Vali’ye Bak, Vali’ye!

    Denizli’de bir Vali, devleti temsil ediyor. Çarşıda gezerken, dönerini kesen bir dönerci ustasını görüp yanına yaklaşıyor. Usta, işini yaparken Vali’yi tanımıyor. Sen misin Vali’yi tanımayan? Vali, hemen yanındaki görevliye emrediyor.  “Kapatın burayı!”

      Değerli okurlarım, Eskiden Valilere “İlbay” denirdi. Yani, o ilin en büyük mülki amiri. Onlar, şimdi ayni görevi yapıyor, ama  adları Vali oldu.

     Bunlardan, bir de Denizli’de var. Bu Vali,  18 Ekim Pazar günü yanına birkaç görevli alıp, şehir merkezini teftişe çıkıyor. İyi yapıyor, çünkü görevini yapıyor. Amaaa…

    Maskeli Vali, şehri dolaşırken, dükkanının önünde döner kesen bir dönerci ustasına yaklaşıyor. Lakin maskeli dönerci, Vali de maskeli olduğu için Vali’yi tanımıyor ve işine devam ediyor. Buna sinirlenen Vali, o meşhur “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” sözü dercesine, dönerciye sert bir şekilde çıkışıyor. Başka bir bahane olarak da, bütün döner kesenler sanki eldiven takarmış gibi, “Neden eldiven takmıyorsun?” Diyerek maiyetine , “Burayı derhâl kapatın!” emrini veriyor.

     Dönerci  şaşkın, Vali’nin maiyeti şaşkın. Vali, yaptığı gafı hemen anlayıp, özür diliyor ve ölçüyü kaçırdığını değişik cümlelerle ifade etmeye çalışsa da, kendini mazur gösteremiyor.

                                     VALİ’DEN ÖZÜR GELSE DE…

      Denizli vilayetinin mülki amiri yaptığı  bu gafın ve hiddetinin yanlış olduğunu anlasa da ve bir Vali’ye yakışmayan bu hareketin olmaması gerektiğini kavrayıp özür dilese de, iş işten geçmiş oluyor.

      Vali bu kere, yaptığı özür içeren Basın açıklamasında, tam 3 defa imla hatası yapıyor ve açıklamayı 3 defa değiştiriyor. Şaka değil, bunu bir İlin Valisi yapıyor.

      Bu durumu öğrenen İçişleri Bakanı da bir açıklama yapıp, “Vali’nin özür dilemesi normaldir.” diyor,  diyor ama Valiye yakışmayan bu iki hareketi ört-bas etmek mümkün olmuyor.

    Değerli okurlarım, 35 yılını bu memleketin kamu yönetimine vermiş ve önemli makamlarda görev yapmış bir kimse olarak nice Valiler tanıdım, ama böylesini hiç tanımadım.

    Bu iktidar döneminde, bu ve benzeri önemli kamu görevlilerinde liyakatten çok yandaşlık arandığı için, işte böyle kimseler Vali ve benzeri görevlere getirildi, getiriliyor. Böylece, devlet her cenahtan yara aldı, yara alıyor.

   Bu kişinin, Denizli Valiliğine nasıl getirildiğini ve seçiminde hangi kriterlerin gözetildiğini bilemeyiz.

   Bildiğimiz bir şey varsa, öteki Vilayetlerde de bu ve benzeri durumun çok daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. 

     Bizim düşüncemiz, böyle görevlere getirilenler yine sizin yandaşınız, sizin adamınız olsun, ama biraz da o görevlere layık olsunlar. Yani, böyle önemli görevlere atama yaparken, biraz da  liyakati  gözetin.