29 ve 30 Eylül 2020 tarihlerinde, Sapkın din bezirganları olan Tarikatlar hakkında, bu sütunlarda iki yazı yayınlamıştım. Ancak, yetmedi üçüncüyü yazmaya mecbur kaldım. Menzil Tarikatı’nın, Ankara Gülhane Hastanesi’ne tayin ettirdiği fistanlı Başhekim Yardımcısını gördünüz. Israrla tekrar ediyorum, bu tarikatları iyi tanıyın. Bu tarikatlar, artık kapatılmalıdır.
Değerli okurlarım; Geçtiğimiz ayın sonunda Tarikatlar hakkında üst üste iki yazı yazmıştım. Bu kuruluşların, bu memleketin ve milletin başına nasıl bela olduklarını ve laik devlet düzenini salt çıkarları için nasıl hedef aldıklarını, yüce dinimizi çıkarları için kullanıp milleti nasıl sömürdüklerini ve haksız yere itibar sağladıklarını ve de daha başka neler yaptıklarını anlatmaya çalıştım.
O kadar ki, kendisi de bir tarikat mensubu ve şeyhi derecesinde olduğu halde, bu kara sesli, kara niyetli örgütlerin ülkemizde 2000 civarında olduğunu, bunlardan 150 sinin hemen adını verebileceğini, Cübbeli Ahmet denilen kişiden öğrenmiştik.
Durum şu ki, artık hiç kimseden bilgi ve görüş almaya gerek yoktur. Bu kara örgütlenmelerin, salt çıkar için insanları nasıl kandırdıkları ve sömürdükleri, bir kısmının ülkenin yönetiminde bile söz sahibi oldukları ve de bizi yönetenleri o mevkilere getirdikleri, bu arada kendilerine köle yaptıkları, cahil halkı açıkça sömürdükleri ve de namuslarına kadar el ve dil uzattıkları herkesin malumu oldu.
SİYASET, BUNLARA SANKİ MECBUR
Yüce dinimizi kullanan bu kara sesler ve kanun tanımayan oluşumlar, siyasete de hakim durumdalar. O kadar ki, onların önlerinde diz çökenler, belli yerlere gelebiliyor ve girdikleri seçimde seçim kazanabiliyorlar.
Bunun sayısız örnekleri var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bir zamanlar İsmailağa Cemaatinin/tarikatının lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ayakları ucunda diz çöktüğünü görmedik mi? Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Menzil tarikatının liderini ziyaret eden videosu, hala İnternet’te dolaşmıyor mu? Bir dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in, o dönemde Menzil tarikatı liderine altın kabzalı bir tabancayı, ruhsatıyla birlikte hediye ettiğini duymadık mı? Keza, Nakşibendi liderinin çok yakını olan Ahmet Denizolgun’un, yıllar önce hem de iki defa Bakan yapıldığını bilmiyor muyuz?
Değerli okurlarım, siyasetten ve siyasetçilerden bu derece yüz bulan bu ve diğer tarikatlar, devlet yönetiminde at oynatmaya devam ediyorlar. Çünkü o kişileri, o devlet katlarına onlar getiriyor.
İşte, Fethullah Cemaati’nin son marifetlerini gördünüz. Bu işin sonu acaba nereye varacak? Derseniz, bu gidişe bakılırsa bu kara guruplar devlet düzenini bozmaya ve yüce dinimizi sömürmeye devam edecekler.
O kadar şımardılar ki, hiç utanmadan cinsel sapkınlıklarını da ortaya koyup, milleti bu yönden de şaşırtmaya devam ediyorlar.
Bu nasıl insanlık ve dindarlık ki, mürit yaptıkları erkeklerin karıları ile yatmak onlarda. Henüz reşit olmamış kız ya da erkek çocuklara tecavüz onlarda. Yine, reşit olmamış çocukların evlenmeleri gerektiği fetvaları onlarda. Daha ne numaraları var, neler neler?
Değerli okurlarım, Bu iktidar döneminde bunların köklerinin kazınması mümkün değil. Çünkü iktidarın, iktidarını sürdürme ve yaşam kaynağı bunların elinde.
O halde yapılacak iş, gelecek başka bir iktidarın, bunların köklerinin kazımasındadır. Uzun lafın kısası, Tarikat denen bu oluşumların bu ülkenin gündeminden silinmesi ve köklerinin kazınıp, artık ortadan kaldırılmaları gerekmektedir.