeni öğrendim. İstanbul Ataşehir’de Kenan Evren’in ve Kuvvet Komutanı arkadaşlarının kimi yollardaki adları, CHP’li Belediye tarafından kaldırılmış, Büyükşehir Belediyesi de bu kararı onaylamış.
Değerli okurlarım; Bizim insanımız böyledir. Güç kimde ise, ona taparcasına yaklaşırlar, Alkışlamaktan elleri çatlar. O kişi ya da dönemi geçtiğinde, dönüp yüzüne bile bakmazlar. O artık, Tü-Ka-ka’dır.
İşte, Kenan Evren ve arkadaşları da öyle oldu. Şimdi, hiçbiri hayatta olmayan bu kişiler için, halk kurbanlar kesiyordu. Şimdi ise, adlarına bile tahammül edemiyorlar ve bir bir kaldırıyorlar.
Beni şaşırtan durum ise, hırsızlık ve rüşvette suçüstü yakalanan eski içişleri Bakanı Muammer Güler’in adı Beylikdüzü’ndeki bir Anadolu Lisesi’nde, 700 bin liralık rüşvet saat ve 50 milyon Euro rüşvet alan Zafer Çağlayanın adı Muş’ta bir Ortaokulda, FETÖ’nün siyasi ayağı ve bir No.lu FETÖ’cü Hüseyin Çelik’in adı Van’da bir Ortaokulda ve diğerlerin adları hak etmedikleri halde okul ve diğer alanlara verilmiş iken, Kenan Evren ve arkadaşlarının adları, acaba neden kaldırılıyordu?
KÜÇÜK BİR ANEKDOT
1994 yılının sonunda beni, “Türkiye’de Yılın Bürokratı” seçmişler ve törenle ödüllendirmişlerdi. Peşinden, adımı da İstanbul’da bir okula vermek istediler. Şiddetle karşı çıktım.
Çünkü, çok iyi biliyorum ki, ayrıldıktan sonra bir yolunu bulup kaldırırlar. O nedenle izin vermedim, doğru da yaptım.
Bu gün, yönetimin tepesindekilerin, başta Valiler olmak üzere adları, Üniversite, çeşitli okul ve yollara verildi. Adlarına, Üniversiteler kuruldu. Ama, nereye kadar?
Bir eski Bakan tanırım, tam 6 okula adını verdirmiş. Oysa, adları verilecek kişiler, bu vatan uğruna genç yaşta can veren şehitlerimizdir.
Öyle sanıyorum, gün gelecek hak etmeyen o kişilerin adları kaldırılacak ve vatanı için toprağın altına giren o kahramanların adları verilecektir.
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanmaktayız. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız. Çerez Politikası